İSTANBUL- Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman ile grubun son dönem performansını ve yeni dönem hedeflerini Capital’den Nilüfer Gözütok Ünal ile konuştu.
Pandemiyle birlikte kruvaziyer sektöründe faaliyetler durdu, gelirler sıfırlandı. Dev şirketler büyük borçlar altına girdi. Ancak tüm bu gelişmeler kruvaziyer liman işletmeciliğinde yüzde 10’luk payla global lider olan Global Yatırım Holding’e avantaj sağladı. Grubun patronu Mehmet Kutman , “Rekabet lehimize döndü” diyor. Birçok limanın kendilerine “Bizi al” teklifiyle geldiğini belirten Kutman, “11 limanla özel görüşme içindeyiz. 3-4 yılda dünya piyasasının yüzde 30’unu almak istiyoruz” diye konuşuyor.
Global Yatırım Holding son yıllarda kruvaziyer limancılıkta adeta bir başarı hikayesi yazdı. Yaptığı hamleler ve operasyonlar, grubu global pazarda yüzde 10’luk payla liderliğe taşıdı. Global Yatırım Holding’in patronu Mehmet Kutman da, “Ülkemizden çıkan ve dünya çapında lider konumda olan tek Türk şirketi olmanın gururunu yaşıyoruz. Kruvaziyer liman yönetiminde dünyanın en büyük şirketi olarak tescilli ve bu alanda tek şirketiz” diyor. Her ne kadar pandemi kruvaziyer sektörünü olumsuz etkileyip gelirleri sıfırlasa da Kutman, karamsar değil. Hatta 2021’de normale döneceğini düşündüğü sürecin olumlu etkisi olduğunu ifade ediyor. Kruvaziyer şirketlerinin pandemide borç altında kalmasının kendilerine çok önemli bir kapı açtığını belirten Kutman, “Eskiden onlarla liman alımında rekabet ediyorduk. Şimdi rekabet lehimize döndü. Bugün artık limanlar uzun süreli işletme hakları için iletişime geçip, ‘Bizi al’ diyor” diye konuşuyor. Şu an 11 limanla özel görüşme içinde olduklarını da paylaşan Kutman, önümüzdeki yıl portföye en az 4 yeni liman ekleyeceklerini ve 3-4 yılda kruvaziyer liman işletmeciliği alanında dünya piyasasının yüzde 30’unu almak istediklerini açıklıyor. Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman ile grubun son dönem performansını ve yeni dönem hedeflerini konuştuk:
Öncelikle 2019 sizin açınızdan nasıl bir yıl oldu? Yılı grubunuz açısından nasıl kapattınız?
2019’da rekorlar kırdık. 2019 yılına ilişkin konsolide gelirlerimiz bir önceki yıla göre yüzde 28 artışla 1 milyar 441 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Grubun konsolide operasyonel faiz, vergi ve amortisman öncesi kârı (FAVÖK) ise 2018 yılına oranla yüzde 21 artarak 563,3 milyon TL seviyesine ulaştı. Konsolide gelirlere başta sıkıştırılmış doğal gaz olmak üzere neredeyse tüm iş kolları katkı sağlarken, FAVÖK artışında en önemli katkı CNG iş kolundan geldi. Politik belirsizlik ve küresel değişkenliklere rağmen Global Yatırım Holding olarak küresel büyüme stratejimiz paralelinde birçok gelişme gerçekleştirdiğimiz ve rekorlar kırdığımız bir yılı geride bıraktık.
2020 yılına hangi hedeflerle girdiniz? Yılın ilk 3 çeyreğini geride bıraktık. İlk 3 çeyrek grubunuz açısından nasıl geçti?
