İSTANBUL - Harpaşa Garı peronlarının rayları altında ağırlıklı olarak Bizans dönemine ait tarihi kalıntıların ortaya çıktığı alanda İstanbul Müzeler Müdürlüğü’ne bağlı 15 arkeolog eşliğinde kazı çalışmaları titizlikle sürüyor. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, rayların altından çıkan tarihi yapılar için “Kazı çalışmaları neticesinde dokunun altından tarihi yapılar çıktı. Bu alana bakıldığında dört döneme ait tarihin izlerini görüyoruz. Geç Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait kalıntılara rastlamak mümkün. Henüz mevcut verilere bakarak tam tanımlayamasak da buranın yerleşim alanı olarak kullanıldığını kabul ediyoruz” diye konuştu.
15 ARKEOLOGTAN OLUŞAN BİR EKİP ÇALIŞIYOR
10 Mayıs’ta Haydarpaşa Garı’nın peronlarına giden rayların altında tarihi kalıntılar ortaya çıktı. Bu kalıntıların Geç Roma, Bizans, geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait olduğu belirlendi. 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararı doğrultusunda İstanbul Arkeoloji Müdürlüğü’ne bağlı 15 arkeologdan oluşan bir ekip, alanda kazı çalışmalarına başladı. Çalışmalar, peronlara yakın rayları da kapsayan 300 dönüm alanda üç ayrı noktada bugün de titizlikle devam ediyor.
“ÇANAK ÇÖMLEK PARÇALARI… SİKKELER… OSMANLI DÖNEMİNE AİT SU YOLU YAPILARI…”
Eski bir liman şehrine ait olduğu değerlendirilen kalıntılar arasında çanak, çömlek, sikke gibi buluntular ortaya çıkarken, bunlar incelenmek üzere özel mavi kasalara konularak, incelenmek üzere ilgili atölyelere götürülüyor. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, kazı alanındaki çalışmaları inceleyerek İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdür Vekili Rahmi Asal’dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Arkeolojik kazılarla ilgili açıklamalarda bulunan Yılmaz, kazıların üç ayrı noktada devam ettiğini söyledi.
“TAM TANIMLAYAMASAK DA BURANIN YERLEŞİM ALANI OLARAK KULLANILDIĞINI KABUL EDİYORUZ”
Coşkun Yılmaz, “İstanbul hemen hemen her yanına baktığınızda binlerce yıllık döneme ilişkin hem yerin altında hem yerin üstünde tarihi eser barındırdığını biliyoruz. Bu tür projeler yürütülürken arkeolojik kazılara ve çalışmalara büyük hassasiyet gösteriyoruz. Bu doğrultuda burada proje çalışmaları başladığında İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’ne bağlı bir ekibimiz çalışmaları yakından takip etti. Kazı çalışmaları neticesinde dokunun altından bu tarihi yapılar çıktı. Bu alana bakıldığında dört döneme ait tarihin izlerini görüyoruz. Geç Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait kalıntılara rastlamak mümkün. Henüz mevcut verilere bakarak tam tanımlayamasak da buranın yerleşim alanı olarak kullanıldığını kabul ediyoruz” dedi.
“BİR KEZ DAHA İSTANBUL’UN TARİHİ ZENGİNLİĞİNE ŞAHİT OLUYORUZ”
Kazı alanında çanak çömlek parçaları, sikkeler, geç Osmanlı dönemine ait su yolu gibi yapılara rastlandığı bilgisini veren Coşkun Yılmaz, “Bu kazılarda ortaya çıkan veriler, aslında İstanbul’un üstü kadar altının da ne kadar zengin tarihi dokuya sahip olduğunu ve bizim bu dokuyu çok özenle korumamız gerektiğini ortaya koyuyor. Bir kere daha İstanbul’un tarihi zenginliğine yerin altından çıkan tarihi eserler ışığında şahit oluyoruz” diye konuştu.
“HASSASİYETİMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK”
Bir yanda tren raylarının yenilenmesi projesi kapsamında çalışmalar, diğer yanda ise rayların olduğu alanda yapılan kazı çalışmalarının nasıl bir arada yürütüleceğiyle ilgili ise Coşkun Yılmaz şunları söyledi: “Bir taraftan projenin tamamlanması için gerekli teknik ve altyapı çalışmaları devam edecek diğer taraftan uzmanlarımızın nezaretinde kazı çalışmaları devam edecek. Yeni bulgular ortaya çıktıkça bunlar koruma altına alınacak. Mevcut bulgular projenin takvimini değiştirir mi? Mevcut bilgilerden hareketle proje takviminin değişikliğine dair kesin bir tarih vermek söz konusu değil. Ancak olur ya da olmaz diye kesin bir ifade kullanmak da doğru değil. Bunu biraz zaman gösterecek. Çünkü biz tarihi mirasın yer altı ve yer üstü zenginliklerimizin bakanlık olarak bizim en büyük kültürel mirasımızdan birisi olduğuna inanıyoruz. Gerek hükümet yöneticilerimiz gerek il yöneticilerimiz gerek bakanlık yöneticilerimiz bu konuda son derece hassas. Bu alanda incelediğimiz bulgularda hassasiyetimizin bir göstergesi ve bu sonuna kadar devam edecek.”
“PROJEYİ AKSATACAK BİR BULGU HENÜZ YOK”
Coşkun Yılmaz, rayların altındaki tarihi kalıntıların olduğu yere bundan sonra yeniden ray döşenip döşenmeyeceğiyle ilgili ise “Mevcut veriler ışığında projeyi aksatacak bir bulgu henüz yok” ifadelerini kullandı. Arkeolojik kazıların çok hassas yürüdüğünü vurgulayan Yılmaz, kazı çalışmalarında İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü bünyesinde 15 arkeolog ve müze uzmanının görev yaptığını açıkladı. Bugüne kadar yapılan kazı çalışmalarıyla bilgi veren Yılmaz, “Bu çalışmalar numaralandırılıyor, fotoğraflanıyor ve koruma altına alınıyor. Bunların bir kısmı bulgunun yapıldığı alanda korunurken bir kısmı ise müzemizin depolarında muhafaza altına alınıyor” dedi. Açıklamasının ardından Coşkun Yılmaz, kazı alanını gezerek arkeologlardan çalışmalara dair bilgi aldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.