• BIST 9006.55
  • Altın 3060.438
  • Dolar 34.2719
  • Euro 37.2152
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 14 °C
  • Antalya 23 °C

Hukuk şirketleri Isparta'ya koştu

Hukuk şirketleri Isparta'ya koştu
Isparta'da 57 kişinin ölümü ile sonuçlanan uçak kazasının ardından yabancı hukuk bürolarının olaya müdahil olmak istemesi tartışma konusu haline geldi.

ISPARTA-Isparta'da 57 kişinin ölümü ile sonuçlanan uçak kazasının ardından yabancı hukuk bürolarının olaya müdahil olmak istemesi tartışma konusu haline geldi. Türk kamuoyunun alışık olmadığı bu durum, kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarının kafasını karıştırırken hukukçular da ikiye bölündü. Bazıları yabancıların mağdurlardan vekâlet istemesinin Avukatlık Yasası'na muhalif olup suç olduğunu iddia ederken, yabancı hukuk şirketleri ise Avrupa'da uçak kazası davalarının uzman hukuk büroları tarafından takip edildiğini kaydediyor.

 

ABD'li Bowleks Vernallp hukuk şirketinin ardından Kaya Partners Hukuki Danışmanlık Şirketi, İngiliz avukatları temsilen Isparta'ya gelerek kazanın mağdurları ile görüştü. Atlasjet'in düşen uçağında hayatını kaybedenlerin yakınlarının vekâletini almak için milyon dolarlık tazminat vaadinde bulunulduğu belirtiliyor. Atlasjet ise ölenlerin yakınlarına 25 bin dolar ödeyerek aleyhte gelişmelerin önünü almak istiyor. Kaya Partners yetkilisi Vahit Kaya ise "Hiçbir şirket dava bitmeden ailelere tazminat vaadinde bulunamaz." diyerek kendisini savundu. Uçak kazasında babasını kaybeden Cihan Zengi, haklarını arama konusunda kime inanacaklarını şaşırdıklarını belirterek, "Bize en çok devletin sahip çıkması gerekirken, hiç kimse bilgi vermiyor." dedi. Kazada oğlunu kaybeden Ömer Büyükçaylı ise yabancıların, "Bir daha böyle kazalar yaşanmasın. Sizin adınıza biz hakkınızı arayacağız. Hiç para ödemeyeceksiniz, kazanırsak yüzde 30'unu biz alacağız." diyerek kendileriyle diyalog kurduklarını anlattı.

 

Uğur Tığlı da kazada ağabeyini kaybetmiş. İngilizlere ait bir avukatlık bürosu adına kendileri ile görüşen Kaya Partners yetkililerinin alacakları tazminatlar ve birtakım haklar konusunda vaatlerde bulunduklarını kaydetti. Tığlı, şu bilgileri verdi: "Bu işte uzman şirket olduklarını, daha önce de sonuçlanmış davalarının olduğunu söylüyorlar. Biz de bir taraftan araştırma yaptırmaya çalışıyoruz, durum ne çıkar bilmiyoruz. Ancak karakutunun arızalı çıktığı, pilotun kusurlu olduğu yanında yabancı şirketlerin düşüş nedeninin teknik bir hata olduğunu açıklamasıyla kafamız iyice karıştı. Biz acımızı dahi yaşayamadan bu sorunları karşımızda bulduk. Ancak sorumluların cezalandırılması için de bu alternatifleri değerlendireceğiz. Henüz vekâletname vermedik."

 

Kazada annesini ve babasını kaybeden Süreyya Yiğitbaşı da, başka bir ABD'li hukuk şirketi Bowles Vernallp ile görüşmüş. Yabancı şirketlerin gelip insanlarla görüşmesini doğal bulduğunu ifade eden Yiğitbaşı, davanın ilk planda imalatçı firma adına açılacağını ve bunun ABD'de takip edilmesinin çok zor olduğunu belirtti. Bir tarafta Türkiye'deki açıklamalar, diğer tarafta yabancı şirketlerin açıklamaları karşısında kafasının iyice karıştığını aktaran Yiğitbaşı, "Ulaştırma Bakanlığı 'Bunlara güvenmeyin, etmeyin' diyor. Çelişkili açıklama var ortada. İş sadece karakutuyla bitmiyor. Diğer birçok etken var, ancak bunlar açıklanmıyor. Bizi yabancı şirketlere mahkum etmesinler." sözleriyle tepkisini dile getirdi.

