• BIST 10085.5
  • Altın 2985.161
  • Dolar 35.3135
  • Euro 36.7986
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara -1 °C
  • Antalya 9 °C

İnsanlar 10.000 yıl önce tilkiler ve kedileri yiyordu

İnsanlar 10.000 yıl önce tilkiler ve kedileri yiyordu
Levant bölgesindeki Neolitik insanlar, tilki ve kedi gibi küçük etoburları daha önce düşünülenden çok daha sık avlıyor ve yiyordu.

LEVANT BÖLGESİ - Uzun bir süre boyunca, arkeologlar Levant’taki (Doğu Akdeniz kıyılarında modern İsrail, Ürdün, Lübnan ve Suriye’yi kapsayan bölge) erken Neolitik yerleşimlerde bulunan küçük etçillere ait birçok kemiği, kürk avcılarına ait kalıntılar olarak yorumladı.
Yeni araştırma, tilkilerin ve yaban kedilerinin hem kürkleri hem de etleri için avlandığını öne sürüyor. Yapılan yeni analiz, bu hayvanların başka amaçlarla da kullanıldığını gösteriyor: Tilkiler ve yaban kedileri aslında insanların beslenmesinde yer alıyordu. Bu sonuçlar, bu küçük etçillerin gelecekteki araştırmalarda av hayvanı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Yaklaşık 15.000 ila 11.700 yıl önce, geç Epi-paleolitik dönemde Levant’taki avcı-toplayıcılar tarım ve hayvancılığa doğru bir geçiş sürecine girdi. İnsanlık tarihindeki bu önemli dönüm noktası olan “Neolitik Devrim”, hızlı bir süreç olmadı; bu dönüşüm Neolitik dönem boyunca devam etti.

Bu dönemde insanlar, kızıl geyik (Cervus elaphus) gibi büyük av hayvanlarını daha az avlamaya, bunun yerine ceylan ve diğer küçük memeliler ile kuşlar ve balık gibi daha küçük hayvanlara yönelmeye başladı.

Arkeolojik kayıtlar, bu geçişin kanıtlarıyla dolu; hayvan kemikleri, o dönemin yerleşimlerinden çıkarılan kalıntılar arasında sıkça yer alır. Ancak bu yerleşimlerdeki kemikler arasında çeşitli küçük etçil türlerinin kalıntıları da bulunuyor. Örneğin, 11.660 ila 10.000 yıl öncesine tarihlenen arkeolojik kayıtlarda, kızıl tilki (Vulpes vulpes) kemikleri sıklıkla bulunuyor ve bazı durumlarda bu kemikler, yaban domuzu ve ceylan gibi av hayvanlarının kemiklerinden bile daha fazla sayıda ortaya çıkıyor.

neolitik-donem.jpgKazı alanının hava fotoğrafı. EPPNB Kazının doğu kısmında bulunan yaşam katları ve konut alanları. C: Galmor, S., Dayan, T., Vardi, J., Paz, Y., & Sapir-Hen, L. (2024).
 

Levant’taki diğer bazı alanlarda ise yaban kedisi (Felis silvestris lybica) kalıntıları da önemli ölçüde bulundu, fakat bu, kızıl tilkiler kadar yaygın değildi. Geçmişte, bu kemikler genellikle kürk avcılarının artıkları ya da özellikle tilkiler söz konusu olduğunda sembolik amaçlarla kullanılmış kalıntılar olarak değerlendirilmişti. Ancak bu hayvanların etleri için avlanmış olabileceği ve insanların temel beslenmesinde yer almış olabileceği ihtimali genellikle göz ardı edilmişti.

Aḥihud’daki Kemiklerin Detaylı Analizi

Son çalışmada, araştırmacılar İsrail’in Batı Celile bölgesinde yer alan 10.000 yıllık Aḥihud yerleşiminden elde edilen hayvan kemiklerini inceledi. Ekip, tilki, yaban kedisi ve Cape tavşanına ait kemikleri analiz etti. Bu süreçte, kemikler asetik asit ile işlenerek üzerlerindeki kireç tabakaları temizlendi, ardından suyla yıkandı ve mikroskop altında incelendi. Kemikler türlerine göre sınıflandırıldı ve her bir numunenin kemik türü kaydedildi.

Toplamda 1.244 kemik incelendi. Yerleşim alanlarındaki kemiklerin yaklaşık yüzde 30’unun dağ ceylanına ait olduğu, yüzde 12’sinin ise kızıl tilkilerden geldiği belirlendi. Tilki, yaban kedisi, kaya sansarı (Martes foina), firavun faresi (Herpestes ichneumon) ve porsuk (Meles meles) gibi diğer küçük etçillere ait kemikler ise toplam buluntuların yüzde 16’sını oluşturuyordu.

Birçok kemikte kasaplık faaliyetlerine işaret eden bıçak izleri bulundu.

Kızıl Tilkiler: Kesik izlerinin yüzde 52’si, özellikle humerus (kol kemiği) ve femurda (uyluk kemiği) yer alıyordu ve bu izler doğrudan kasaplık faaliyetleriyle ilişkilendirildi. Bu tür izler, kürk yüzme aktivitelerinden kaynaklanmıyordu.

Yaban Kedileri: Bıçak izlerinin yüzde 83’ü kasaplık faaliyetleriyle ilişkiliydi ve çoğunlukla bacak kemiklerinde bulunuyordu. Geri kalan kesik izleri ise kürk yüzme faaliyetlerine işaret ediyordu.

neolitik-donem-001.jpgKesik izleri ve yanık izleri olan kızıl tilki humerusu. C: Galmor, S., Dayan, T., Vardi, J., Paz, Y., & Sapir-Hen, L. (2024).

Ayrıca, etçillere ait kemiklerdeki yanık izlerinin, yerleşimde bulunan geyik kemiklerine kıyasla benzer ya da daha yüksek oranlarda olduğu görüldü. Kızıl tilki kemiklerinde bulunan yanık izlerinin yaklaşık yüzde 56’sı uzuvlarında bulunurken, yaban kedilerininkiler uzuvlarının üst kısmına doğru yayılmıştı; bu da yine et tüketimiyle yakından bağlantılıydı.

Sonuçlar ve Yeni Yaklaşımlar

Elde edilen sonuçlar, tilkiler ve yaban kedilerinin yalnızca kürkleri için değil, aynı zamanda bir besin kaynağı olarak da avlandığını gösteriyor. Araştırmacılar, bu hayvanların etlerinin tüketildiğini, kürklerinin soyulduğunu ve muhtemelen kemiklerinin alet ya da süs eşyası yapımında kullanıldığını belirtiyor.

Bu çalışma, Neolitik döneme ait hayvan ekonomisini anlamak için küçük etçillerin de av hayvanları kategorisine dahil edilmesi gerektiğini öne sürüyor.

IFL Science. 3 Ocak 2025. Makale: Galmor, S., Dayan, T., Vardi, J., Paz, Y., & Sapir-Hen, L. (2024). Small Carnivore Hunting in the Early Neolithic: A View from EPPNB Aḥihud (Western Galilee, Israel). Environmental Archaeology, 1-18.

Bu haber toplam 205 defa okunmuştur
Etiketler:
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.