İSTANBUL- Galatasaray’ın yeni başkanı Ünal Aysal katıldığı % 100 Futbol'da Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in konuğu oldu. Ünal Aysal, NTV Spor canlı yayınında sarı-kırmızılı takımın yeni teknik direktörünün Fatih Terim olduğunu resmen açıkladı. Bövylece tecrübeli teknik adam 3. kez bu pozisyonda yer almış oldu.
Ayrıca Galatasaray'ın, Bolton Wanderers'ta forma giyen Johan Elmander'i transfer ettiğini belirten Aysal, önemli bir kalecinin alınacağını söyledi. Aysal 100 günde bir çok şeyi yerine oturtacağı konusundaü söz verdi. Bu arada Galatasaray'ı kurumsallaştırmak için çalışmalara başladıklarını bildirdi.
Galatasaray'ın yeni başkanı Ünal Aysal, % 100 Futbol'da Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in sorularını yanıtlıyor. Aysal, NTV Spor canlı yayınında sarı kırmızılı takımın teknik direktörünün Fatih Terim olduğunu açıkladı.
Proframda "Saat 20.45. Adnan Polat bu saati çok sever. Bizde bu saatte açıklayalım" diyerek Fatih Terim'le anlaştıklarını açıklayan Ünal Aysal, ünlü teknik adamla uzun vadeli bir sözleşme yapacaklarını açıkladı.
"SÖZ VERMİŞTİM VE TUTTUM"
Başkan Aysal, Galatasaray ile uzun zamandır ilgilendiğinin altını çizerken, "Galatasaray'daki bütün gelişmeleri takip ediyorum. Hatta özellikle üye olduktan sonra da çok daha yakından ilgilenmeye başladım. Bu benim tabiatımda var. Bir yere üyeysem, eğer bir sistemin içindeysem o sistemle çok yakından ilgilenmek gibi eskiden gelen bir alışkanlığım var. Ama başkan olmak gibi bir niyetim, heyecanım olmadı hiçbir zaman. Ancak bu geçtiğimiz aylar içinde kulüpteki hiç istenmeyen gelişmeler karşısında ben bir açıklama yaptım zaten. Benim ismim medyada telaffuz edildi, kulübümüzün diğer duayenleri tarafından. Ben de o zaman şöyle bir açıklama yaptım, "Kulübün bugünkü şartlarda deneyimli, enerjik ve bu işi başarabilecek genç kadrolar bu göreve talip olurlarsa ben destek veririm" dedim. Ve olmazlarsa da "Elimi taşın altına koyarım" dedim, böyle bir söz vermiş bulundum. Sonra zaman içinde bu göreve talip olan kadrolara baktığım vakit, sanki genelde bir isteksizlik var, herkes bugünkü ortamdan çekiniyor gibi bir durum doğdu. Onun üzerine sözümü tutmak zorunda kaldım ve aday oldum" dedi.
"TAKIMIN BUGÜNKÜ DURUMU TRAFİK KAZASI"
Kulübün bu seneki içinde bulunduğu durumu trafik kazası olarak niteleyen Aysal, "Bugünkü durum bir trafik kazası, yani hep öyle görüyorum. Aynı kelimeyi kullanıyorum, çünkü buna inandığım için söylüyorum. Kulüp projelerinde başarılı etaplar katetti ama bir nakit sorunu yaşandı son özellikle bir kaç ay içinde. Tabii bu yukarıda bazı uyumsuzluklar yarattı. Bu uyumsuzluklar aşağı doğru süzüldüğü vakit yeşil sahaya kadar indi ve Galatasaray hiç arzu edilmeyen ve hiç alışmadığı, bugüne kadar hiç tatmadığı, 20 seneden beri tatmadığı bir levhada 14. pozisyona kadar indi. Bu tabii camianın alışmadığı bir şey. Tabii infial oldu. Geldiğimiz durum işte bu neticede" diye konuştu.
"BENİM BUGÜNKÜ PROGRAMIM SADECE 3 SENE"
Bugünkü planlarının sadece önümüzdeki 3 yıl için olduğunu söyleyen Aysal, "Ben 3 yıllık bir program yaptım kendime. Bu 3 yılda inşallah hedeflediğim yerlere gelebilirse arkadaşlarımızla beraber, 3 yıl sonunda ben müsaade isteyeceğim. Ama her şey çok iyi gider, camia "Gel bunun 3 sene de keyfini sür" derse bu da bir ihtimal ama o gün ne yapacağıma karar vermedim ama bugün benim programım sadece 3 sene" şeklinde konuştu.
