Eski bakanlar turizmi konuştu

ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
ANTALYA- Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Mustafa Akaydın’ın ev sahipliğinde Dünya Turizm Günü nedeniyle düzenlenen konferansta yapılan “Türkiye Turizmi ve Kriz” başlıklı panele Turizm eski bakanları Alev Coşkun, Bahattin Yücel, Ahmet Tan, Abdülkadir Ateş katıldı.









Toplantının sabah oturumuna katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu sırada tıka basa olan salon daha sonra boşalınca toplantıyı izleyenler “Kıçıldaroğlu gitti, turizm bitti” demekten kendilerini alamadılar.



Panelin moderatörlüğünü yapan Mustafa Akaydın toplantıya her kesimden önemli kişileri davet ettiklerini söyledi. Turizmcilerin turizme ilgisiz kaldıklarını söyleyen Akaydın, başta Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile diğer eski bakanlarında toplantıya çağrıldığını bildirerek “Türkiye turizm kriz içinde, turizmciler ise önemsemiyorlarsa her şey iyi demektir” şeklinde konuştu. Daha sonra eski bakanlar Türkiye turizminin durumu hakkında görüşlerini bildirdiler.

COŞKUN: HÜKÜMET TURİZME ZARAR VERİYOR
Turizm eski Bakanı Alev Coşkun, turizmde barış, doğa ve çevrenin önemine değindi. 35 yıl önce genç bir turizm bakanı iken Antalya’da birkaç otel olduğunu söyledi. Daha sonra gurur veren gelişmeler olduğunu belirterek hükümetin gereken önemi vermediğini ve zarar verdiğini belirtti.
Türk ekonomisinde turizmin son derece önemli hale geldiğini ifade eden Coşkun, turizmin çok hassas, duygusal bir sektör olduğunu hatırlattı. En ufak hareketlerin turizmde dalgalanmalara neden olduğunu ifade eden Coşkun, “Başbakan ‘one minute’ diyerek 2009’da 320 bin olan İsrailli turist sayısını 2012’de 20 bine düşürdü. Şimdi de her işi bıraktı ‘ustamız’ savaş yapalım diyor. Savaştan en büyük zararı Antalya görür. Barışın zedelendiği noktaya turist gelmez. Çok titiz davranmak gerekir. Savaş kışkırtıcılığı insanlık onuruna yakışmıyor” dedi.
ATEŞ: TURİZMİN SİYASETİ OLMAZ
Turizm eski Bakanı Abdülkadir Ateş, turizmde çevreye özen gösterilmesi gerekir dedi. Turizm siyaset yapılacak alan değildir” diyerek toplantıya gelmeyen bakanı ve hükümet yetkililerini eleştirerek “Turizmi boykot etmek nedir?” dedi. Bu anlayışın Türkiye ve turizm için iyi bir anlayış olmadığını söyledi.
Abdulkadir Ateş Türkiye’de turizm yapmanın dünyanın en zor işlerinden biri olduğunu söyledi. Bu dalda başarılı olmanın deveye hendek atlatmaktan daha zor olduğunu kaydeden Ateş, “Ama bizim ülkemizde turizmciler bunu başardı. Kardeşliği geliştiren Antalya’yı kutluyorum” diye konuştu. Turizmin özgürlükler ve demokrasi ile direk bağlantılı olduğunu vurgulayan Ateş, bu iki değerin iyi uygulanması gerektiğini dile getirdi.
11 yıldır bu iki değerin iyi geliştirilmediğini savunan Ateş, şöyle konuştu: “Dış ilişkileri iyi yönetemeyen ülkelerde turizmi geliştirmek zordur. İnsanlar ülkemizde her an bir şey olacak kaygısı taşıyor. Turizmde yeni alanlara açılmak durumundayız. Hiçbir ülkeye ayrımcılık yapmamalıyız. Bizim dönemimizde hiçbir ülke ayırt edilmeksizin turizm temsilcilikleri kurduk.”

TURİZMİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ LAZIM
Abdulkadir Ateş, Antalya’nın yatak kapasitesi bakımından doyma noktasına geldiğini belirterek, bu alandaki arz talep dengesinin çok önemli olduğunu söyledi. Yaşı 35’i aşkın oteller olduğunu dile getiren Ateş, devlet desteğiyle bu otellerin yenilenmesi gerektiğini açıkladı. Otellerin 5 yıldızlı, ancak dışarının 3 yıldız olduğunu ifade eden Ateş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Ancak bu yerel yönetimlerin de merkezi hükümet tarafından desteklenmesi lazım. Yeni pazar alanları bulmak zorundayız. Sadece inançlarla turizmi bağlamamalıyız. Turizmi çeşitlendirmemiz gerekiyor. Sadece Antalya’ya değil, diğer bölgelere de turizm gözüyle bakmalıyız. Bunlar finansla alakalı durumlar. Türkiye’de iç barışı sağlamadan turizmi sağlam temellere oturtamayız.”

YÜCEL: GEZİ OLAYLARI KRİZDE FIRSATTI, KAÇIRDIK
Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel, “Biz krizi yaratan bir milletiz” dedi. Krizin nereden kaynaklandığını değinen Yücel, Türkiye’nin içinde ciddi barış problemi olduğunu ve Taksim’deki gezi olayları sonrasında bunun ortaya çıktığını belirtti. Gezi eylemlerini dünyada örnek alınması gereken görüntülere yol açtığını belirtti. Gezi eylemlerinin Türkiye’nin dünyadaki olumlu görünmesi ve iletişim aracı olması nedeniyle önemli bir fırsatı kaçırdığını belirtti. Geziye sahip çıkmak ve kriz yönetimde araç olarak kullanmanın önemli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.



