• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 10 °C
  • Antalya 18 °C

Günay: Zeytinyağını ihmal ettik

Günay: Zeytinyağını ihmal ettik
Bakan Günay: Anavatanı Türkiye olan zeytin ve zeytinyağını Türkiye'nin bir simgesi haline getirmekten uzaklaşmışız.

ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM 
İSTANBUL-
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay “Türkiye topraklarında doğan zeytin ve zeytinyağı ile şarabı Türkiye’nin markası yapmak zorundayız. Zeytinyağını, Türkiye'nin önemli bir ürünü olarak tanıtmaktan uzak kaldık”dedi.
İstanbul Armaggan Mağazası'nda Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenen ''Zeytinyağı Çalıştayı''na katılan Bakan Günay zeytinin dinler tarafından kutsanmış bir ürün olduğunu belirterek şöyle konuştu:

bakan-gunay-2.jpg

ZEYTİN AĞAÇLARININ ÇEVRESİ DÜZENLENİYOR

''Zeytin bereket ve sağlık kaynağıdır. Dinler tarafından kutsanan incir, üzüm, zeytin kutsanmışsa, onun insan için özel bir yararı vardır. Binlerce yıl yaşayan başka hangi ağaç var bilmiyorum. İzmir'de Teos bölgesini gezerken, antik şehirde biner yıllık zeytin ağaçlarını gördüm. Ören yerini düzenlerken, arkadaşlarıma zeytin ağaçlarının çevresini düzenlemelerini ve gelen ziyaretçilerin bu kalan taşlardan daha çok belki zeytin ağaçlarına ilgi gösterebileceklerini söyledim. Şimdi bu çerçevede bir düzenleme yapıyoruz.

bakan-gunay-3.jpg

ZEYTİN ŞİFA KAYNAĞIDIR

Zeytinin meyvesinden yararlanılıyor. Yağı bir şifa kaynağıdır. Çekirdeğinden süs eşyası yapılıyor. Ağacıyla meyvesiyle bereket kaynağı olan önemli bir ağaçtır. Zeytinin vakanı bizim coğrafyamızdır. Zeytin hayatımızda önemli bir yer tutuyor. Yüz binlerce aile, geçimini zeytinden sağlıyor. İlkel ve modern yöntemlerle zeytin üretenler var. Son zamanlarda modern üretim artıyor. Bir kaç zeytinyağı müzesi açıldı. Türkiye sofralık zeytinde önemli bir yerdedir.”

bakan-gunay-5.jpg

Türkiye’de zeytinyağı konusunda yapılması gerekenlerin bulunduğunu belirten Günay, şöyle devam etti:
''Anavatanı Türkiye olan zeytin ve zeytinyağını Türkiye'nin bir simgesi haline getirmekten uzaklaşmışız. Tıpkı üzüm ve şarap konusunda geri kaldığımız gibi ihmal ettik. Zeytin ve zeytinyağı konusunda da bir geri kalışımız var. Bir anlamda doğanın, Yaradanın bize verdiği bereketi bir miktar azımsamak, küçümsemek ve inkar etmektir. Bu topraklarda eski anıt ve yazıtlarda görüyorsunuz, üzüm salkımı ve zeytin motifi var. Demek ki, bu toprakların tarih boyunca en büyük simgesi güç, silah motiflerinden daha çok bereketi temsil eden ve insan sağlığı için önem taşıyan bu varlıklar. O zaman bizim bunlara biraz daha özen göstermemiz gerekiyor.''

bakan-gunay-4.jpg

İNSANIMIZA HENÜZ TANITAMADIK

İtalya ve İspanya'nın, zeytin üretiminde ve tüketiminde Türkiye'den çok önde olduğunu söyleyen Bakan Günay, zeytinyağını kendi insanımıza tanıtamadığımızdan yakınarak şunları söyledi: “Türkiye’de insanların ortalama 1-2 kilo aralığında zeytinyağı tüketmesi, kullanmadığımız anlamına geliyor. Ayçiçeği gibi bazı yağları ithal ediyoruz ve kendi topraklarımızdaki bu bereketi kendi insanımıza henüz tanıtamadık. Anadolu’nun önemli bölümünde sofralık zeytin biliniyor, ama zeytinyağı bilinmiyor. Büyük bir haksızlık ve insafsızlık. Bu çalıştayı bir başlangıç sayalım. Zeytinyağını bir simge olarak tanıtmak için gerekli sorumluluğu üzerimize alıyoruz.”

bakan-gunay-6.jpg

TÜRKİYE'YE GELENLER TÜRKİYE MARKASI ARAMALI

Zeytinyağı konusuna benzeyen çalışmayı şarapçılık konusunda başlattıklarını söyleyen Günay turizm konusuna değinerek şunları anlattı:
'' Geçtiğimiz yıl dünyadan 35 milyona yakın yabancı turist yıl ülkemize geldi. Herkese bir şişe zeytinyağı, bir şişe şarap, bir kalıp sabun ve peynir veya bir paket fındık verebilsek, Türkiye'nin ihracatına, üretimine, insanların geçimine çok büyük katkı yapmış oluruz. Şık bir ambalaj içinde bunları sunabilirseniz, dünyaya da bir marka çıkarmış olursunuz. Bizim sıkıntımız dünyaya marka çıkarmak. Ülkemize gelen yabancıların Fransız şarabı ya da peyniri yemesini Türkiye için bir eksiklik sayıyorum. Artık bunun ötesini geçmek zorundayız. Türkiye'ye gelenler Türkiye markası aramalıdır. Türkiye Yunanistan'ın iki, Mısır'ın da üç katı fazla turist alıyor. Şimdi İtalya İspanya ve Fransa ile yarışıyoruz. Bizim yarışımız, sadece ülkemize gelen yabancı turistte değil, kendi ürünlerimizi tanıtmakta, kendi ürünlerimizi pazarlamakta ve satmakta da olmalıdır. Öncelikli olan ürünümüzü kendi insanımızın tanıması ve tüketmesidir. Çünkü biz bunları, kendi insanımızın yaşam seviyesinin yukarı çıkması için yapıyoruz. Benim insanımız, bu sağlık kaynağından faydalanmalı ve çok nitelikli ürünler üretip bunu dünyaya tanıtmalıdır.''

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.