ESKİŞEHİR, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından 43'üncü Turizm Haftası kapsamında 'Turizmde Güncel Konular' adlı panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Oktay Emir'in yaptığı panele, Turizm eski Bakanı Güldal Akşit, Prof. Dr. Necdet Hacıoğlu, Turizm Akademisyenleri Derneği (TUADER) Başkanı, Hacı Bayram Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Tuna ve Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Kurucu Başkanı, Global Dünya Sağlık Turizm Konseyi Kurucu ve Onursal Başkanı Emin Çakmak konuşmacı olarak katıldı. Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) gerçekleştirilen ve Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güler Günsoy'un da katıldığı panele öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Oktay Emir, turizmin ülkeler arasındaki barışın sağlanmasında önemli bir rolünün olduğunun altını çizdi. Turizmin sadece ekonomik yönlü olmadığını belirten Prof. Dr. Emir, "43. Turizm Haftası etkinlikleri vesilesi ile bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu vesile ile hepinizi saygıyla selamlıyorum. Turizmin Türkiye ekonomisinde önemli bir iş kolu olduğunu hepimiz biliyoruz. Turizm sadece ekonomik yönüyle değil; sosyal, kültürel ve politik yönleriyle de ülkeler arasında barışın sağlanmasında önemli bir sektördür. Bugün farklı üniversitelerden hocalarımız, bizleri kırmayıp aramıza katıldılar. Ayrıca Sayın Bakanımız da bizleri kırmayıp bu etkinliğimize zenginlik kattı" şeklinde konuştu.
"Turizm sektöründe yoğun bir rekabet yaşanmaktadır"
Turizmin önemli bir güç olduğunu vurgulayan eski Turizm Bakanı Güldal Akşit, Türkiye'nin turizm değerleri olarak güçlü bir konuma sahip olduğunu belirtti. Türkiye'deki turizm faaliyetlerinin her geçen gün yükseldiğini söyleyen Güldal Akşit, "Turizm haftasını kutluyorum. Turizm açısından önemli bir hafta. Turizm Bakanlığında ben keyifle çalışmıştım. Benim dönemim turizm açısından sıkıntılı bir dönemdi. Çünkü Körfez Savaşı vardı. Buna rağmen biz zoru başarmıştık. Çok başarılı geçen bir dönemdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı; turizm, mimari, güzel sanatlar ve edebiyata önem veren ve buralara hizmetler vermeye çalışan bir yapıdır. Dolayısıyla geçmişten gelen tarihi güzellikleri de korumaktadır. Dünyada 1,3 milyarın üzerinde turist var ve turizmden 1,3 trilyon Amerikan Doları gelir elde ediliyor. Böylece turizm önemli bir güce kavuşmuş oluyor. Böyle bir sektörde ülkeler arasında yoğun rekabet yaşanmaktadır. Denizi, güneşi, doğası ve kültürel eserleri ile adeta cenneti andıran ülkemizin, dünyada önemli bir konuma sahip olması ve konumunu sürekli yükseltmesi bizi mutlu etmektedir. Bakanlık ile birlikte hem bilim insanları hem de sivil toplum kuruluşları, ülkemizdeki bu turizm değerlerinin daha fazla nasıl katkı sağlanabilir hale gelmesi konusunda çaba sarf etmektedirler" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de bulunan müze faaliyetleri ve turizm acentelerine yapılan destekler hakkında da konuşan eski Bakan Akşit, "Bakanlığa bağlı kültürel değerlerden de bahsedecek olursak, 198 müze ve bunlara bağlı 141 tane de düzenlenmiş birim bulunmaktadır. 2018 yılında müze ve ören yerlerini 28 milyon 169 bin 615 kişi resmi kayıtlara göre ziyaret etmiştir. Bunların içinde de birinci sırayı 3 milyon ziyaretçi ile Topkapı Sarayı Müzesi almaktadır. Ülkemiz, etkileşimdeki diğer turizm tanıtım örgütleri arasında 2018 Aralık sonu itibariyle dünya genelinde 4. sırada yer alıyor. Böylece Türkiye, ülke destinasyon tanıtımı ve imaj kampanyalarında trend haline gelen, kendi medyasını oluşturma konusunda da çok önemli bir tecrübe kazanmış durumdadır" diye konuştu.