2019 yılı sonunda 2020 için çok büyük planlarımız vardı. Hem özellikle Türkiye’deki limanlarımızda kruvaziyer trafiğinde ciddi artış bekliyorduk hem yeni limanları portföyümüze katmayı öngörüyorduk hem de bütün diğer iş kollarımızda kuvvetli büyüme planımız vardı. Ama kruvaziyer limanda çok ciddi yara aldık çünkü gelir sıfırlandı. Hiçbir gemi seyahati olmadı. Kruvaziyer ve alışveriş merkezleri hariç diğer tüm sektörlerimizde bütçelerin üzerinde bir performans gösterdik. 2020 yılının ilk dokuz aylık döneminde konsolide gelirlerimiz geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artışla 1 milyar 223 milyon 400 bin TL olarak gerçekleşti. Konsolide operasyonel faiz vergi amortisman öncesi kârı (FAVÖK) ise 250 milyon TL’ye ulaştı.
Grup gelirleri açısından bu yılı nasıl kapatırsınız? Gelirlerde ve kârda toplamda yüzde kaçlık bir büyüme ya da küçülme olur?
Holding olarak 15’inci yıl dönümünü kutladığımız 2020, COVID-19’un etkisiyle daha önce karşılaşılmayan zorlukta bir yıl olmaya devam ediyor. 2020 yılı finansallarımız dünya genelinde olduğu gibi salgından önemli ölçüde etkilendi. Kruvaziyerde gelirimiz yok ama süreci de geçiyoruz. İş yapış açısından liman işletmeciliğinde maliyetlerimiz çok esnek. Bu yüzden giderlerimizi azaltabildik. Yıllık maliyetimiz 20-30 milyon dolardan 4-5 milyon dolara düştü. Naturelgaz da başarılı bir şekilde gidiyor. 2020’yi bütçelenen şekilde kapatıyorlar. Gayrimenkul ayağında alışveriş merkezleri 3-4 ay kapalı kaldığı için olumsuz etkilendi.
2021 yılına ilişkin beklentiniz nedir?
2021’den itibaren yavaş yavaş toparlanma bekliyoruz. 2021 için normal talep seviyesinin yüzde 80 üzerinde bir taleple karşı karşıyayız. Gemiler ilk başta yüzde 30 gibi düşük bir kapasiteyle seyir yapar, ardından bu oran önümüzdeki yıl sonuna doğru önce yüzde 70’e sonra tam kapasiteye çıkar diye düşünüyoruz. En geç 2022’de 2019’daki rakamların üstüne çıkacağımıza inanıyoruz.
Pandeminin yanı sıra Türkiye’de kurdaki artışlar nedeniyle de birçok grup ve şirketin dolar bazında geliri geriledi. Sizin açınızdan durum nedir? Bu süreçte grup gelirlerinizde dolar bazında gerileme oldu mu?
Elbette doların seyrini yakından takip ediyoruz, ancak işlerimizin coğrafi dağılımı sayesinde bize etkisi çok fazla değil. Çünkü biz dolar geliri yaptığımız yerde dolar, TL geliri yaptığımız yerde TL borçlanırız. TL borçlarımız uzun vadeli, örneğin bir tanesi 20 yıl vadeli. O nedenle bizim için kurun nerde olması gerektiği o kadar önemli değil. Giderlerimiz konteyner limanında TL iken gelirlerimiz dolar. Kur riskinden arınmak için de swap ya da hedge gibi enstrümanları kullanmıyoruz. Bizim yaptığımız otomatik, kendi içinde hedge. Swaplar, hedge’ler bir gün iş tersine döndüğünde olumsuz da etkiler. Ben geçmişte yaptım ve sonuçları kötü oldu. Hiçbir zaman, “Biz dolar bazında yüzde 10-20 büyüdük” de demiyoruz. Çünkü ciro da önemli değil, önemli olan kârlılık. Biz kâr yaratmaya odaklanıyoruz.
Gelirlerinize baktığımızda yüzde 46 limanlar, yüzde 30 doğal gaz, yüzde 10 enerji, yüzde 6 madencilik, yüzde 4 finans, yüzde 3 gayrimenkulden geliyordu. Bu oranlar son yıllarda nasıl değişti?
