DİYARBAKIR, 34 yaşındaki Reyhan Aktar, Diyarbakır’ın yeme içme sektörünün kadın patronlarından, aynı zamanda Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Başkanı. Her gün 10 bin kişiye yemek hizmeti veren bir yemek fabrikası olan Reyhan Aktar, “İnşaat sektöründe şantiyede çalıştım. Sonra kendi işime yöneldim. Diyarbakır’ın en büyük yemek fabrikasını kurdum” diyor.
Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Reyhan Aktar, 1984 doğumlu genç bir kadın. Aile işinde çalışırken, “Ben kendi işimi kuracağım” diyerek, aile işinden ayrılıp, çevresindekilerden borç alarak kurduğu şirketini büyüttü. Günde 10 bin kişiye yemek servisi yapan bir yemek fabrikasının ortağı olan Reyhan Aktar, yakında Diyarbakır’da kendine ait yeni bir yemek fabrikası daha kuracak.
Nasıl bir eğitim aldınız? Nasıl bir ailede büyüdünüz?
İlk-orta ve lise eğitimimi Diyarbakır’da tamamladım. Lisans eğitimimi Çukurova Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde aldım. Altı kardeşiz. Ben 3’üncü çocuğum. İki ablam, bir kız kardeşim ve iki de erkek kardeşim var. Benden sonraki üç kardeşim de doktor. Ben hep biraz asiydim. Babam öğretmen olmamı istiyordu. Ama ben son gece üniversite tercihlerimi değiştirdim. Babam hepimizin iyi eğitim almasını destekleyen bir baba oldu. Hatta özellikle kız çocuklarının eğitimine büyük önem verir. Bu bakımdan şanslıydık. Annem ev hanımı, her zaman çocukları için her fedakarlığı yapan bir anne. Üniversiteyi Adana’da okudum, okul biter bitmez de Diyarbakır’a döndüm.
Çalışmaya nasıl başladınız?
Aileme bankada veya başka bir kurumda çalışmak istemediğimi onlarla beraber ticaret yapmak istediğimi söyledim. Bu babamın hoşuna da gitti. Bizim toptan alım satım yapan bir demir dükkanımız vardı, babamla amcam ortaktılar. Ben orada çalıştım. Babayla amcanın olduğu ortamda sizin kendinizi göstermeniz çok kolay olmuyor, onu anladım.
Aile şirketinden ayrılmaya karar verince bu nasıl karşılandı?
Hemen olmadı. O dönemde ailem inşaat işine girdi. Ben de o işe yöneldim. Bu arada Mali Müşavirlik kurslarına ve sınavlarına girdim. Bir büyüğüm “parayı sen yönetirsen önemin artar” demişti. Her işe koşuyordum. Şantiyede her işçiden de sorumluydum, şantiyenin temizliğini de yapıyordum. Şantiyedeki tek kadındım ama kimse beni kadın gibi de görmüyordu. Kadın tuvaleti bile yoktu şantiyede. Yakındaki AVM’ye tuvalete gidiyordum. Orada çok çalıştım. Amcam ve babam bana inandı, ama inisiyatif vermiyorlardı. Sonra “böyle olmayacak, kendi işimi yapmalıyım” dedim. 10 yıl ailemle çalışmıştım. Tahmin edeceğiniz gibi kendi işimi kurmamı ailem hoş karşılamadı, ama “yapma” da demediler. Sermaye vermemeyi tercih ettiler.
YAPAMAZ GERİ DÖNER
Bu da destek alamamak demek...
Aynen. Çünkü yapamayacağımı düşündüler. Denemekten vazgeçeceğimi sandılar. Ben bir arkadaşımla ortak olup yemek işine girmeye karar verdim. Çok az birikmiş param vardı. Kardeşlerimden, teyzemden borç aldım. “Bizim kız yapamaz, döner” diye düşünseler de verdiler. Bu arada destek olanlar ailenin kadınlarıydı.
İlk ne yaptınız?
Tavacı Recep Usta’nın franchise’ını aldım. Bu Diyarbakır’da çok dikkat çekti. Hâlâ da devam ediyor. Ortağımla Diyarbakır’da yemek işinde eksiklik gördük. Yemek fabrikası kurduk. Kurumlara yemek servis etmeye başladık. İşler iyi gitti. Ailem yapabildiğimi gördü. Tüm borçlarımı kapadım. Şimdi hedeflerim büyüdü.
Ne var hedefinizde?