"BEN KONUŞMAM EYLEM YAPARIM"
Kendisinin genel felsefesinin netice odaklı çalışmak olduğunu söyleyen Ünal Aysal, "Kendime koyduğum hedeflere varabilmek için de öncelikle sözün kısa kesilip eylemin yapılmasına inanırım. Eylemciyim ve görevim bir şeyleri yoluna koymak, o görevi yapmam gerekiyor. Bu konuşarak olmuyor. Konuşarak camia içindeki bazı uzlaşmaları, birleşmeleri ve bazı barışmaları yaratmam gerektiğine inanıyorum. Konuşmanın da bir faydası var ama bir yere kadar, ondan sonra esas eylemi gerçekleştirmeniz lazım. Tahmin ediyorum ki, uzlaşma ve huzur verme yönünden biz bir etap kaydettik zaten. Şu anda öyle hissediyorum. Gerektiği vakit her zaman medyayla beraber olacağım, bana düşen görev bu ama bunu da fazla istismar etmemek lazım, esas görevimiz bizim büroda, makine dairesinde hep onu söylüyorum" dedi.
"KURUMSAL YAPIYI İŞLER HALE GETİRMEMİZ LAZIM"
Aysal, "Galatasaray, 500 senelik bir eğitim müessesesi gerçeğini bir kenara bırakırsak, 106 yaşında, bir asrı devirmiş, yeni bir asra hazırlanan büyük bir kurum. Büyük imkanları var, o imkanların bazında ben gayrimenkuller, paralar ben bunlardan bahsetmiyorum, insan gücü var. Bir kültür birliği ve bizim çok ciddi bir insan kaynağı zenginliğimiz var Galatasaray'da, bunu değerlendirmek lazım ve bunu 21. yüzyıla girerken kulübe muhakkak katkı olarak sunmamız gerekiyor. Yapılacak çalışmaların bazında bu geliyor. Bu ne demek? Belki aynı şeyi tekrarlıyor gibi görünüyorum ama çok önem verdiğim bir şey. Bu kurumsal yapının tesisi işler hale getirmesidir. Baktığımız vakit kulüplere kurumsal yapı hepsinde var ama yapı işlemiyor. Yapılar başkanların elinde ve başkanın bir talimatıyla 3 kişi atılıyor, 5 kişi alınıyor. Şu sporcu alınıyor, bu sporcu satılıyor. Ben Galatasaray'da hedeflediğim ve idealize ettiğim durum, bunun kurumsal yapı içinde ve bir saygınlık içinde cereyan etmesi, bunun kendi kendine işleyen bir mekanizma haline gelmesi, kişilere bağlı olmaması, yarın öbür gün bir başkan görevini bitirdi, ayrıldı. Yeni gelecek başkanın sil baştan yapmayacağı bir düzen içinde çalışmaya başlanması. Profesyonel diyorsunuz, profesyonelliğin bazında para yatıyor. Bu bir holding yapısı içinde gerçekleştirilirse, ki altında zaten oraya gelinmiş bir takım şirketler var. Bu şirketlerin bir kısmı SPK'ya vs. falan kontrol ediliyor bunlar tarafından. Bu yapının iyi çalıştırılması lazım. Zaten mecburuz bunu iyi çalıştırmaya, düzenli çalıştırmaya. Bunun da esasları o kadar zor şeyler değil. Bütün mesele sistemin doğru kurulması ve kuralların iyi anlatılması. Arkası kolay gelir bunun ve bunun da bazında iyi bir planlama, iyi bir bütçeleme, iyi bir kontrol etme geliyor. Bunun dışında kolay yürüyecek bir sistem" diye konuştu.
FATİH TERİM
Galatasaray’ın efsanevi futbolcularından ve kaptanlarından biri olan Fatih Terim, sarı-kırmızılı takımdaki futbolculuk kariyeri süresince şampiyonluk kazanamazken, 4 sezon süren ilk teknik direktörlük döneminde ise tarihi başarılara imza attı.
(A) Milli Futbol Takımı Teknik Direktörlüğü görevinden ayrılması sonrası, Faruk Süren’in başkanlığı döneminde 1996-97 sezonunda Galatasaray’ın başına geçen Fatih Terim, 4 sezon boyunca sarı-kırmızılı takıma tarihinin en başarılı dönemini yaşattı.
4 YILDA 12 KUPA
Fatih Terim, Galatasaray’da 4 sezon süren ilk döneminde 12 kupa kaldırmayı başardı.
Sarı-kırmızılı ekiple 4 yıl üst üste lig şampiyonluğunu kimselere kaptırmayan, 2 Türkiye Kupası, 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 3 TSYD Kupası şampiyonluğu elde eden Terim, 2000 yılında UEFA Kupası’nı kaldırarak, Türk futbol tarihinde bir ilke imza attı ve kariyerinin de zirvesine çıktı.