"70 milyon turist 70 milyar gelir"
Turizmin sosyal ve ekonomik boyutlarının olduğunu belirten Prof. Dr. Necdet Hacıoğlu, turizmin geliştiği bölgelerin 54 farklı sektörle bağlantılı olduğunu söyledi. Turizm sektörünün Türkiye'de yüzde 10 civarında büyüme gösterdiğini ifade eden Hacıoğlu, "Turizm sektörü sosyoekonomik bir olaydır. Yani turizmin bir ekonomik bir de sosyal yönü vardır. Örneğin 1980'li yıllarda dövize ihtiyaç vardı. Bunun üzerine döviz ararken turizm aklımıza geldi. Bunun için ekonomik yönü diyebiliriz. Sosyal yönü ise insanların hareketlerinden, yer değiştirmesinden dolayı kişilerin yerel halk ile temas etmesidir" açıklamalarında bulundu.
Ülkemize gelen turistin ortalama 647 dolar harcadığını ifade eden Prof. Dr. Hacıoğlu, "Diğer ülkelerde bu sayı bin dolara yaklaştı. Bizde hedef koyduk, '50 milyar dolar, 50 milyon turisttir' diye. Yeni Bakanımız bu hedefi değiştirdi ve '70 milyon turist 70 milyar gelir hedefidir' dedi. Dünyada turizm yüzde 4 büyüyor ama bizde yüzde 10 büyüme yaşanıyor. Gelir düzeyini de bu oranda arttırmamız gerekiyor" dedi.
"Aile seyahatleri artacak"
Turizm sektörünün ilerlediği yönde hareket edilmesi gerektiğini söyleyen TUADER Başkanı ve Hacı Bayram Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Tuna, "Genel itibariyle turizmin öneminin farkına varmalıyız. Kültürün korunmasına, ekonomiye, tarihe ve birçok şeye katkısı var. Avrupa, turist alan ve gönderen bağlamında bakıldığında birinci sırada yer alıyor. Bizim için önemli olan kimin daha fazla para harcadığı. Odaklanmamız gereken nokta budur" şeklinde konuştu. Genel itibariyle turizmde yükselen bir trende sahip olduğumuzu da ifade eden Prof. Dr. Tuna, "Bunu daha da yukarı çıkartmak için dünyaya bakmamız ve neler olduğunu anlamamız gerekiyor. Neyi yanlış yaptığımızı anlamalıyız. Dünyada turizm yöneliminin ne yönde ilerlediğini anlayarak, bu noktaya yönelip daha başarılı olabiliriz. Gelecekte kişiye özel seyahat paketleri önemli bir hale gelecek. Yalnız bayan seyahatleri ve aile seyahatleri artacak. Ülkelerin gelişimiyle beraber, turizme harcadıkları paralar artacak. Tatiller günümüzden daha da önemli bir ihtiyaç haline gelecek" dedi.
"Sağlık turizminde üçüncü sıradayız"
Turizmde alternatif alanlara bakılması gerektiğinin altını çizen Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Kurucu Başkanı ve Global Dünya Sağlık Turizm Konseyi Kurucu ve Onursal Başkanı Emin Çakmak, sağlık turizminde önemli yatırımlar yapıldığını söyledi. Çakmak, "Sektörde 30 yılımı tamamladım. Bu 30 yıllık süre içerisinde, 1996 yılana kadar kültür ve din turizmi akımı varken; deniz, kum ve güneş üçlüsünün gelişmesiyle birlikte kitlesel turizm gelişti. Her şey dahil konseptinin ülkemize gelmesiyle beraber, neredeyse turizm gelirlerimizin yüzde 80'i kitlesel turizmden elde ediliyor. Dolayısıyla 2005 yılına kadar gözlemci ve sektörden biri olarak gelirlerimizin düştüğünü fark ettik ve daha farklı alanlara yönelmemiz gerektiğine inandık" diye konuştu.
Sağlık, termal, spor ve engelsiz turizm gibi 8 kademeli bir kuruluş kurduklarını söyleyen Emin Çakmak cümlelerine şu şekilde son verdi:
"2010 yılında Cumhurbaşkanımızdan destek istedik ve sağ olsun destek bulduk. Devlet katkısı ve özel katkılar ile kendimizi daha ileriye taşıdık. Sağlık turizmi ve pazarlamasında ciddi başarılar elde ettik. 2015 yılına geldiğimiz zaman, Amerika ve Almanya'nın ardından sağlık turizminde üçüncü sırayı aldık. Bu sırayı da halen koruyoruz. Amacımız 2023 yılında Almanya'yı geçerek ikinci sıraya yükselmek. Sağlık turizminde bizim ulaştığımız verilere göre 9 bin 600 dolar kişi başı gelir sağlıyoruz." - ESKİŞEHİR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.