Son açıkladığımız 2020 yılı ilk 9 aylık finansal sonuçlarımıza bakarsak; gelirlerimizin yüzde 45,9’unu limanlar, yüzde 26,7’sini doğal gaz, yüzde 15,5’ini elektrik üretimi, yüzde 5,2’sini finans, yüzde 4,9’unu maden ve yüzde 1,8’ini gayrimenkul iş kollarımız oluşturuyor. İleriye dönük olarak bizim 3 önemli iş kolumuz var. Kruvaziyer liman işletmeciliği, temiz ve yenilenebilir enerjiyle varlık yönetimi alanındaki yatırımlarımıza odaklanmaya devam edeceğiz. Bunlardan bir tanesi limanlar. Son olarak geçtiğimiz ay Antalya Limanı’nı Katarlı QTerminals WLL’ye sattık. Bu işlemin kapanışını iki ayda gerçekleştiririz. Montenegro’yu da satacağız ve konteyner işinden çıkacağız. Tamamen kruvaziyer ayağına konsantre olacağız. Kruvaziyer bizim için çok önemli bir iş kolu. İkinci ana iş kolumuz Naturelgaz. Naturelgaz Türkiye açısından stratejik bir şirket. Çünkü küçük köy ve kasabalara sıkılaştırılmış gaz götürüyoruz, doğal gaz tüketimini ülke çapında yayıyoruz. Üçüncü stratejik işimiz portföy yönetimi. Actus Portföy Yönetimi ve İstanbul Portföy birleşti ve Türkiye’nin en büyük banka dışı bağımsız portföy yönetim şirketi haline geldi. Bugün toplam 7 milyar TL’lik bir fonu yönetiyor. Orada her yıl yüzde 25-30’dan aşağı bir büyüme olmayacak. Sadece bizim için değil, ülke açısından çok değerli bir oluşum.
Antalya Limanı’nın işletme hakkını 140 milyon dolar karşılığında sattınız. Başka satışlar da olacağını söylüyorsunuz. Neden konteyner işinden çıkıp sadece kruvaziyere konsantre olma kararı aldınız?
Amacımız stratejik olarak kruvaziyer limanlarına konsantre olmak. Global Yatırım Holding olarak ülkemizden çıkan ve dünya çapında lider konumda olan tek Türk şirketi olmanın gururunu yaşıyoruz. Fiili anlamda kruvaziyer liman yönetimi alanında dünyanın en büyük şirketi olarak tescilli ve bu alanda tek şirketiz. Portföyümüzde 4 kıtada 13 ülkede 19 kruvaziyer limanı bulunuyor. 2019 yılında 2 ticari limanımız da dahil olmak üzere liman iş kolumuzun gelirleri yıllık bazda yüzde 12’lik artış göstererek 668,5 milyon TL, FAVÖK ise yıllık bazda yüzde 7’lik artışla 432,1 milyon TL olarak gerçekleşmişti. Pandemi olmasaydı bizim limanlarımızdan bu yıl 20 milyona yakın yolcu geçmesi bekleniyordu. Bunların her biri nihayetinde bir büyükelçi. Buralarda bir nevi Türkiye’nin de reklamı oluyor. Türkiye’de Ege ve Bodrum limanı bize ait. Pandemi nedeniyle 2 milyona yakın kruvaziyer yolcusu Türkiye’ye gelemedi. Sadece kruvaziyer ayağındaki gelmeyen yolcunun Türkiye’ye finansal etkisi 500-800 milyon dolar arasında.
Peki bu konuma gelmeniz nasıl oldu? Pandemi sektördeki konumunuzu nasıl etkiledi?
Sektör boş bir sektördü ve biz bunu değerlendirdik. Pandemi döneminde bu gücümüz daha da pekişti. En son Avustralya Sidney’de liman başkanı ihaleye çıkarken beni aradı ve “İlgilenir misiniz” diye sordu. Şu an itibarıyla 11 limanla özel görüşme içindeyiz. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde portföyümüze en az 4 yeni liman daha eklemeyi planlıyoruz. Global kruvaziyer pazarının yüzde 10’una sahibiz. Akdeniz çanağındaki toplam kruvaziyer liman pazarında pasta payımız yüzde 30’a yakın. Bunlar çok büyük rakamlar.
