ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL-Ankara Kavaklıdere"den postaya verilmiş Cengizhan Kurtoğlu imzalı bir mektup aldık. Bu mektubun bir çok acente ve kuruluş yanında Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve milletvekillerine gönderildiğini de öğrendik.
Gönderenin adı ne olursa olsun. Ancak Türkiye"deki hac pastasını kimlerin paylaştığını açık bir şekilde ortaya koyarak meslektaşlarını uyaran bu kişiyi kutluyoruz.
Zaten biz hep yazıyoruz. TÜRSAB"ta bir şeyler oluyor diye... TÜRSAB 10 yıldanberi doğru yönetilmiyor. Bir iki yl daha aynı kurlaarda devam ediyor. hiçbir yni bir şey yok. Aynı tas anı hamam devam ediyor.
Yeni birileri çıkıp TÜRSAB"a sahip çıksınlar, "TÜRSAB'ın yeniliğe, hantal yapısını atmaya, dinamizme ihtiyacı var. Tüm acentelerini kucaklayan yönetime, sevgiye ihtiyacı var" diyoruz. TÜRSAB'ın üzerindeki 12 yıllık ölü toprağını birilerinin silkelemesi gerektiğini belirtiyoruz.
Genel kurulda çıkıp rakip adaylar anlattılar... Ancak ne yazık ki söylenenler acentelerin bir kulağından girip öbüründen çıktı.
Bu kadar eğitimli, bu kadar dünya görüşü olan ve bir kaç dil bilen bir camianın suskun kalmasına kimse anlam veremiyor.
Hac işine gelirsek mektubu yazanın dediği gibi "büyük bir oyun", "büyük bir nat paylaşımı" olduğu gerçek. Ancak 25-30 acentenin nemalandığı bir rant. Geride 5 bin küsur acente vamış kimsenin umurunda değil. Kontenjanlar nasıl, nerede dağıtılır kimse bilmez.
Hac işi sadece Türkiye"nin değil dünyanın en büyük turizm hareketidir. Yaklaşık 2.5 milyon kişi kutsal topraklara akın eder. Türkiye"den"de oldukça yüklü miktarda akın olur. Bu işte büyük kaymak vardır.
Diyanet pastanın büyük bir bölümünü kendine tutar, diğerini acentelere verir. Ancak yetki TÜRSAB"tadır. O da bu işi yıllardır kendi bildiği yöntemlerle yandaşlarınaı paylaştırır. Bununla da iktidarını korur. İşin dini imanı paradır. Hac'mış, umre imiş... Kimsenin umurunda değildir.
Bu paylaşımın nasıl, ne şekilde yapıldığı, acentelerin nasıl seçildiği konusunda bir açıklama yapılmaz. Herkes başkanın iki dudağının arasına bakar ve kontenjana girebilmek için o ne isterse yaparlar. Yani ortada bir padişahlık ve ulufe dağıtımı sistemi işlemektedir.
Ankaralı CengizHan Kurtoğlu, hac pastası" kimlerin ne şekilde paylaştığını özetlemiş. Okuyanların yine aynı vurdumduymazlıkla sessiz kalacaklarını biliyoruz. Ama biz sorumlu yayıncılık anlayışı ve kamu oyunun aydınlanması adına mektubu yayınlıyoruz.
TÜRKİYE"DE HAC PASTASI
Niye senelerdir hac kotaları belli acentelere verilir veya belli acentelerin bu işi yapmaları için zemin hazırlanır? Hac işi gibi oldukça iyi bir getirisi ve kazancı olan henhangi bir iş eğer başka bir ülkede bu şekilde yerleştirilseydi o yönetim ve yöneticiler bir gün dahi görevde kalamaz ve haklarında soruşturmalar açılırdı.
Ancak bizim gibi bir ülkede ve böyle bir acenteler birliğinde tabii ki düzgün, dürüst , adil bir düzen ve işleyiş beklemek hayalperestlikten başka bir şey değildir.
Hac işinde çok ciddi bir rant paylaşımı TÜRSAB vasıtası ile kapalı kapılar ardında özel toplantılar yapılarak gerçekleşmekte ve bu işi, tamamen kendi menfaatlerini düşünen, parayı bir çok değerden üstün tutan, zilleti para olan, dar kafalı, (!)(Bu bölüm hakaret içerdiği için koymadık) kişilerin acenteleri yapmaktadır. Çok az acente namusu ile bu işin içinde yer almaktadır.
Bu paylaşımcı düzan zaten seneler önce kurulmuştur ve ne hikmetse kimse itiraz etmez ve hakkını aramaz.
