Havacılık sektörünün insan hayatındaki kolaylıkları saymakla bitmez.
Uçaklarla seyahat etmeye artık iyiden iyiye alışan halkımızın bu hevesini yüksek bilet fiyatı kursağında bıraktı diyebiliriz. Geride kalan yaz sezonunda azalan sefer sayıları ve yükselen bilet fiyatları halkın uçaktan soğumasına neden olmuştur.
Çünkü, yurt içi uçuşlarda tek yön bilet fiyatları 700 liradan yukarıya çıkmıştır.
Oysa, bu konuda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın aldığı bir karar vardı. Tüm havayolu şirketlerini bağlayan bu karara göre iç hatlarda tek yön bilet fiyatı 352 TL’den yukarı olamayacak deniliyordu.
Bu kararı bakanlık adına Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü denetlemeliydi. Fakat bu denetim her nedense yapılamadı ve yaz boyu halkımız tek yönde, bir saatlik uçak yolculuğu için 700-800 TL’ye bilet almak zorunda kaldı. Ne zaman ki yaz sezonu bitip, okullar açılınca uçak bilet fiyatları biraz gevşedi. Tam da ne güzel fiyatlar düştü derken, tavan fiyatlar için bakanlığın kapısını aşındıran havayolu şirketlerine yeni bir tavan fiyat verildi. Onlar kaç lira istediler bilmiyoruz, ama artık tavan fiyat 450 TL’ye yükselmiştir.
2013 yılında iç hatlarda tek yönde 299 TL olarak uygulanmaya başlanan tavan fiyat uygulaması, 2018 yılında 352 liraya yükseltilmişti. Ama yüksek sezon içinde bu fiyata bilet almak mümkün değildi. Şimdi ise alınan bu karara göre 450 TL’den yukarı bilet satılmayacak.
Acaba bu ne kadar gerçek olabilecek?
Kış sezonu için sorun olmaz ve birkaç ay bu rakamın altına bilet satışı olabilir.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından alınan karara göre yurt içi uçuşlarındaki “business sınıfı” bilet fiyatları ile yurt dışı bilet ücretlerine herhangi bir sınırlama getirilmeyecek.
Bilet fiyatlarına bu durumda yüzde 27 oranında bir zam yapıldı dersek çok da yanlış olmaz. Çünkü, petrol fiyatlarında düşüş olmadıkça, dolar/TL veya Euro/TL paritesindeki durum değiştikçe biliniz ki uçak bilet fiyatlarında tavan fiyat diye bir durum hayata geçmeyecek, fiyatlar tavanı da delip daha yükseğe çıkacak.
İşin bir başka boyutu da uçak biletleri zamlanırken, otobüs bilet fiyatları da alıp başını gidiyor. Serbest piyasadır, bu konuda kim kaça isterse satar gerçeği tüm çıplaklığıyla karşımıza çıkmaktadır.
Bu durumda otobüsten uçağa terfi eden birçok dar gelirli tekrar otobüs yolcusu olmak zorunda kalacaktır. Havayolunun üst gelir guruplarına hitap etmesi artık kaçınılmaz olmak üzeredir. Havayolları derseniz, en büyüğü kamu adına hareket ederek, hizmeti öne alıp, para kazanmayı ikinci plana atabiliyor. Bir diğeri ise kar ederek önemli paralar kazanıyor, hep kar açıklıyor. Bu konuda halkımız artık uçakla seyahat etmenin faturasının yükseldiğini kabullenmeli. Çünkü, havayollarının dediği oluyor.
Türkiye’de havacılık sektöründeki tüm şirketleri (THY hariç) bir çatı altında toplayan bir dernek var. Kısa adı TÖSHİD olan Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği, hafta içinde 30’uncu yılını eski ve yeni üyeleriyle kutladı. Geçmişte bu dernekte aktif görev alan birisi olarak bir özeleştiri yaparak, bu tür etkinlikler yapmadığımızı söylemek zorundayım.
Dernek, aslında havayolu şirketlerinin hak ve çıkarlarını korumak için kuruldu ama, etkili olamayacağı düşüncesiyle daha sonra yer hizmetleri, temsil gözetim, ikram şirketleri gibi kuruluşlar da üye yapıldı. Dernek, havayollarını kamu kuruluşları karşısındaki savunma görevini misyon edinerek bugüne geldi.