 

İlk dava Prof. Arık'ın oğlu adına

 

Yabancı hukuk şirketlerinin, ailelere teklif ettikleri tazminat bedelleri oldukça yüksek. ABD'li Ribbeck Law hukuk şirketi, bir süre önce gelip görüştükleri ailelere milyon dolarlık tazminat kazanacakları vaadinde bulunmuştu. Şirket, kazada hayatının kaybedenlerin yakınlarından yarısının kendilerine vekalet verdiğini iddia etmişti. Şirket sahibi Manuel von Ribbeck, "Biz şimdiye kadar pek çok uçak kaza davasına baktık. Uçak şirketleri kazalar sonrasında milyon dolarla tazminat ödemeye mahkum oldular. Biz bu davadan uçak şirketi adına 300 milyon dolara yakın tazminat cezası çıkabileceğini düşünüyoruz. Yani buradan her bir aileye 2-3 milyon dolar tazminat bedeli ödenebilir." ifadelerine yer verdi. Şirketin ortaklarından avukat Monica Kelly de, ABD'de ilk davanın, tanınmış bir fizikçi olan annesi Engin Arık'ı kazada kaybeden Amerikan vatandaşı Yavuz Arık adına açıldığını bildirmişti. Dava Boing Company aleyhine açılırken, söz konusu şirketin Amerika Birleşik Devletleri'nde kaza geçiren uçağın imalatçısı olduğu kaydedildi.

 

Kaya Partners Hukuki Danışmanlık Şirketi yetkilisi Vahit Kaya, 7 aileyle görüştükleri bilgisini veriyor. Kaya, İngiltere ve Londra'daki hukuk şirketleriyle ortak çalışmalar yaptıklarını bildirerek, hiçbir şirketin dava bitmeden ailelere milyon dolar tazminat vaadinde bulunamayacağını vurguluyor. Kaya, bir hukuk şirketinin açıkladığı 2-3 milyon dolarlık tazminat bedellerinin çok yüksek olduğunu ifade ederek, "Tazminat bedellerinin belirlenmesinde ailenin ekonomik, sosyal durumu, çocuk sayısı gibi kriterler söz konusudur. Ayrıca mahkeme masrafları da ödenmeden bir davanın açılması söz konusu değildir." dedi. Kaya, kendisinin daha önceden de bu tür davalara baktığını anlatarak, ceza ve tazminat olmak üzere iki tür dava açılacağını bildirdi. Aileler adına öncelikle istedikleri tazminat bedelleri konusunda sigorta şirketiyle anlaşma yoluna gidileceğini dile getiren Kaya, bu bedelin karşılanmayan kısmı için üretici firma, kiralayan firma, uçağı kiraya veren firmalara dava açma yoluna gidecekleri bilgisini verdi. Kaya, Isparta'da görüştükleri ailelere yasal prosedürleri, mahkeme sürecini, avukatlık ücretlerini anlattıklarını; ancak tazminat bedelleri konusunda bir garanti vermediklerini belirtti. Kaya, ayrıca yaptıkları araştırmada Isparta'da yaşayan ailelerin hiçbirisinin ABD'li Ribbeck Law hukuk şirketine vekalet vermediklerini öğrendiklerini iddia etti.

 

Baro, ABD'li şirket hakkında suç duyurusunda bulundu

 

Isparta Baro Başkanlığı ise önceki gün uçak kazasında hayatını kaybedenlerin yakınlarından vekalet isteyen ABD'li Ribbeck Law hukuk şirketi hakkında 'Avukatlık Yasası'na muhalefet ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı suç duyusu üzerine ABD'liler hakkında tahkikat başlattı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise hukuk şirketlerine tepkisini şu şekilde göstermişti: "Bunlar bulanık suda balık avlamaya çalışan, ailelerin acılarını istismar ederek menfaat sağlamaya çalışan insanlardır. Bunlara asla itibar edilmemesi gerekir."

 

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.