LONDRA, Havacılık endüstrisi son teknolojileri kullanarak yolcuların valizlerini takip ettiklerini ve valiz kaybı konusunda her yıl iyileştiklerini söylüyor. Fakat her yıl milyonlarca valiz sırra kadem basmaya devam ediyor. Havayolları bunun önüne geçmek için yeterli adımları atıyor mu?
Diğer yolcular valizlerini alıp gittikten sonra bagaj bandında eli boş bir şekilde beklemek en yıkıcı hislerden biridir. Her yıl milyonlarca yolcu bu hissi yaşıyor. Peki valizler neden kayboluyor? En son teknolojileri kullanan havacılık endüstrisi valiz konusunda neden bu kadar geri kalmış?
Küresel bagaj kontrolü için teknoloji sağlayıcılığı yapan Sita adlı şirket, 2007'de 46,9 milyon olan kayıp bagaj sayısının geçen yıl 24,8 milyona indiğini söylüyor.
Üstelik bu süreçte yolcu sayısı ikiye katlandı.
Delta Havayolları'nın bagaj taşıma kemeri, yanlış yönde ilerleyen bagaj sezdiğinde kırmızı ışık yakıyor
Sita'ya göre bagaj takibi teknolojilerine yapılan yatırımlar karşılığını veriyor.
Örneğin ABD'li Delta Havayolları valizlerin üstüne koyduğu barkodlara bir de RFID (radyo frekansı kimliği) çipi yerleştiriyor. Bu sayede havalimanındaki bagaj kemerleri üzerlerinden geçen valizi otomatik olarak tarıyor ve tanıyor.
Bu sayede bir merkezi kontrol ünitesinden kayıp valizler daha kolay tespit edilebiliyor.
Delta yöneticisi Gareth Joyce, "Her yıl taşıdığımızın 150 milyon valize bu çiplerden yerleştiriyoruz" diyor.
Delta bu sayede valizlerin yüzde 99,9'unu kusursuz bir şekilde taşıdığını söylüyor.
RFID çiplerini kullanan veya bagaj taşıyan çalışanlarına mobil barkod okuyucuları kullandıran başka şirketler de var.
Öyleyse her yıl 25 milyon valiz neden hâlâ kaybolmaya devam ediyor?
Havayolları bazı havalimanlarında valizlerini kendileri taşırken bazılarında taşeron şirketlere taşıttırıyor
Sita'ya göre kaybolan bagajların yarısı, aktarma uçuşlarındaki sorunlar nedeniyle kayboluyor.
İlk uçağın gecikmesi nedeniyle bagajlar ikinci uçağa yetiştirilemeyebiliyor.
Valizlerin önemli bir kısmı da yolcuların veya bagaj taşıyıcılarının yanlış valizleri alması nedeniyle kayboluyor.
Bagajların kaybolmasına etki eden bir diğer faktör de bagaj taşıma sisteminin karmaşıklığı olabilir. Bazı havalimanlarında havayollarının kendi çalışanları valiz taşırken bazılarında da birden fazla havayoluna çalışan taşeronlar bu işi üstleniyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) 1989'dan beri kayıp valizler üzerine veri topluyor.
Barkod sistemi 1950'lerden beri var olsa da bazı küçük havalimanlarında barkodların düzenli bir şekilde taranmadığı da oluyor.
Örneğin teknoloji şirketi Zebra kısa süre önce 14 Yunan havalimanına 230 mobil bilgisayar dağıtarak barkod tarama sistemi kullanmalarını sağladı.
Bazı havalimanlarında basit barkod okuma sistemleri bile kullanılmıyor
Zebra'dan Dean Porter "Barkod olmadığında kağıt kalemle iş yapılıyor" diyor.
Avrupa'daki küçük havalimanlarını ziyaret eden yolcular, bu havalimanlarında daha sık valiz kaybediyor.
Bu konunun düzenlenmesi, uzun süredir beklenen bir gelişmeydi.
IATA geçen yıl bir düzenleme yayınladı ve havayolları ile havalimanlarının valizlerimizi daha iyi takip etmesini zorunlu kıldı.
Artık valizlerin varlığı yolculuğun birkaç aşamasında tekrar kontrol ediliyor. Bu noktalar arasında uçağa yükleme anı ve varılan havalimanında dağıtıma çıktığı an da var.
IATA geçen ay da bütün sektörde RFID çiplerinin kullanımının desteklenmesi yönünde karar aldı.
Birliğe göre bu adım, teknoloji yatırımı maliyetine rağmen sektörün 3 milyar dolar tasarruf yapmasını sağlayacak.
Kayıp valizleri bulmaya ve onları mutsuz yolculara ulaştırmaya çalışmak büyük zaman ve paraya mal oluyor.
Bazı valizler neden bagaj bandında kalıyor? Yolcular başka valizleri aldığı için olabilir
IATA'dan Andrew Price "Sektörün bagaj kısmı sıkıcı bir alan olarak görülüyor fakat bu alanda çok ilgi çekici yatırımlar ve teknolojiler var."
Örneğin Delta, sorunlu havalimanları veya valiz tipleri gibi faktörleri ve sistemin zayıf yönlerini ortaya çıkarmak için yapay zeka kullanıyor.
Bazı havayolları yolcuların cep telefonu uygulamaları üzerinden valizlerinin konumunu görmesini sağlıyor.
Her yıl 16 milyon kişiyi taşıyan Sibirya merkezli S7 Havayolu, yolcularının yarısının valizlerini bu şekilde takip ettiğini söylüyor.
Sita'ya göre valizlerin en başarısız şekilde dağıtıldığı kıta açık ara Avrupa. Kıtada her yıl bin yolcu başına 7,29 valiz kayboluyor. Bu oran Kuzey Amerika'da yüzde 2,85, Asya'da ise yüzde 1,77.
Havayollarına güvenmek yerine valizlerinizi kendiniz de takip edebilirsiniz. LugLoc, Trakdot, Tile ve Smart Unit gibi markaların sattığı küçük takip cihazlarını valizinize yerleştirdiğinizde valizinizin nerede olduğunu dünyanın her yerinden, cep telefonu uygulamanız sayesinde tespit edebilirsiniz.
Her yıl binlerce sahipsiz valiz açık artırmayla satılıyor
Peki kayıp valizlere ne oluyor?
Sita'ya göre valizlerin yüzde 5'i kayboluyor veya çalınıyor. Kaybolanlar birkaç ay boyunca havalimanlarının kayıp valiz kısmında bekletildikten sonra imha ediliyor veya açık artırmaya çıkarılıyor.
İngiltere'deki BCVA müzayede evi, bu tip açık artırmalarda valizden her şeyin çıkabildiğini söylüyor:
"Takma dişten protez bacaklara kadar her türlü şey elimize geliyor.
"Bir noktadan diğerine giderken yanınıza alabileceğiniz ne varsa kayıp valizlerde onlar olabiliyor."
ABD'de havayollarından aldığı valizleri açık artırmaya çıkaran Sahipsiz Bagaj Merkezi adlı bir şirket de "İçinde ne bulacağınızı asla bilemezsiniz" sloganıyla reklam yapıyor.
Eğer havacılık endüstrisi sonunda birlikte hareket ederse, sonunda bu tür şirketlere gerek kalmayabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.