İSTANBUL- Depremin yıktığı Hatay, yaralarını turizmle saracak. Gastronomi ve kültür turizminin merkezi kentte, deniz turizmini de ön plana çıkarmak için çalışmalar başladı. ULİKAD Başkanı Ömer Niziplioğlu, Hatay’da molozların tarım arazisine atılması yerine cruise limanı yapımında kullanılması önerisinde bulundu.
Depremler sonrası yaralarını sarmaya çalışan kentler, stratejik sektörleri öne çıkarmak için yeni planlar ortaya koyuyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen şehirlerden Hatay'a ilişkin İstanbul'da düzenlenen "Yeniden İnşa ve Kent Planlaması Toplantısı’da, bölgenin yeniden ayağa kalkması için şehrin geleceğine ilişkin kent turizminin önemine dikkat çekildi.
Toplantıda konuşan Hatay Turizmini Geliştirme ve Yeniden Yapılandırma Komisyonu ve Ulusal İktisadi Düşünce Kuruluşu (ULİKAD) Başkanı Ömer Niziplioğlu, uzun vadeli projeler yapılarak hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Niziplioğlu, “Bizi kurtaracak olan uzun vadeli projelerdir. Bugün 15-20 milyar dolar Antalya’da gelir var. Hatay, Adana ve Mersin’i de bütünsel bir şekilde ele alarak deniz turizmine kazandıracak planlamalar yapmalıyız. Buraları turizm kenti yapabilirsek 5-10 milyar dolar gelirse dış ticaret açığımızın en önemli kapanma nedeni olur. İleride geliştirir de kültür turizmi için Urfa’ya ve Mardin’e de gidersek bizim için kurtuluş olur” dedi.
“Hatay’dan iki Dubai çıkar”
Türkiye ekonomisinin canlanması için Akdeniz Bölgesi’nde Cruise turizminin düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Niziplioğlu, “Hatay’da tonlarca ağırlıkta ve geniş alanı kaplayan moloz yığınları tarım arazisine atılıyor. Atık malzemeleri temizlendikten sonra sahillerde kullanalım. Cruise gemisi limanları yapalım. Çünkü Doğu Akdeniz turizmi denen bir şey var. Bakıyorsunuz Cruise gemileri İsrail’e, Lübnan’a, Mısır’a geçiyor ve sonra dönüp gidiyorlar. Oysaki Türkiye’de gösterecek turistik birçok yerimiz var” şeklinde konuştu.
Hatay’ın yeniden hayat bulup, cazibe merkezi haline gelmesinin en kolay yolunun deniz turizminin canlandırılması olduğunu belirten Niziplioğlu, “Deniz turizminden başta İspanya, Fransa ve İtalya olmak üzere Mısır, Cezayir, Fas, Tunus gibi Afrikalı ülkeler de büyük kazanımlar elde ediyor. Dubai 45 kilometre ile 30 milyon turist çekerek, 45 milyar dolar gelir elde ediyor ve bunlarla da yetinmeyip Palmiye Adası tarafında yerleşimler yaparak petrol gelirlerine ihtiyacı olmayan bir ülke haline geliyor. Ancak Türkiye sadece Antalya’nın deniz turizminden yararlanıyor. Dubai’nin 45 kilometre sahili varken, Arsuz-Samandağ arası 50 kilometredir. Samandağ Plajı Türkiye’nin en uzun, dünyanın da 12’nci en uzun sahili olma özelliği taşıyor. Yayladağı ve Arsuz’un bu kısmı dahil edildiğinde Hatay’dan iki adet Dubai çıkar” diye konuştu.
Hatay’ın yeniden planlanması gerektiğini de kaydeden Niziplioğlu, şehrin zemini güçlü Amanos Dağı’nın üzerine inşa edilmesi gerektiğini dile getirdi.
1.5 milyon nüfuslu şehrin 1 milyonu göçtü
Ömer Niziplioğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Hatay’da nüfusun büyük kısmının şehirden ayrıldığını ifade etti. Niziplioğlu, “Hatay’da yaşayan insan kalmadı. 500 kilometre alana yayılan felaketle birlikte 1,5 milyon nüfuslu olan Hatay’dan 1 milyon kişi göç etti. Hatay önemli bir şehir ve eski bir medeniyet. Hatay’ın şu anda ismi vardır, kendi yoktur” dedi.
Kapadokya’ya yatırım rötarı
Niziplioğlu Holding’in yatırım planlarından bahseden Hatay Turizmini Geliştirme ve Yeniden Yapılandırma Komisyonu Başkanı Ömer Niziplioğlu, “Ekonomik konjonktürde bankalarda öz kaynak olmadığı için şu anda yatırıma sıcak bakamıyoruz. Kapadokya’da yatırım düşünüyoruz ancak 1-2 sene rötar olacak gibi gözüküyor. Toplamda 75-100 milyon dolar arasında değişir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.