Hapishane; özgürlüğün kısıtlandığı, hane ise yaşanılan yer demektir.
İkisi bir araya gelince hapishane oluyor...
Hem özgürlük kısıtlanıyor, hem de “yaşayın!” deniliyor.
Ancak, unutulan bir şey var...
Özgürlüğün olmadığı yerde yaşam olmaz...
Kuşları kafese kapatın, yiyecek-içecek vermeyin kaç gün sonra ölürler?
Bu kuşları beslemek ve yaşatmak demek ekonomik güce bağlıdır.
65 yaş üstü insanlar, aylardır hapisteler.
Verdikleri firelere rağmen gene iyi dayandılar.
Peki onlar evde otururken neden öldüler?
65 yaş üstü içerde, diğerleri dışarda olursa, virüsü evlere kim taşır?
Tabii, sokakta alabildiğine gezip tozduktan sonra eve gelenler...
Tehlikenin büyüklüğü asıl buradadır.
“Piyasa durmasın, çalışanlar hükümete ekonomik yük olmasın...”
Ama “virüs dursun” demekle bu iş olmuyor.
Hükümetin görevi, diğer ülkelerde olduğu gibi eve kapattığı insanlara bakmak zorundadır.
Uzmanların “tam yasak” isteklerini karşı çıkan en büyük etken yönetenlerin ekonomi korkusudur.
“Bu kadar insanı evlere hapsedersek onlara nasıl bakarız?” diyorlardır.
Kısıtlama varsa, belirli yaş grubundaki kişiler kısıtlı şartlarda ve kısıtlı yerde, yani hanelerinde yaşamak zorunda bırakılmıştır.
Sadece belirli yaş grubunun işi olmayanlarını Covid-19 virüsünden korumak için gündüzleri dışarıda yaşama saatleri belirleniyorsa ortada kısıtlama vardır.
Bu kısıtlamanın boyutları büyüdükçe, o insanlara destek gereklidir.
Yasağı 05.00 ila 21.00 saatleri arasında getirerek korona belasının etkili olmayacağına dair ortada bir kanıt yok ve söz verilmedi.
Uygulamaya göre göre 20 ila 65 yaş arasında gündüz sokağa çıkanlar ne olacak?
HES kodu olsa bile AVM’ de virüsle muhatap olacaklar.
Akşam eve döndüklerinde virüsü, elbise çıkarır gibi vestiyerde, ayakkabılıkta veya kapıda mı bırakacaklar?
Bu tehlikeli durumda söz konusu olan, bizim ve yakınlarımızın hayatıdır.
Düşündüğümüzü söylemek özgürlüğümüz yoksa, sorunun çözümünü bulma şansımız yoktur
Haklı sözü olan herkesin bu konuda konuşma özgürlüğü vardır.
Yönetimler tarafından alınan tedbirleri yeterli bulmayanlar konuşmalıdır
Aksi takdirde vatandaşlar kendi başlarının çaresine bakma yolunu seçecekler ve
kendi tedbirlerini alarak bu virüsten korunacaklardır.
Her ülke kendi ekonomik şartına ve gücüne göre korona belasına karşı önlemler almaya devam ediyor.
Diğer bir deyişle, bu belaya karşı alınan önlemleri ekonomik şartlar belirliyor.
İşyeri kapandığı için sokağa çıkmak zorunda olmayanlar evlerinden çıkmadan aile fertlerini bu beladan koruyabilirler.
Ancak, ailesinin geçimini sağlamak için çalışmaktan başka çaresi olmayanlar ne olacak?
İşini kaybetmiş ve gelirini kaybetmiş olanlar ekmek parası dışarıda dolaşmak zorundalar.
Mecburen evlerinden dışarda olacaklar, sonra virüs yüklenerek evlerine dönecekler.
Bu durumda aile fertlerini bu beladan nasıl koruyacaklar?
Yasak getirilen 05.00 ila 21.00 saatleri arasında korona ya karşı alınan tedbirlerin etkili olacağını şimdiden belirlemek güç gözüküyor.
Tedbirlerin polisle kontrolü zor olacak.
Herkesin başına polis dikilemez!
Buna göre “tek güç” halkın destek vermesidir.
Ancak halk ile başarı sağlanması kaçınılmaz gözüküyor.
Sağlıklı günlere en yakın zamanda ulaşmak dileğiyle kalın sağlıcakla,
