KONYA - Konya’nın Karapınar ilçesindeki ‘dünyanın nazar boncuğu’ olarak bilinen Meke Gölü neredeyse tamamen kurdu. Gölün 6 ay önce çekilen fotoğraflarıyla şimdi çekilen fotoğrafları arasındaki fark gerçeği gözler önüne serdi. Konya’nın Karapınar ilçesindeki 'dünyanın nazar boncuğu' olarak bilinen Meke Krater Gölü neredeyse tamamen kurudu.
Gölün 6 ay önce çekilen fotoğraflarıyla şimdi çekilen ve suların bittiğini, oluşan tuz tabakasını gösteren fotoğraflar arasındaki fark gerçeği gözler önüne sererken, uzmanlar gölün koruma altına alınmazsa eski haline gelmesinin güç olabileceğini vurguluyor.
Meke Krater Gölü, 5 milyon yıl önce yaşanan bir volkanik patlama sonucu kraterin zamanla suyla dolmasıyla meydana geldi.
Kaynaklara göre, 9 bin yıl önce ise gölün ortasında ikinci patlama gerçekleşti ve gölün ortası da suyla doldu. Meke Gölü yeraltı su kaynaklarından beslenerek günümüze kadar geldi.
Suyu tuzlu olan gölün ortasında 50 metre yüksekliğinde bir volkan konisi bulunuyor. Gölün 6 ay önce havadan çekilen fotoğraflarıyla şimdi çekilen fotoğrafları arasındaki fark ise şaşırttı.
6 ay önce çekilen fotoğraflarda gölün etrafında su bulunduğu görülüyor. Bugün ise gölün büyük bir kısmında suyun çekilerek tuz tabakası kaldığı görülüyor. Öte yandan, suyun çekildiği göl tabanından etrafa kötü kokular yayılırken, gölün etrafında bulunan içki şişeleri ve çöpler de dikkat çekiyor.
"ETRAFA KOKU YAYAN BİR ÇÖP ALANI KONUMUNA DÜŞMÜŞTÜR"
Gölün şimdiki durumuyla ilgili bilgi veren Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Güler Göçmez, "Dünyanın ender jeolojik yapılarından biri olan Meke Gölü uzun yıllardır devam eden küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle ve bilinçsiz tarım politikaları ve yeraltı sularının çekilmesi nedeniyle kurumayla karşı karşıya kalmıştır, hatta kurumuştur da. Geçmişte nazar boncuğu olarak bilinen Meke Gölü 2010 yılından itibaren artık su taşımamakta, bir bataklık durumunda etrafa koku yayan bir çöp alanı konumuna düşmüştür."
"Suyu sodyum, potasyum, magnezyum, klorür, sülfat içermekte. Osmanlılar zamanında buradan tuz üretimi yapılmıştır. Uzun yıllar buraya göçmen kuşlar flamingolar, çulluklar, angutlar gelerek burada kuluçka dönemlerini geçirmişler. Hem doğa harikası, hem göçmen kuşların gelip belli dönemlerde konakladığı dünya harikası bir yerdi. Ama yeraltı su seviyesi gittikçe düşüyor ve buna bağlı olarak da yüzeysel sular da, sulak alanlar da kuruyor. Yani bu Akşehir Gölü’nde de Bolluk Gölü'nde de Beyşehir Gölü'nde yani Konya çevresindeki tüm sulak alanlar da kurumaya yüz tutuyor ve zamanla da kuruyor" ifadelerini kullandı.
"MEKE GÖLÜ KİRLİLİK AÇISINDAN KORUMA ALTINA ALINMALI, ZİYAREÇİ KABULÜNE KAPATILMALI"
Meke Gölü çevresinin ziyaretçiye kapatılması gerektiğini söyleyen Güler Göçmez, "Yani Meke Gölü için yapılacak, alınacak en acil tedbir, şu anda Meke Gölü'nü çöp atımını, günlük ziyaretçi kabulünü herkes oraya piknik yapmaya, içki içmeye geliyor orada şu anda seyredilecek bir şey yok onun için bir an önce koruma altına alınmalı. Şu anda orada doğa güzelliği yok. Bu sene göçmen kuşlar da gelmedi, onlar da yok. Sadece bir çöplük alan haline dönüştürülmesi ileride yağmurlar olsa dahi buranın tekrar eski haline gelmesini güçleştirir. Onun için mutlaka şu anda ziyaretçi kabulüne kapatılmalı. Yukarıdaki aynı kimyasal bileşene bağlı Acı Göl’den su transfer edilebilir. Oradan ancak su transfer edilerek belki eski haline, eski görünümüne getirilebilir. Ama mutlaka çevre açısından kirlilik açısından burası koruma altına alınmalı ziyaretçi kabulüne kapatılmalı" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.