Seneler boyunca T.C. Turizm Bakanlığna ve TÜRSAB"a sahte döviz girdileri, sahte döviz belgeleri ve fatura ibraz ederek yapılan bu iş birlik başkanının ve yandaş acentelerinin istedikleri gibi kuralları koyup sektördeki diğer acentelerin haklarını yedikleri ayrı bir iş kolu haline getirilmiştir. TÜRSAB üyesi bir çok acente hac işini yapabilecek durumda olsa bile bu işlere kesinlikle giremez, girdirilmez ve bulaştırılmaz. Adeta bir mafya düzeni oluşturulmuştur.
Ayrıca hıac işini yapan belli acenteler ve birlik başkanı hac işinde çok büyük sıkıntılar yaşandığını anlatıp , Diyanet"e yüklenip mağdurları oynayıp, işin işleyişini bilmeyen sektördeki diğer acentelerin desteğini isteyip Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve milletvekilllerine yazılar fakslanması gibi kamuoyu nezdinde ve sektörde kendilerine farklı bir rol yüklerler.
Fakat bu büyük bir oyundur. Burada amaç diğer acentelerin bu işlerden soğutulup, zaman içinde vazgeçmeleri ve hac işini beş-on acentenin yapıp çok daha büyük kazançlarelde edebileceği bir zemine oturtulmasıdır.
Sizler, 2008 yılı hac yapmaya yetkili acenteler listesindeki 141 acenteye bakıp ta aldanmayın.
Asıl liste aşağıda belirtildiği gibidir.
1-ELÇİ TURİZM: (Tahir Başarır -Mustafa Çobanoğlu) Detur, İntermed, NYSA, Setir, Seventur, siba, Stimpol, Sunny Sun Tur, Travel Bag, VIP, Visitur adlı toplam 13 acente adına bu işi yaparlar. Elçi başkana çok yakındır.
2-TEMPORA: (Sungur Emre) Tivrona, Plaza, Haşmet, Kotei, Beds, DMT-CMT, Cosmopolitan, Carat, Bedsonline, Batumlu adlı toplam 10 acente adına bu işi yapar. Sungur Emre başkana çok yakındır.
3-KAYI: (Talha Görgülü- TÜRSAB 2. Başkanı) Karakartal, GTI toplam üç acente
4-EMAN: (Bülent Katkat TÜRSAb Yönetim Kurulu Üyesi) Figura, Ebrar, Sonarex toplam 4 acente
5-TEKSER: (Feyyaz Yalçın-TÜRSAB Yönetim kurulu Üyesi) A.Class, HMS, Kokpit, Odeon, Öger toplam 6 acente
6-INTRA: (Ertuğrul Karaoğlu-TÜRSAB eski Yönetim Kurulu Üyesi) Erba, Mastur, Nemedya, Novum, Tur Center toplam 6 acente.
7-DIANA (Burak Tonbul-TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi) Tourama ile birlikte 2 acente
8-RAJA (Mustafa Kutluoğlu-TÜRSAB Başkan Danışmanı) Vasco ile iki acente. Ayrıca Suudi Arabistan"daki tüm hacı evlerini bu kişi kiralar ve diğer acentelere pazarlar.
9-AGM (Ercan Durmuş-TÜRSAB Ankara BYK Başkanı) Alba ile birlikte 2 acente
10-ARTUR , Alflag, Hatipoğlu, Impress, Juliann, Occasion, Septaş ile toplam 7 acente
11- KOPTUR (Ethem bey) Bab, Boynar, National, Pega, Scanway, Man Tur toplam 7 acente. Ethem bey başkana çok yakındır.
12-İKRAM (Ekrem Özkaymak) Bawab, Gemini, Omar"s, Tan Tur toplam 5 acente . Ekrem bey başkanın yakınıdır(!)
13-ALOHA (Metin Güngör) A.G.T. ve Osmanlı toplam üç acente . Metin bey başkanın yakınıdır (!)
Ayrıca: Çiçek-Kesit, Mobella-Trek, Haner-İnterbol, Hedef-Uzman, Bremer-Büşra gibi ikili acente oluşumları da başkanın çok yakın çevresinden acentelerdir. Yukarda bahsi geçen acentüeledle tonsorsiyum yapacak diğer yetki almış acenteleri de hesaba katarsak hac işini maalesef 25-30 acententenin paylaştığını görüyoruz. Kimbilir hac işini paylaşan acenteler belki bu işten çok büyük paralar kazanıyorlardır! Belki de zarar edip vergi bile vermiyorlardır...
Sonuç olarak acente sahipleri bu hac işini tamamen Diyanet"e bıraksın da, utanç duyulan bu işlerden kurtulup, namuslu insanlar olup, vicdanen rahatlasınlar.
Baksanıza TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri hepsi, sadece kadın üyeler hariç bu şerefli işin içindeler.
Saygılar
Cengizhan Kurtoğlu
Not: Yukarda adı geçen bazı acenteler sırf hac işi yapabilsin diye bir sene öncesinden hac komisyonu kurallarına uygun hale getirilmiş ve yetki almıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.