Hem kel hem fodul olmak...

 

KAFAMI uzun süredir iyicene karıştıran bir konuya, yoğun tepkiler alacağımı bile bile, gözümü karartıp, kısacana değinmek istiyorum. Aslında tüm yaşamım boyunca, sonunda kaybetmek pahasına da olsa herkesle iyi ilişkiler içersinde olmaya çalışan uyar oğlu benim, aşağıda yazdıklarımdan sonra şimşekleri üzerime çekeceğim kesin...

Toplum olarak henüz Türkçeyi gerektiği gibi kullanmasını öğrenmeden, o güzelim ana dilimizde yüzyıllardan bu yana yer alan bazı zülfü yâre dokunan atasözlerimizi, özdeyişlerimizi ve kelimelerimizi; üstesinden gelip, yenemediğimiz aşağılık duygularımız nedeniyle, kendimize hakaret sayarak, zaman zaman inkâr edip, değiştirmek cüretini kendimizde buluyoruz...

Bir TV kanalındaki şarkı yarışmasının jüri üyesi Bülent Ersoy konuşması sırasında dilimize mal olmuş o ünlü "Çingene çalıyor, Kürt oynuyor" deyimini kullanınca yer yerinden oynadı. Oysa ülkemizin hali pür melalini gördükçe bu sözün bizim toplum için ne denli geçerli olduğu, yerine cuk oturduğu gün gibi aşikâr.

Bundan yıllar önce, ekranlarımızın başarılı sunucusu Güner Ümit de, bir yarışma programında ağzından kazara şanssız bir kelime kaçırınca, Alevi toplumunun gazabına uğrayıp, meslek yaşamı sona ermişti...

Yine şov ve yarışma programlarının diğer ünlüsü Mehmet Ali Erbil'in kariyeri, programlarına katılan bir saftorikin içine iç çamaşırı giymemesi nedeniyle az kalsın sona eriyordu..

Tükürükten nem kapan toplumumuzda buna benzer örnekleri alabildiğine çoğaltabiliriz... Bu yersiz ve çok saçma alınganlık gösterilerinin bizde tam olarak ne zaman başladığının tespitini yapmak olanaksız olsa da, ben toplumumuzun bu durumdan bir an önce kurtulmasını canı yürekten arzu edenlerden biriyim.

Şimdi gelelim asıl konumuza:

Biz uzun yıllardan bu yana, gözleri hiç görmeyen vatandaşlarımıza kibarlık olsun diye"Görme özürlü" demeye başladık mı?
Başladık...

Kulakları hiç duymayanlar için de kullandığımız, "Sağır" sözcüğünü alınmasınlar diye bir kenara bırakıp, "İşitme engelli" tanımını uygun gördük mü?...
Gördük...

Hiç konuşamayanları anlatan " Dilsiz" i terk edip, onun yerine "Konuşma engelli" yi yakıştırdık mı?..
Yakıştırdık...

Bütün bu değişiklikleri, fiziksel noksanları olan vatandaşlarımız alınmasınlar, kırılmasınlar diye yaptık mı?
Evet, yaptık...

 

Keşke bu duyarlılığı biz; 1 Mayıs ve benzeri gösterilerde, meydanlarla, sokak aralarında halkın üzerine dayak atmak için acımasızca saldıranlara karşı da gösterebilseydik...

Keşke ve de keşke aynı tepkiyi; gerektiği yer ve zamanlarda; geçim sıkıntısından inim inim inleyen dar gelirlilerimize, aldıkları üç kuruş parayla sürünen emeklilerimize, ülkede sürüp giden türlü türlü adaletsizlikler ile yolsuzluklara karşı verebilseydik!

 

Ben diyorum ki...
Eğer hiç görmeyenler görme özürlüyse; gözlerinde miyop, astigmat, hipermetrop olanlarla, numaralı gözlük taşıyanlar ne özürlüsü oluyor acaba?

Hiç duymayan vatandaşlarımız işitme engelli sayılıyorsa; az duyan ya da tek kulağı duyan vatandaşlarımıza ne dememiz gerekiyor öyleyse?

Konuşamayanlarımız konuşma özürlü kabul ediliyorsa; kekemelerle, bazı harfleri tam telaffuz edemeyenlerimizin adını ne koyacağız peki?

 

Yazımı, üstat Neyzen Tevfik'in biraz değiştirdiğim o çok ünlü sözü ile sonlandırıyorum: Türk milleti gariptir, her lafı kaldırmaz, aptal dersin kızar da, becerilince aldırmaz!..

 

***

Turizm Bakanı Ertuğrul  Günay, " Türkiye'nin tamamını turizme açacağız" demiş
Niyetimiz galiba çaktırmadan, turizm ayaklarıyla ülkenin tamamını elden çıkarmak!
***

Vasco turizm şirketi borçlanarak batmış
Doğru ya; bir de  malı götürüp  batanlar da var bu piyasada!

***

 

Büyük yanılgı
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütün Türkçe sözlüklerden "arsız, cimri, çığırtkan" şeklindeki tanımlamaların çıkarılması talimatı vermiş
Birileri tanımlar sözlüklerden çıkarılınca  kendilerinin de temize çıkacaklarını sanıyorlar!
***

Gözümüz aydın 

Nemrut'un çehresi değişiyormuş
Gerçekleştirilecek çevre düzenlemesi çalışmaları sayesinde asık yüzü gülmeye başlayacak desenize!
***

Eğer yolları düşerse
Turistlerden iki biraya inanılmaz hesap alınmış
Turistlerin bir bira bulabilmek için o ödedikleri inanılmaz hesabın iki katını bu ülkede  ödemeye bile razı olacakları günler çok yakındır!