ATİNA/PARİS- Fransa'da bir doktor yakın zamanda en rahatsız edici yorumu yaparak, koronavirüsün "yaşlıları mum gibi söndürdüğünü" söyledi. Salgının başlamasından bu yana, Fransa'nın doğusunda 570'den fazla huzurevinde yaşamını yitirmiş ve bu tür tesislerin üçte ikisinin virüs tarafından vurulduğu bildirilmiştir. Birkaç gün öncesine kadar, İspanya'daki her üç kurbandan biri huzurevinde oturuyordu. İstatistiklere göre - bilim insanlarından ve yerdeki insanlardan - Covid-19 kurbanlarının yüzde 27'si 85 yaş ve üstü.
Yunan sözcüsü ve bulaşıcı hastalıklar uzmanı Sotiris Tsiodras geçtiğimiz günlerde yurtdışındaki bir meslektaşından dünyanın birkaç yaşlı ve sakat insan hakkında çok fazla karışıklık yarattığını söyledi. Bu yoruma halka açık bir şekilde yanıt vermeye karar verdi ve hissettiklerini de saklamaya çalışmadı: “2020'de tıp mucizesi, çoğu annemiz ve babalarımız, büyükannelerimiz ve büyükbabalar. Cevabım, herkese saygı duyuyor, saygı duyuyor ve koruyoruz, ama bu insanları her şeyden önce. Onlar olmadan var değiliz, kimliğimiz yok. ”
Tsiodras'ın cevabı, bu tür krizlerin bu kadar etkili bir şekilde ürediği korkunç sinikliğe karşı küçük ama güçlü bir savunmayı temsil ediyor. Elbette Yunanistan'daki geleneksel medya ve sosyal medyanın çoğu, söylediklerinin özü yerine belirgin duyguları hakkında yorum yapmayı tercih etti.
Bu yeni virüsü ilk kez duymaya başladığımızda, birçok insan yaşlı insanları etkileme eğiliminde olduğu için güvende hissetti. Virülansı ve kapsamı belirginleşmeye başladığında ve gerçek bir yaş tercihinin olmadığını fark etmeye başlasak da, yaşlıların yardımın ötesinde, ciddiyetle işten çıkarmalarını yıllarca ön plana çıkaran bir tutum gördük. Tutum şudur ki, itme söz konusu olduğunda (tıbbi malzeme, dikkat ve duygusal yatırım açısından) genç ve üretkenlere odaklanmamız gerekir.
Avrupa'da yaşlılar endişe verici bir demografik istatistiktiğe göre yeni koronavirüs için kolay av haline geldiler. Tsiodras'ın hatırlatıcısı bu duygusal olarak çorak tutumun manzarasına bir damla su gibi geldi: “Onlarsız, var değiliz, kimliğimiz yok.” Bu, belki de, hiç var olmamış gibi gitmelerine izin vermeliyiz anlamına gelir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.