İstanbul Portföy ve Actus Portföy Yönetimi birleşmesinden ne bekliyorsunuz? Çoğunluğu satın alma opsiyonu sizde değil mi?
Evet bizde. Şu an yüzde 26,6 hisseye sahibiz. Yüzde 40 daha alma opsiyonumuz var. Varlık yönetimi alanında büyüme stratejisine paralel ve yönetim kurulu kararına bağlı olarak, bu opsiyonu kullanmayı planlıyoruz. Burada amacımız Türkiye’nin en büyük fon yönetim şirketi olmak. Ama burada mevzuatsal değişiklikler de gerekiyor. Türkiye’de hala birçok şey bankaların kontrolü altında. Gelecek yıl portföyün hacminin 10 milyar TL’yi geçmesini, 2025 yılında da en az 30 milyar TL’ye ulaşmasını bekliyorum.
Enerjide planınız nedir? Orada nasıl büyümeyi planlıyorsunuz?
Portföyde enerji üretim tesislerimiz var. Biyokütle, kojenerasyon ve güneş santralleri işimiz var. Biyokütleleri satmayı değerlendiriyoruz. Enerji üretiminde sadece güneşe konsantre olacağ��z, başka bir şey yapmayacağız. Karayipler’deki adalarda kruvaziyer limanını aldığınız zaman orası çok stratejik bir nokta olduğu için hükümet ilişkileriniz de çok güçlü oluyor. Üç dört Karayip ülkesinde önümüzdeki yıl içinde güneş santrali kurmayı planlıyoruz. Naturelgaz çok büyük bir şirket. Cirosu da her yıl yüzde 30-40 büyüyor. Onu büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye’de kamyonların yüzde 5’i gaza dönse, Türkiye’nin cari açığına 4-4,5 milyar dolarlık bir etkisi olur. Kamyonlar gaza döndüğü zaman bunu yapabilecek tek şirket gaz istasyonları açısından Naturelgaz olacak. Önümüzdeki 10 yılda mutlaka petrol ve petrol ürünlerinden gaza dönüleceğini düşünüyorum, en azından kamyonlarda böyle olacak.
Gayrimenkulde büyüme planınız var mı?
Yok. Türkiye’de bol bol rezidans ve alışveriş merkezi var. Orada ne Türkiye’de ne yurt dışında kesinlikle büyümeyi düşünmüyoruz.
İstanbul Portföy dışında bankacılık dışı finansta yeni açılımlar olacak mı?
Olmayacak. İstanbul Portföy benim için çok önemli bir varlık. Bağımsız olsun diye yönetim kurulunda bile yer almıyorum. O bizim göz bebeğimiz. Bu konuda özellikle Londra’daki ortağımız Dalınç Arıburnu’dan çok sıkı destek alıyoruz. O çok hızlı büyüyecek bir şirket.
İlginizi çeken yeni sektörler var mı?
Var. Teknolojiyle ilgileniyorum. Global’in de kurucusu olan rahmetli ortağım Gregory Michael Kiez, yıllar öne Facebook’a yatırım yapmıştı. Kuzenim Ercan da bizimle çalışıyordu. 1990’ların sonu 2000’li yılların başında bir gün kuzenim Ercan ve Gregory bana gelip, “5 milyon dolar verir misin?” dediler. “Neye yatırım yapacağız” diye sorduğumda, “İnternetten para ödeme sistemi” yanıtını aldım. “Deli misiniz, internetten para ödeme sistemine para yatırmam” dediğimde de şirketin sahibiyle konuşmamı teklif ettiler. Telefonla konuştum. Konuştuğum kişi Elon Musk’tı. Söz konusu şirket de PayPal. Bana şirketin yüzde 40 ya da 20’sini o dönem 5 milyon dolara satacaktı. Ama ben teklifi kabul etmedim. Sonra Gregory erken zamanlarında Facebook’a ortak oldu. İyi para kazandık. Şimdi de teknolojiyle ilgileniyorum. Zaten halihazırda holding olarak yurt dışındaki şirketlere küçük küçük yatırımlar yapıyoruz.
Ne ölçekte yatırımlar yapıyorsunuz? Ne tür teknoloji şirketleriyle ilgileniyorsunuz?