Başkanlar ve yönetim kurulları da ağırlıklı olarak havayolu şirketlerinin sahip veya genel müdürlerinden oluştu. Zaman zaman bazı başkanlar derneği kendi şirketine yarar sağlar şekilde yönetmekle itham edildiler. Yukarıda anlattığımız tavan fiyatın yükseltilmesi konusunda en büyük lobi faaliyetini bu derneğin yönetiminde bulunan havayolu şirketlerinin yöneticileri yürütmektedir
(Bu arada hakkaniyet adına belirtmek isterim ki Atlas Global Havayolları yıllar önce dernek üyeliğinden ayrılmıştır.)
Kamuoyuna çok da açık olmayan bu derneğin, THY ile bozuşmamak ve bilet fiyatları gibi tartışmalı konularda her tür polemikten kaçtığı kesin olarak ortada.
Fakat gelin görün ki, bilet tavan fiyatının arttırılması konusunda en büyük lobi faaliyetini de bu dernek göstermektedir. THY bu konuda çok çaba sarf etmez ve bu işe çok da müdahil olmaz. Derneğin bakanlar ve genel müdürler üzerinde az da olsa bir yaptırım gücü vardır. Kamu kesimindeki bürokratların, özel sektöre mensup patron ve genel müdürlerin bir telefonla ortalığı ayağa kaldıracak güce sahip olduğunu sanması, TÖSHİD’in işini her zaman olduğu gibi şimdi de kolay kılmaktadır. Dernek, en zayıf dönemini SHGM’nin geçmiş genel müdürlerinden Ali Arıduru’nun zamanında yaşadı.
Sektörden gelmeyen ve konuya başta vakıf olmayan Arıduru, birçok konuda kendi bildiğini okumuş, dernek yönetimi de şirketlerine zarar gelir düşüncesiyle ona itiraz edememiştir. Bu durum Bilal Ekşi’nin, şimdi ki Genel Müdür Bahri Kesici’nin ve en kıdemli -tecrübeli Genel Müdür Yardımcısı Haydar Yalçın’ın daha diyaloga açık olmasıyla ortadan kalktı.
Türkiye’de özel havacılığın önünü kesen kararların arkasında hep THY’yi aramak bence doğru değil. Bu konuda TÖSHİD yöneticileri az olsun, bizim olsun gibi bir mantıkla hareket etmiş olabilir diye de düşünebiliriz. Geçmişte THY karşısında daha çok uçağı olan, daha çok yolcu taşıyan bir özel sektör vardı. Şimdilerde durumun çok değişmesinin ardındaki gerçeklerden biri de TÖSHİD’çilerin “Ne şiş yansın ne kebap” anlayışı olabilir.
Uçak bileti ve havayollarının tutumu konusunda gelinen son durum budur.
Bu arada başka bir konuya da değinmek isterim. THY hafta içinde 700 bayan kabin memuru alımı yapacağını duyurdu. İlk günden internet sitesi yoğunluktan ötürü kilitlendi. Herhalde 30-40 bin başvuru olur diye tahmin ediyorum. Bunun ne anlama geldiğini bilmem söylemeye gerek var mı? Genç kızlar bu işi seviyor, ama işsiz sayısının geldiği durumu da başvuru sayıları çok net ortaya koyuyor. Sınava 1988-1998 arası doğumlular katılacak diye uyarı konulmuş. Deneyim sahipleri için de bir şans daha tanınabilseydi olmaz mıydı?
Bir de güzel haber aldık. İstanbul Havalimanı’na 11 Ekim’de bir kütüphane kuruluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, yolcuların vakit geçirebilecekleri kültürel dinlenme noktası olacak İstanbul Havalimanı Kütüphanesi'nde okurlar, 1350 edebiyat, 500 çocuk, 150 İngilizce, 50 dergi ve 500 Nobel ödüllü edebiyat eserini kapsayan toplam 2 bin 550 yayına ulaşabilecek.
İGA tarafından yer tahsisi ile altyapının sağlandığı kütüphanede, altı Bakanlık personeli görevlendirilecek. Teşekkürler Sayın Kültür Bakan Ersoy, teşekkürler Sayın İGA CEO’su Samsunlu.
İyi uçuşlar Türkiye’m...