İSTANBUL- Emlak vergisinde 2022-2025 yıllarını kapsayan dönem için asgari değerlerde yapılan 5 katı aşan artışlar, pandemiden en fazla darbe yiyen sektör olan turizm ve konaklamaya yeni bir fatura çıkardı.
2023-2024-2025 yılları emlak vergilerinin de belirlenmesinde temel olacak 2022 yılı emlak vergilerine esas asgari değerlere göre, yeni bedeller muhtarlıklarda askıya çıkarıldı. Takdir Komisyonları’nca birçok bölgede 2021 yılına göre 5 katı aşan artışa sektörden tepki geldi.
Sektör temsilcileri, belediyelerin Takdir Komisyonları’nca 2022 yılı için belirlenen emlak vergisine esas asgari birim değerlerinde, sektörün yaşadığı zorlu ekonomik ve sosyal koşulların göz ardı edilerek, keyfi ve tamamıyla emlak vergi tahsilatını artırmaya yönelik ‘inanılmaz’ düzeyde artışlar yapıldığını belirtti. Sektör temsilcileri, bir otelin, bu yılki emlak vergisine göre 2022 yılı için ödemesi gereken tutarın 5 katı aşan tutarda arttırılarak belirlendiğini; 2022 yılından başlayarak, her yıl yapılacak artışlarla önümüzdeki 4 yıl için emlak vergilerinin fahiş tutarlara ulaşacağını kaydetti.
İtiraz için son tarih 30 Temmuz 2021
Türkiye Otelciler Birliği’nden (TÜROB) yapılan açıklamada, konuyla ilgili Türkiye’nin birçok yerinden şikayetler ulaştığı vurgulandı. Açıklamada, muhtarlıklarda askıya çıkarılarak açıklanan emlak vergisine esas birim bedellerini yüksek bulan işletmelerin yasal haklarını kullanmak üzere en geç 30 Temmuz 2021 tarihine kadar Vergi Mahkemeleri’ne dava açmaları gerektiği, 30 günlük yasal süre içinde itiraz edilmeyen emlak vergisi değerlerinin kesinlik kazanacağı belirtildi.
İptal edilmesi gerekir
TÜROB'un açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Sektör olarak tarihimizin en kötü dönemini yaşadığımız bu dönemde arsaların birim metrekare fiyatlarında bu kadar aşırı değer artışını gerektirecek herhangi bir haklı neden bulunmamaktadır. 2022 yılı asgari değerlerinin tespitinde, geçen dört senede sektörün yaşadıkları dikkate alınarak arsanın değerini arttırabilecek değişikliklerin olmadığı gerçeğinden hareketle hiçbir artışın olmaması gerekirdi. Üstelik yeniden değerleme ve enflasyon oranları, daha da önemlisi Covid-19 süreci ve devam eden etkilerinin dikkate alınması gerekirken, bazı bölgelerimizde Takdir Komisyonları’nca tespit edilen yüksek değerlerdeki artışın hangi ölçüt veya kıstas esas alınarak belirlendiği bilinmemekte, artışın hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Takdir Komisyonları’nca rayiç değerlerin çok üstünde belirlenen bu değerler, hukuka aykırılık teşkil ettiği gibi, maliye politikasının sosyal amacını aşarak, kişilerin mali gücü ile dengeli vergi ödenmesi ilkesini ve kamu yararı maksadını de zedelemektedir. Verginin adaletli ve dengeli dağılımı sosyal devletin en etkin uygulama aracını oluşturur. Oysa bu fahiş değerler ile, Anayasa ve kanunlarımızda öngörülen vergilendirme amacı aşılmış, sosyal devlet anlayışına aykırı hale gelmiştir ve iptali gerekir.”
Yeniden değerleme oranı ile sınırlı kalmalı
2017 yılında da pek çok Takdir Komisyonu’nca 2018 yılı için çok yüksek birim değerler belirlemesinin kamuoyunun tepkisine ve davalara neden olduğu hatırlatılan açıklamada, “2022 yılı asgari birim değerlerinin yüksek olması 2023-2024-2025 yılları için de büyük önem taşımaktadır. Yaşadığımız olumsuz koşullar ve devam eden etkileri dikkate alınarak emlak vergisi için yapılacak artışın taban sıfır, tavan en çok ‘yeniden değerleme oranı’ ile sınırlı kalacak şekilde belirlenmesi konusunda başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlar nezdinde çalışmalarımız başlatılmıştır" denildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.