100 bin oraya 1 milyon oraya 2 milyon oraya şeklinde yatırım yapıyoruz. Ama ben özellikle Türklerin kurduğu ya da kuracağı şirketlere ortak olmayı tercih ediyorum. En son yine Türklerin yurt dışında kurduğu bir start up olan Firefly’a yatırım yaptık. Türkiye’de de iki fon kurduk: Biri Greenone diğeri TwoZero Ventures. Türkiye’de yıllar önce ortak olmak için Peak’in kurucusu Sidar Şahin’e gitmiştik. Fiyatta anlaşamadık. Şirket bu yıl 1,7 milyar dolara satıldı. Türkiye’de bu tür pırlantaları bulup paraya ihtiyaçları varsa onları belli bir yere getirmek istiyorum. Onun için bu konuda çok büyük adımlar atacağız.
Son 14 yılda toplam aktiflerinizi 29 kat özkaynaklarınızı 11 kat büyüterek bir aracı kurumdan çok çeşitli iş kollarında faaliyet gösteren bir holdinge dönüştünüz. Geldiğiniz noktadan memnun musunuz?
Burada bayağı bir yokuşlar indik çıktık. Memnun olmayacak bir şey yok, çok memnunum. Biz holdingleştiğimizde kasamızda 2-3 milyon belki 5 milyon dolar para vardı. Bugün itibarıyla 2 milyar dolara yaklaştık. Bunu 15 yılda hiç kimseden para almadan sermaye artırımı yapmadan gerçekleştirdim. Fena bir getiri değil ama çok hatalarımız da oldu. Bir iki ihaleye girdik kaybettik, teminat mektubu yaktık. Ama baktığınız zaman özellikle kruvaziyer limancılığı ve Naturelgaz olarak daha özel daha fazla bilgi birikimi gerektiren işlere girmiş oldum. Biraz da iş başında öğrendik her şeyi. Yaptığımız işlerin hepsinin bir özelliği olması lazım ama en önemlisi topluma bir katkısı olması şart. Naturelgaz’la gaz gitmeyen yerlere gaz götürüyoruz. Biyokütle ile çok zorlandık. Nihayet bu yıl kâra geçti ve düzgün çalışıyor ama orada da zor bir iş yapıyoruz. Mısır atığını, pamuk atığını normalde toprakta bırakıyorlar ve toprağın verimi düşüyor. Biz o atıkları topluyor, yakıyor, elektrik üretiyoruz. Kolay iş değil çok zor ama sonunda başardık.
Hayaliniz nedir, grubunuzu nereye taşımak istiyorsunuz?
Şirket şirket bakarsak 2023-2024’e kadar kruvaziyer liman ayağında dünya piyasasının yüzde 30’unu almak istiyoruz. Naturelgaz’da kamyonların gaza dönmesi çok önemli bir faktör. Türkiye’nin geleceği teknoloji şirketlerine bağlı. Türkiye’de hakikaten çok büyük dehalar var. Oradan bir unicorn’un çıkmasına yardımcı olabilirsek çok iyi. Portföy yönetiminde de 10 yıl içinde bankalarınki de dahil olmak üzere Türkiye’nin en büyük portföy yönetim şirketi olacağız.
“EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM”
“MUSK’LA İŞ YAPIYOR OLACAKTIK” PayPal’ın teklifini kabul etmemek yani oraya yatırımcı olmamak değil ama Elon Musk’la iş yapamamak en büyük pişmanlığım. Eğer o gün o işi yapmayı kabul etseydim, Elon Musk’la bugün yakın olup iş yapıyor olacaktık.
“SAYESİNDE PARA KAZANDIM” Yine kişisel olarak sayesinde çok para kazandım. Başta Tesla olmak üzere kurduğu şirketlerin hissesini aldım. Yaptığı işleri başarılı buluyorum. Bugün trader olsam Apple’ı short edip Elon Musk’ın ne hissesi varsa onları alırdım. Tesla’da SpaceX de SolarCity de çok başarılı.
