Dünyanın zirvesi, Lumbini'de Budha'nın izinden yürümek

JOE BINDLOSS
NEPAL / LUMBINI / LONDRA  – Nepal’e sadece dünyanın en büyük dinlerinden birinin kurucusu olan Budha’nın ayak izlerini takip etmek için gidilmez. Muhteşem manzaralarıyla Asya kıtasının ovalarına tepeden bakan Nepal’in kutsal şehri Lumbini'de Budizm’in rituelleri yaşanıyor. Hinduizm doğduğu ülkede yaşatılıyor. Budizmin kökenleri, Budizm, eski Kapilavastu krallığında Prens Siddhartha Gautama'nın kraliyet ailesinin doğduğu
Nepal'in Terai ovalarında kök salıyor. Buradan fışkıran Hinduizm, Sri Lanka ve Maldivler'den Tibet, Afganistan ve Moğolistan'a kadar Asya'nın çoğunu kapsıyor. 

Kutsal rahipler, Siddhartha Gautama'nın doğum yeri olan Maya Devi Tapınağı'ndaki bodhi ağacının önünde meditasyon yapıyor

BUDIZMIN DOĞDUĞU YER
Budizmin küresel erişimine rağmen, bu destansı hikayesi MÖ 5. yüzyılda mütevazi Lumbini köyünde başladı. Bugün Hindistan ve Nepal'i bağlayan kamyon tıkalı otoyoldan tozlu bir sapınca karşınıza çıkıyor. Buda'nın ölümünü hemen takip eden yıllarda - ya da en azından ölümcül uçaktan serbest bırakılması - Lumbini, yaşayan Budha'nın hatırlanmış öğretilerinden doğrudan ilham alan, gelişen bir dini cemaatin merkeziydi. Takipçileri kısa süre sonra Prens Siddhartha'nın dünyaya girdiği kutsal yerin etrafında minyatür bir tuğla stupa, tank ve dua salonu inşa etti. Büyük Budist İmparator Ashoka bile MÖ 249'da, Budist inancını alt kıtada coşkuyla yayarken, olayın işaretlenmesi için ünlü taş sütunlarından birini yerinde bıraktı.

ASHOKA'NıN DIREĞI YERINE DIKILDI
Ancak birkaç yüz yıl sonra, erken Çinli gezginler, muson yağmurları yağdığında bölgeye zarar veren şimşek fırtınaları tarafından tahrip edilen Ashoka'nın direğinin yere dağılmış olduğu, bölgeyi tanımladılar. Böylece, yerel vali General Khadga Samsher Rana ile Alman arkeolog Alois Führer'in, köyün yakınındaki 1300 yıllık Ashoka'nın direğini, 1896 yılında Rummindei olarak bilinen ve Lumbini'de yerine geri koydu.

Manastır Bölgesinde ortaya çıkan ilk Budist yapılardan biri olan çarpıcı Myanmar Altın Tapınağı 

BUDİSTLERİN HAC MERKEZİ
O zamandan beri, dünyanın dört bir yanından gelen Budistler, Lumbini'yi Budistlerin hac noktası olarak doğru yerine geri döndürmek için büyük miktarlarda enerji ve para ayırdılar. Ancak bu kutsal yer, hala gezginlerin büyük çoğunluğu tarafından göz ardı ediliyor. Sadece Hindistan-Nepal sınırı Katmandu'ya ve Himalaya'nın trekking rotaları olarak görülüyor. Hindistan sınırındaki Siddharthanagar'da (eski adıyla Bhairawa) kurulacak yeni uluslararası havaalanı, Nepal'e yeni, daha güvenli bir uçuş rotası oluşturuyor. Havalimanı, Nepal'in keşfedilmemiş manzaralarına doğrudan bir geçit sağlayarak Lumbini'nin servetlerini büyük ölçüde değiştirecek gibi görünüyor.

Pırıl pırıl beyaz Dünya Barış Pagodası Japon Budistler tarafından inşa edildi 

ESKI VE MODERN YAN YANA
Tüm zengin mirası için, bugün Lumbini'yi ziyaret etme deneyimi eski ve yeninin meraklı bir kombinasyonudur. Bir tarafta, bin yıllık tuğla stupaları ve manastır binalarının kalıntıları ile doludur, antik bodhi ağaçları ile serpiştirilmiş , onları bir düzine farklı Budist geleneğine ait olarak tanımlayan elbiselerdeki hacıların sessizce meditasyonda oturduğu, Siddhartha Gautama'nın, Hindistan ve Nepal arasındaki sınırın hemen ötesine kısa bir yolculuk olan Bodhgaya'da aydınlanmadan önce kendi yaşamı boyunca yaptığı gibi .

Myanmar, Kamboçya ve Kore gibi uzak yerlerde Budistler tarafından inşa edilen, parıldayan yeni manastırlar, tapınaklar ve stupalar komplekleri yer alıyor. Manastır Bölgesi. Köprüler, kanallar, göletler ve bahçeleri ile Budizm’in izlerini ortaya koyuyor. Budizm'i ve Budist geleneklerini yaşatan eserlerden yaldızlı Burma’da, zedis geometrik desenler, Tibet’te Chortens ve boyalı ahşap , eğri tütsü görüntüleriyle Çinli pagoda kiremitli çatılar turistleri çekiyor.

Zhong Hua Çin Budist Manastırı'nda eşsiz Çin tapınak mimarisi 

BURMA'NıN ALTıN YÜZÜ ZHONG HUA
Zhong Hua Çin Budist Manastırı'nda yer alan keşişler ve hacılar, dev bir mimarın yaptığı bu eşsiz yapının görüntüsüne katkıda bulunuyor.