Daha sonra Galatasaray’dan ayrılarak İtalya’nın Fiorentina takımının başına geçen Terim, ardından İtalyan devi AC Milan’da kısa süreli bir teknik direktörlük deneyimi yaşadı.
İKİNCİ DÖNEM HAYAL KIRIKLIĞI OLDU
Fatih Terim’in 2000 yılında yollarını ayırdığı Galatasaray ile yeniden buluşması, 2002-03 sezonunun başında oldu ancak yaklaşık 2 sezon süren bu macera, hayal kırıklıklarıyla akılarda kaldı.
Sarı-kırmızılı ekipte başkanlığa seçilen Özhan Canaydın’ın, "Gönülerin teknik direktörü" olarak yeniden göreve getirdiği Fatih Terim, büyük beklentilerin yaratıldığı sezonda ligde ve Avrupa’da takımıyla varlık gösteremedi.
Terim yönetimindeki ikinci dönemde, ilk sezonunda şampiyonluğu Beşiktaş’a kaptırarak ligi ikinci sırada bitiren, Türkiye Kupası’na çeyrek finalde Malatyaspor’a elenerek veda eden Galatasaray, final oynama hedefiyle çıkılan yolda ise Şampiyonlar Ligi grubunu son sırada tamamladı.
Ayrıca bu sezonda ezeli rakip Fenerbahçe’ye karşı alınan 6-0’lık farkı yenilgi de akıllardan silinmedi.
Galatasaray’la 2003-04 sezonuna kötü başlayan Fatih Terim, ligde alınan başarısız sonuçlara ek olarak, Türkiye Kupası’na Çaykur Rizespor’a 5-0 yenilerek veda ederken, Avrupa kupasında yine bekleneni veremedi.
Şampiyonlar Ligi grubunu 3. sırada tamamlayarak 2000 yılında olduğu gibi yine UEFA Kupası’na gelen sarı-kırmızılı takımın, ümitlerin yeniden canlandığı bu kulvardaki ilk rakibi Villarreal’e turu vermesi sonrası Terim’den de ayrılık sinyalleri geldi.
Sezonun tamamlanmasına 8 hafta kala görevini bırakmak zorunda kalan Fatih Terim, sarı-kırmızılı ekipteki 2. dönemini bu şekilde tamamlamış oldu.
Terim’in ardından son haftalarda teknik direktörlük görevine sarı-kırmızılı ekipte futbolculuğuyla efsane olmuş Gheorghe Hagi getirildi ancak sezonu 6. olarak bitirebilen Galatasaray, 2004-05 sezonunda Avrupa kupalarına dahi katılamadı.
TRANSFERLER TUTMADI
Fatih Terim’in Galatasaray’da teknik direktörlük yaptığı ikinci dönemde çok sayıda yabancı futbolcu transfer edilmesine karşın, bu isimlerden beklenen verimin alınamaması dikkati çekti.
Tecrübeli teknik adam sadece 2 sezonda Mohammed Adama Sarr (Senegal), Trevio Sergio Almaguer (Meksika), Jorge Felipe Loureiro (Brezilya), Fabio Pinto (Brezilya), Christian Correa Dionisio (Brezilya), Haim Michael Revivo (İsrail), Ali Mbola Lukunku (Kongo), Abel Luis Silva Xavier (Portekiz), Frank de Boer (Hollanda), Cesar Luis Prates (Brezilya), Gabriel Tamas, Ovidiu Petre ve Florin Bratu’nun (Romanya) yer aldığı 13 isimle çalıştı.
Diğer yandan Terim, UEFA Kupası’nı kazanan kadroda yer alan isimlerden, Bülent Korkmaz, Arif Erdem ve Hakan Ünsal’ı son sezonunun devre arasında kadro dışı bırakmıştı.
ZOR BİR DÖNEM BEKLİYOR
Galatasaray’da 3. kez teknik direktörlük görevine gelen Fatih Terim’i oldukça zor bir dönem bekliyor.
Tarihinin en kötü dönemini geçiren ve başarısızlık adına pek çok rekor kıran sarı-kırmızılı takımı yeniden başarılı günlerine döndürmeye çalışacak olan Terim’in önemli bir yapılanmaya gitmesi bekleniyor.
Bu sezon beklentilerin çok altında kalan sarı-kırmızılı takımın
kadrosunda çok sayıda değişikliğin olması beklenirken, kalan oyuncuların da psikolojik olarak hazır hale getirilmesinde Fatin Terim’e büyük görev düşecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.