İSTANBUL - Hava taşımacılığı çevreci aktivistlerin 1 numaralı hedefi haline geldi. Küresel ısınmanın baş nedeni olan karbon salınımının %3 azaltılması gerektiğini hatırlatmayı başardılar. Uçuşların iklim karşı olan sanayi sektörüne karşı güçlü bir şekilde inisiyatif kullanma zamanı geldi. Verginin amacı sadece ve sadece ekolojik zararı önlemek olmalıdır. Yok, zarar eden havayollarının kurtulmasına katkı sağlayacaksa hiçbir anlamı kalmayacaktır.
Hava taşımacılığının ekonomik gelişmeye ve refah artışına sağladığı katkı onu kendisine yöneltilen suçlamalardan ve ödemesi gereken bedelden kurtarmaya yetmeyecek.
Ekolojik verginin yönetimi ister küresel, ister Avrupalı veya tek bir ülkeye ait olsun, politik bir otorite tarafından sağlanacaksa takibi mümkün olmayacaktır.
Toplanan vergiler tüm ülkelere ait bir bütçenin içine dahil edilerek geçici hevesli politikacılar tarafından kullanılacağından kontrol edilemez durumda kalacaktır.
Verginin amacı sadece ve sadece ekolojik zararı önlemek olmalıdır. Yok, zarar eden havayollarının kurtulmasına katkı sağlayacaksa hiçbir anlamı kalmayacaktır.
IATA’ın İnsiyatifine Verilmeli
Bu işin sorumluluğunu havayolu taşımacılığı uzmanlarına bırakmak en akıllı yol olacaktır. IATA hala havayollarını en iyi temsil eden kuruluştur. Şimdiki durumda bu işi en iyi yönetecek kurum IATA olarak görülmektedir.
Yolcu başına ortalama 5 Euro veya 5 Dolar vergi alındığını düşünelim. Bu verginin tutarı tabiidir ki kısa ve uzun uçuşlara göre değişecektir.
Bir yılda hava taşımacılığı için 4 Milyar adet uçak bileti kesilmektedir. Bunun tümünün BSP den geçmediğini düşünsek bile en kötümser tahminle yüze 60’ı IATA’nın kontrolundadır. Bu hesaba göre yıllık 10 -12 milyar dolarlık bir birikimden bahsediyoruz. IATA bu paranın toplanması ve birikiminin sağlanmasına mükemmel bir şekilde hakim olabilme kapasitesine sahiptir.
DÜŞÜK MALIYETLI HAVA YOLLARıNıN DURUMU NE OLACAK?
Toplanan vergilerin oluşturduğu fonların kullanımı tamamen çevre korumacılığı faliyetlerine harcanmalıdır. Harcamanın şeklinin belirlenmesi çevreci kurullardan gelecek öneriler doğrultusunda IATA yönetimine bırakılmalıdır.
Böylelikle toplanan para hava taşımacılığının daha az emisyon yapabilmesini sağlayacak tekniklerin araştırılması ve kullanımına kanalize edilecektir. Tüm havayolları için aynı kurallar geçerli olacağından adil olmayan bir yöntem söz konusu olmayacaktır.
Düşük maliyetle çalışan havayolları yılda 700 ile 800 milyon arasında değişen sayıda yolcu taşımaktadırlar. Geleneksel şekilde çalışan havayolları ile aralarındaki fark daha da açılacağından onların bu oluşuma katılmaları adil olmayacaktır.
O zaman onların paylarına düşen katkının ne olacağına dair bir ortak yol bulunmalıdır. Yeterli derecede karışık olan havalimanları vergileri yoluyla buna bir çözüm getirilebilir. Tüm havayolları, düşük maliyetle çalışan havayolları dahil havalimanlarını kullanmak durumundadırlar.
GÜÇLÜK HAVA YOLLARıNıN AĞıR DAVRANMASıDıR
Bunun en iyi örneği fazla rezervasyon overbooking sorununun havayolları tarafından yönetilememesidir. Bu sebeble uçaktan indirilecek yolculara ödenecek paranın miktarının kendileri tarafından değil hantal bünyeye sahip diğer yetkililer tarafından yapılmasına müsaade edilmesi sonucu işlemlerin tamamlanmasının gecikmesidir. Aynı durum gecikmelerde ve iptallerde de yaşanmaktadır.
Ekoloji son 10 yıldır bir numaralı sorun haline geldi. Merak edilen şu: havayolları ekolojik verginin toplanmasında insiyatif kullanıp kendi çıkarlarını kontrol altına alacak mı, yoksa bunu rakiplerine mi bırakacak?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.