Tayland tarzı Budist Manastırı bol huzur ve sessizlik veriyor. Khmer tarzı prang kuleleri olan Lokamani Pula Pagoda'daki Burma'nın altın yüzü Zhong Hua Çin Budist Manastırı'nda Çin imparatorluğunun izleri var. Koreli Budist Tapınağı’nda ise Kamboçya etkisi ve Kore Hanedanı’nın izleri görülüyor.

SIDDHARTHANAGAR'DAN LUMBINI'YE
Ancak bütün bunlara rağmen bölgede pek kalabalık görülmüyor. Siddharthanagar ve diğer Terai kasabalarının çılgın telaşının aksine, bölgenin sakin atmosferi ziyaretçilere unutulmaz rahatlık veriyor. Siddharthanagar'dan Lumbini'ye giden otobüs yolculuğunda, gürültü ve kaos her geçilen mesafede yavaş yavaş azalır. Kırsal bir dini merkeze girildiği görülerek insanın içine huzur yayılır. Bir bodhi ağacının gölgesinde duraklarken veya Japon yapımı Dünya Barış Pagodası'nın arkasındaki sulak alanlara inen nadir kırmızı başlı sarüs vinçlerini izlerken Lumbini’nin gerçekten büyüklüğü hissedebilir.

Nadir kızıl başlı sarus vinçler Lumbini çevresindeki sulak alanları takip eder

MANEVI LUMBINI
Şafak vakti bir manastırda otururken veya Maya Devi tapınağının kutsal alanına yaklaşırken, Buda'nın doğduğu yerin bulunduğu, Lumbini manevi huzur hissedebilir. Estetik açıdan bakıldığında beyaz koza ile kaplanmış olan Maya Devi tapınağı aslında, Budist kutsal kitaplarına göre, Buddha'nın annesinin 20 adım yürüdüğü yer olduğu pişmiş toprak levha üzerine yazılıdır. Binlerce yıl öncesine dayanan tapınak kalıntıları üzerinde Siddhartha Gautama'yı doğurmadan önce bir ağacın dalını kaptı ve doğuyla karşı karşıya kaldı sözleri yer alır.

Arkeologların Kapilavastu hükümdarı Kral Suddhodan'ın sarayı olduğu düşünülen kalıntıların ortaya çıktığı Lumbini'den Tilaurakot'a giden otobüse atlarsanız yolculuk daha da huzurlu ve ilginç hale geliyor . Gautama Buddha, 29 yaşında kraliyet bölgesinden ayrılmadan ve ilk kez insan acısını keşfetmeden önce lüks burada bir hayat sürdü. Yıkık tuğla duvarların tozlu süsleriçevresinde dolaşırken, siteyi lüks bir saray olarak görmek zordur. Ancak zümrüt gibi otlaklar ile çevrili kilometrelerce uzanan ağaçlarla çevrili arkeolojik sitenin sakin sessizliği insanı cezbeder.

Yeşil alanlar Tilaurakot kalıntıları boyunca kilometrelerce uzanır 

LUMBINI'NIN ÖTESINDE YENİ SİTELER
Yakınında eşsiz manzaraya hakim olan bölgede Buda yaşamına bağlı olan daha az ziyaret edilen bazı siteler yer alır. Bunlar Tilaurakot'un 5 km güneybatısındaki Gotihawa'da, ikinci bir Ashoka sütununun aşınmış saplaması, şu anki ilk Buda olan Krakuchchanda Buddha'nın doğum yerini ve Niglihawa'nın 8 km kuzeybatısında bulunur. Başka bir Ashoka sütunu Kanakmuni Buddha'nın doğum yerini, şimdiki çağın ikinci Buda. Tilaurakot'un 5 km güneyinde Kudan'da, yok olan stupaların anıtsal süpürgelikleri görülür. Buddha'nın Budist doktrininin birkaç temel prensibini formüle ettiği orman korusu alanını ve Buda'nın annesinin yaşadığı yerin 28 km batısındaki Devadaha'da birkaç tozlu kalıntı daha bulunur. Bu sitelere giren az sayıda turist, zamansız ovalarda köy yaşamını ve arkeolojiyi yaşamak için geliyor.

CHITWAN MILLI PARK’ıNDA KAPLANLAR, HINT GERGEDANLARı
Burada kendinizi Budist siteleriyle sınırlamak zorunda değilsiniz. Lumbini, Terai ve Middle Hills'teki diğer ilginç yollara kolayca ulaşılabilecek mesafededir. Ovaların Mahabharat aralığının tepelerine yol verdiği kuzeyde, Tansen , sakin haline rağmen sadece bir avuç ziyaretçiyi gören eski Newari mimarisiyle bezeli klasik bir Nepal tepe kasabasıdır. Tepelerden yapılan yumuşak yürüyüşler ile yollar Magar kabile köylerine ve hükümete karşı komplo kurmak için Katmandu'dan sürülen bir general için inşa edilmiş çürüyen Ranighat Darbar'a ulaşır. Daha sonra Nepal'in en ünlü kaplan cenneti Chitwan Milli Park’a ve tek boynuzlu Hint gergedanlarının görüldüğü Katmandu yolunda kolayca ulaşılır.
Lumbini’ye kolay ulaşımı sağlayacak olan havaalanı açıldığında, ziyaretçi sayılarının artması bekleniyor. Bu nedenle böle geçmişten günümüze kadar gelen huzur ve ruh halini kaybetmeden şimdiden ziyaret etmek gerekiyor.