“ŞİRKETLERİN BORÇ ALTINDA KALMASI BİZE KAPI AÇTI”
“REKABET LEHİMİZE DÖNDÜ” Dünyanın en büyüğü olan kruvaziyer şirketinin 60 milyar dolar piyasa değeri vardı. Geçen hafta piyasa değeri 4 milyar dolara düştü. Aynı grup, geçtiğimiz mart ayından itibaren ayakta kalabilmek için yaklaşık 18 milyar dolar daha borçlandı. Şimdi aylık gideri 650 milyon dolar. Gemi çalışmadan durduğu yerde 650 milyon dolara mal oluyor. Dolayısıyla bizim için çok büyük avantaj oldu. Eskiden onlarla liman alımında rekabet ediyorduk. Şimdi rekabet konusu lehimize dönerek, avantajlı konuma geldik.
“ÖN ŞARTIMIZ” Çünkü yaptıkları borçlanmalar liman alımları üzerinde engel oluşturuyor. Bugün artık limanlar bizimle uzun süreli işletme (imtiyaz) hakları için iletişime geçip, “Bizi al” diyor. Pandeminin göbeğinde Antigua Limanı’nı devraldık. Kısa bir sürede dev gibi iskeleyi bitirdik. Bahama’yı devraldık, orada da inşaat başladı. Dışarıda yaptığımız işleri Türk müteahhitlere veriyoruz. “Demir çelik, mobilya alacaksan Türkiye’den al” diyoruz, bunlar bizim ön şartlarımız. Kruvaziyer şirketlerinin bu kadar borç altında kalması bize çok önemli bir kapı açtı.
GLOBAL YATIRIM HOLDİNG’İN YOL HARİTASI
2021’den itibaren yavaş yavaş toparlanma bekliyoruz.
En geç 2022’de 2019’daki rakamların üstüne çıkacağımıza inanıyoruz.
Konteyner işinden çıkacağız. Tamamen kruvaziyer ayağına konsantre olacağız.
Global kruvaziyer pazarında yüzde 10 payımız var. 3-4 yılda yüzde 30 paya ulaşırız.
Portföyde hacim gelecek yıl 10 milyar TL’ye, 2025’te en az 30 milyar TL’ye ulaşır.
Enerji üretiminde sadece güneşe konsantre olacağız.
Yeni sektör olarak teknolojiyle ilgileniyorum.
Önümüzdeki yıl ilk çeyrekte portföyümüze 4 yeni liman daha katma planımız var.
Actus Portföy Yönetimi ve İstanbul Portföy birleşti. 7 milyar TL’lik bir fon oldu.
Enerjide biyokütleleri satmayı değerlendiriyoruz.
Gayrimenkulde büyüme planımız yok.
Türkiye’den bir unicorn’un çıkmasına yardımcı olabilirsek çok iyi.
“BAYRAĞI KİM GÖTÜRECEK DİYE ÇALIŞMAYA BAŞLADIM”
MASRAFLAR KONTROL ALTINDA Sevdiğim bir büyüğüm vardı ve şöyle söylerdi: Masraflar basket topu gibidir, bir sıçramaya başladığı zaman durmaz. Dolayısıyla bu yıl ve önümüzdeki yıl birinci önceliğimiz masrafları kontrol altında tutmak. İkinci önceliğimiz de nakitlerimizi kontrol altında tutmak. İzmir’de deprem felaketini yaşadık, İstanbul depremini gördük.
“ÖNCELİKLERİMİZ” Bunları göz önünde bulundurduğumuzda çalışanlarımızın iyiliği, sağlığı ve mutluluğu da en önemli önceliklerimizden. Kritik bir konu da şirketin devamlılığı ve sürdürülebilirliği. Artık 60’ıma geldim. Bu yaştan sonra kovboyluk yapmanın hiçbir gereği yok. Belli dengeleri oturtup sonra yavaş yavaş bayrağı kimler götürecek diye çalışmaya başladım. Benim için stratejiyi çizmenin zamanı geldi. Kurumsallaşmak için danışmanlarla, avukatlarla çok ciddi çalışmaya başladık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.