TURİZMCİLER ALKOL YASAĞI TARTIŞMADI
Türkiye’de alkole gelen yasağın ciddi bir kısıtlama olduğunu ifade eden Yücel, kısıtlamanın kişisel haklara önemli bir müdahale olduğunu belirtti. Yücel, turizmcilerin bu yasağı tartışmadığını dile getirdi. Yücel, şöyle konuştu: “Antalya’nın en büyük sorunu hedef pazardan doğrudan uçuş olmamasıdır. Türk Hava Yolları (THY) en çok turistin geldiği Rusya, Almanya ile bazı Avrupa ülkelerinden kente direk seferler düzenlemiyor. Ama THY Şarmen Şeyh’e her gün uçuş gerçekleştiriyor. Çünkü Mısır’daki yatırımlara bir sorumluluğumu var. THY’nin bu politikası sürekli eleştirilir.”



ANTALYA’DAN HEDEF PAZARLARA UÇAK KONULMALI
Antalya’nın hedef pazarlara doğrudan tarifeli uçuş olmayışı büyük sorundur. St Petersburg-Antalya arasında olduğu gibi. Alman şehirlerinden doğrudan uçuş yoktur. İngiliz pazarından Türkiye’nin hiçbir kıyı bölgesine doğrudan uçuş yoktur. THY doluluk garantisi olmadan uçamayız diye mazeret uydurur. Ancak Sharm El Şeyh hattı dolu mudur?

KRİZLER SÜREKLİ VAR OLDU
Bahattin Yücel de 40 yıldır Türkiye’de kriz halinin sürekli var olduğunu gözlediğini söyledi. Krizin neden çıktığının saptanmasının çok önemli olduğunu ifade eden Yücel, Türkiye içinde ciddi bir barış sorunu olduğunu kaydetti. Dünyada örnek alınması gereken saptamalar olduğunu dile getiren Yücel, “Taksim’deki olaylardan önemli sonuçlar çıkartılabilirdi. Kriz yönetimi devreye girebilirdi. Taksim olaylarının nedenlerinin paylaşılması gerekirdi. Hükümet Gezi’deki olayları iktidarı yok etme olayı görerek durumu yönetti. Gezi iyi bir iletişim aracı olarak kullanılabilirdi” diye konuştu.



YÜZÜMÜZÜ AVRUPA’YA DÖNMELİYİZ
Turizm Eski Bakanı Ahmet Tan krizin en yoğun yaşandığı, Abdullah Öcalan’ın yakalandığı dönemde bakanlık yaptığını söyledi. Kriz dönemlerinde reklamdan ziyade halkla ilişkiler çalışması yapılması gerektiğini ifade eden Tan, şöyle konuştu: “Öfke turizmi yaratan bir iktidara sahip olmak en tehlikeli krizdir. Bugünkü iktidar ne yazık ki barış turizminde, özgürlük turizminde Türkiye’nin ahengini bozacak bir ses tonunu kullanıyor. Böyle konuşmasının alıcısı Ortadoğu olabiliyor. Ama Avrupa ilişkilerimizi uzun vadede söküyor. Ortadoğu hep kanın, kavganın içinde kalmıştır O yüzden yüzümüzü batıya çevirmemiz lazım.

TAN: TURİZME DOST TERÖRİZM YAPIYORUZ
Turizm eski Bakanı Ahmet Tan, yasaklarla turizmi olmayacağını ve özgürlük kavramının yerleşmesi gerektiğini belirterek, "MGK, sayın cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplandı. Karşımızda paşalar, kara, hava kuvvetleri Genelkurmay. Komutanlar bana sordu; 'Sayın bakanım Türkiye'nin turizm politikası var mı?' Ben de bakanlık ve bakanlığın kadrolarıyla ilgili bilgi verdim. Bakanlıkta Almanca bilenlerin sayısı 2 veya üçü geçmiyordu o gün." dedi.
Ahmet Tan, şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 'Antalya'yı kullanmamız lazım' dedi. Sonra 'Türkiye'yi unutun, Antalya'ya gidin' sloganını söyledi. Türkiye'ye son 30 yılda 200 milyonun üzerinde turist geldi. Bu 200 milyon turistten 200'nün burnu kanasaydı, milyonda bir turistin başına bir iş gelmiş olsaydı turizm böyle olmazdı."
Ahmet Tan şöyle konuştu: "Avrupa devletleriyle öyle anlaşılıyor ki Türkiye'ye gelen turistin korunmasıyla ilgili olarak bir anlaşma var. PKK'nın biliyoruz ki para kaynakları Avrupa'da. Almanya'dan gelen bir turistin başına bir iş gelse örgüt sıkıntıya düşer. Onun için turiste yönelik bir şey yapmadılar. Turizmin terörle dost olmasının sebebi Avrupa istihbarat güçlerinin yaptıkları centilmenlik anlaşmasıdır."
Türkiye'de turizme dost turizm anlayışı ile gerçekleşti. Başbakanın öfke turizminin alıcısı yoktur. Ortadoğu Türkiye’nin kaderi olamaz. Peygamberler Orta Doğu’dan çıkmıştır. Kan ve gözyaşı dolu kargaşa dolu topraklar yerine gözümüzü batıya çevirmeliyiz.