JALE ÖZGENTÜRK
İSTANBUL- 'Kızlı-erkekli ev kiralama' tartışmasının ardında Türkiye'nin yeni tanıştığı ev turizmi var. Bakanlık sistemi yurtdışı örneklerinden araştırıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta Finlandiya’ya giderken “Kızlı-erkekli bir evde kalıyorlar. Yönetmelik hazırlıyoruz” dedi, kıyamet koptu. Bakanlar Bülent Arınç, Suat Kılıç kastedilen olayın izinsiz çalışan apartlar olduğunu anlatmaya çalıştı. Erdoğan kızarak reddetti, yıllardır aynı yolda yürüdüğü arkadaşı Arınç’la yaşayacağı krizin kapısını da aralamış oldu. Aslında olayın arkasında büyük ölçüde son yıllarda hızla gelişen ev turizmine getirilmesi planlanan düzenleme yatıyordu.
Özellikle İstanbul’da son yıllarda ev satın alan yabancılar ile ikinci konutlar ‘ev turizmi’ denen yeni bir olguyu doğurdu. Bu turizm aracı dünyada hayli yaygın. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) verilerine göre dünyada 45 milyar dolarlık bir pazar oluşturuyor.
Ev turizminden şikâyetçi olan Türkiye Otelciler Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır’a şikâyet nedenlerini sordum. Yakın zamanda meydana gelen yabancı turist cinayetlerini hatırlattı ve ölenlerin 4-5 gün sonra bulunabildiğini, hiçbir kayıtlarının olmadığının ortaya çıktığını ekledi.
Bayındır, “Bu tür kurumların faturalama sistemi yok, hiçbir giderleri yok, günlük hatta saatlik kiralamalar yapılıyor” diyor; İstanbul’da turizm ve belediye belgeli 240 bin yatak olduğunu, bu tür yatak kapasitesinin ise 25 bini bulduğunu ekliyor.
BAKANLIK SİSTEMİ İNCELİYOR
Bayındır bu işletmelerin denetlenmesinin şart olduğu görüşünde. Ev turizmi diye adlandırılan sistemin dünyada özellikle de Avrupa ve ABD’de son derece yaygın olduğunu söylediğimde Bayındır şunları dile getiriyor:
“Bakanlık ev turizmine yönelik bir çalışma başlattı. Yurtdışında incelemeler başladı. O ülkelerde sistem farklı, böyle günlük, saatlik kiralama yok. En az 15 günden başlıyor. Burada da öyle olmalı. Ayrıca ben maliyetler yüzünden 100 TL’den aşağı oda veremezken bu apartlar günlüğüne, saatliğine 50 TL fiyatla konaklatıyor.”
TÜRSAB ise özellikle İstanbul’a gelen turistlerin talebi üzerine başlayan ev turizmi için bir komite oluşturmuş. Bu sistemin önemini anlatmaya çalışıyor. TÜRSAB üyesi ve aynı zamanda Ev Turizmcileri Derneği kurucusu olan Erdoğan Altındiş tartışmalar ve baskınlar yüzünden şaşkın ve üzüntülü.
‘OTELLERE RAKİP DEĞİLİZ’
Altındiş’in Galata’da Almanya Başbakanı Merkel’in bile kaldığı Manzara İstanbul adında bir apartı ve çok sayıda eve sahip bir şirketi var. İstanbul’da ev turizminin öncülerinden biri. Ev turizmini son iki yılda gelişen bir segment olarak açıklıyor. Kültür turizmini geliştirecek bu sistemin önyargılarla yok edilmemesi gerektiğine de dikkat çekiyor.
Otelcilerin bir günlük, bir haftalık kiralama olmaz eleştirilerini ise Altındiş şöyle yanıtlıyor:
“New York’a gidiyorsunuz ya da Paris’e, üç gün kalacaksınız. Otelde kalmak istemiyorsunuz. Alternatifiniz ev turizmi. İstanbul’a gelmek isteyenler de artık bunu talep ediyor. Bunun sistemini kurmak yerine fuhuş suçlamaları yöneltmek büyük yanlış. Baskın ise çirkin bir şey. Önyargılı bir yaklaşım. Otellere rakip değiliz.”
Altındiş, ev turizminin ne olduğunu anlatmak için AK Parti, muhalefet, hükümet nezdinde girişimde bulunduklarını ve bulunmaya devam edeceklerini söylüyor.TÜRSAB verilerine göre ev turizmi Avrupa’da 20 milyar euroluk bir ekonomik değer oluşturuyor. Her 4 turistten 1’i de tatilini otelde değil evde geçirmek istiyor. Toplam 42 milyon kişi de tatilini böyle yapıyor.
Muhafazakârlık, ahlak kaygılarıyla ortaya atılarak gereksiz bir noktaya çekilen ve toplumu geren bu tartışmanın perde arkası göründüğü gibi ekonomik. Umarız elmayla armutlar bir araya toplanmaz, sektörle devlet ortak noktada bu tartışmaya tepeden inmeci olmayan, yapıcı ve kalıcı bir çözüm getirir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.