1945 yılında İstanbul’da doğan Ersin Özgündoğdu, Şişli’de ilk ve orta öğretimini bitirdikten sonra Kabataş Erkek Lisesi’ne girdi. “Benim hayatımın bütün renkleri Kabataş’tır” diyor. Duayen turizmci, bu sektöre 17 yaşındaykeni yani 1963 yılında başladı.
Annesinin ileri görüşüyle ders aldığı için İngilizce biliyordu. Bu nedenle İngilizce derslerine hiç girmedi. Liseyi bitirince yaz tatilinde çalışmak istedi. Lisanı olduğu için 17 yaşında, 1963 yılında Hilton’a müracaat etti. Bir gün bir telefon çaldı ve Hilton aradı.
Çalışırken uçakların geliş gidiş saatlerini ezberliyordu. Genel Müdür beni hep kontrol ediyordu. ‘Amerikan hastanesinin telefonu var mı ‘Ersin diye soruyordu. Ben anında cevap veriyordum. ‘Şu uçak indi mi?’ gibi pek çok soruya hemen cevap veriyordu. Diğer ustaların kitaplarını okudu. Bunları görünce müdür muavini yaptılar. Askere gidinceye kadar Hilton’da kaldı. 1976 yılında Hilton’dan ayrıldı. Askerde Birinci ordunun bütün orduevlerine baktı.
Yaklaşık 2 yıl sonra Ankara’da Turizm Bankası’nın, daha sonra TURBAN olan bankanın sınavlarına girdi. İşletme müdürlüğü unvanını aldı. 31 yaşında Yeniköy Carlton Oteli’ne genel müdür olarak başladı. Burası bir devlet oteliydi ama kendisi özel sektör gibi çalıştı.
Grev olduğu bir sırada Sheraton Oteli’nin genel müdürü ile tanıştı ve Sheraton’a başladı. 1978 yılına kadar müdürlükler yaptı. 1978 yılı siyasi olayları sırasında karaciğeri rahatsızlandı ve otelden ayrıldı. Bağdat Caddesi’nde 2 yıl süper market işletti. 1980’de ihtilal oldu ve yeniden otelciliğe dönmek istedi. Aklı turizm sektöründeydi. 1980’de Dedeman grubuyla çalıştı. Daha sonra rahmetli Cemal Ulusoy, kendileriyle çalışmamı istedi. Ancak rahmetliyle ancak bir sene çalışabildi. Kemer Holiday Club’u kuruldu ve 25 yıl aynı otelde çalışarak rekor kırdı. Bunu şöyle anlatıyor “Otelle bütünleştim. Biraz da kendimden verdim çalışırken, bunu kabul ediyorum. Ama güneyde 25 yıl bir otelde çalışan başka müdür yok. Bir yerde sebat etmek lazım. Bir de patronu idare etmek de lazım.
Patronuna gerçekleri söylemek lazım. Ben gerçekleri söyledim. Yanında yalakalık yapmadım. Hiçbir şey saklamadım. Bu arada işle kumar oynadım. Antalya’da krizler yaşandığı vakit, öyle bir duruma düştük ki, neredeyse nöbetçi oteller açacaktık. Bütün oteller boş, benim otel çakılıydı. Ben olayları dış basından takip ediyordum. Böyle bir krizin patlayacağını öngördüm. Körfez Krizi’nde benim otelim doluydu. Bunu şöyle yaptım. Rezervasyonlarla oynadım. Bunu patronuma da açıkladım. Şimdi siz 100 rezervasyon yaptınız, ben bunu 10 kabul ediyorum, ötesi 20 yapmış iki... Böyle 300 odalı yere, bin 200 oda sattım. Bin 200 odada otel doldu. Krizler döneminde hiç işten çıkarmalar olmadı. Bu da bir başarıdır.
Evliyim, ikinci evliliğim. Hayatım hep otellerde geçti. Ancak devamlı bir ev tuttum. Çünkü otel müdürü demek iki dudak arası demek... Bunun için de ev tutmaya mecburdum. Evim falan hepsi vardı, senelerce boş evlere yakıt paraları ödedim. Çantayı alıp çıktın mı, bir adres gerekiyor.
Müşteri çok önemli. Tesisler müşteriyle güzeldir. Cıvıl cıvıl olacak, bütün masalar dolu olacak. Bu insanı mutlu ve motive ediyor.
Bu arada ilk animasyonu Türklere veren de benim. Bu iş bir dönemler Avusturyalılar'ın işiydi. Bizim Türk çocuklarımız vardı. Getirdim otele, animasyonu öğrettim.”
Türk turizminin duayenlerinden Ersin Özgündoğdu, Yılmaz Ulusoy Holding’teki 25 yıllık görevini noktalayarak “Artık İstanbul’a döndüm” dedi.
http://turkiyeturizm.com/news_print.php?id=38736