Yeni bir yemek fabrikası açacağım. Ailem artık yapabildiğimi gördüğü için destek de oluyor. Araziyi ailem veriyor. Diyarbakır’ın en iyi yemek fabrikasını kurmak için tüm hazırlıklarımı yapıyorum. 700-800 bin liralık bir yatırım yapacağım Diyarbakır’a. Bina tamamen sıfırdan yapılacak.
Demir ticareti, şantiye, şimdi yeme-içme sektörü... Size en yakın gelen bu son sektör mü oldu?
Aslında ben yemek yapmayı hiç bilmem. Mutfağa hiç girmem. Hep anne yemeği yemiştim. Meraklı da değilim mutfağa girmeye. Ama yeme içme sektörü iyi bir iş. Evin mutfağına girmeyen ben, yemek fabrikası kurdum.
Tüm bu işleri yaparken kadın olmaktan kaynaklanan bir sorun yaşadınız mı?
Hiç kolay değil. Kadın patrona alışık değiliz. Ama bir kadının yaptığını görünce büyük saygı duyuyorlar. Başta yapamayacağıma olan inanç tersine döndü, “reyhan isterse yapar” demeye başladı çevremdeki herkes.
ZOR BİR YIL AMA UMUTLUYUZ
Babanızın ve amcanızın şirketinde çalışırken farklı deneyimleriniz olmuştur. Kendi işinizi yaparken o deneyimleriniz size ne kazandırdı?
Ailemin imkanları vardı ama ben hep kendi ayaklarım üzerinde durmayı istedim. Aile şirketinden ayrıldığımda özellikle ilk bir yıl çok stresliydi ama şimdi başarmış olmanın verdiği gururla o strese değdiğini düşünüyorum. Hatta bana başta sermaye verseler belki de bu kadar başarılı olamazdım. Babam ve amcam aslında kendi kanatlarımla ne yapabileceğimi de görmemi sağladılar.
Yeni yatırım yapacağım diyorsunuz. Bu dönemde riskli olduğunu düşündüğünüz olmuyor mu?
Zor bir yıl ama biz umutluyuz ve yatırım yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Ülkemizin kadınlarına, gençlerine çok güveniyorum. Kadın çalışan oranımızı artırmaya çalışıyorum. Yeme içme sektöründe kadın çalıştırmak hiç kolay değil. Şu anda yüzde 30 oranında kadın çalışanımız var. Ben kendim iyi bir rol model de olduğumu düşünüyorum.
GENÇ KIZLARA EL UZATIYORUZ
DİKAD’ın başkanlığına nasıl seçildiniz bu genç yaşta?
Ben DİKAD’a 2010 yılında henüz 24 yaşındayken üye oldum. Ben girdiğimde DİKAD’ın kapatılması konuşuluyordu. Ben buna karşı çıktım ve çalışmaya başladım. 2013 yılında başkan yardımcısı, 2015 yılında ise başkan oldum. 5-6 kişiydik, şimdi 70 kadın üyemiz var.
Genç kızlara yönelik bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?
Çok şey yaptık. Örneğin büro elemanı yetiştirme programı düzenledik. 40 tane genç kızımız katıldı bu programa ve tamamına istihdam olanağı sağladık. Devam eden bir tekstil atölyemiz var. 20 kişi katıldı bu atölyeye bunların da en az yüzde 50’sine istihdam garanti verdik. Şimdi Diyarbakır’da bir Tekstil Organize İhtisas Bölgesi kuruyor. 8-10 bin kişinin burada istihdam edilmesi bekleniyor. Bu potansiyeli dolduracak olanlar da büyük oranda kadınlar olacak. Biz de DİKAD olarak bu konuda oluşturulan kurul ve komisyonların içerisindeyiz. Hatta bizim amacımız sadece tekstil-konfeksiyon elemanı yetiştirmek değil biz bu işin eğitimini alıp örneğin stilist olmak isteyenlere, kendi markasını kurmak isteyenlere de önayak olmak istiyoruz.. Kayapınar Belediyesi Başkan Vekili Ozan Balcı ile birlikte bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bize 330 metrekarelik bir alan ayrıldı. Bu atölyede girişimcilik eğitimleri verilecek, mutfak ve tekstil atölyesi olacak, konferans salonunda eğitimler düzenlenecek. Böylece iş dünyasının ihtiyacı olan kalifiye iş gücüne ve kadın istihdamının arttırılmasına katkıda bulunacağız.
REYHAN AKTAR KİMDİR?
1984 doğumlu olan Reyhan Aktar, Çukurova Üniversitesi İktisat fakültesi mezunu. Mali müşavir de olan Aktar, halen Dicle Üniversitesi’nde İktisat bölümünde master yapıyor. Diyarbakır İş Kadınları Derneği Başkanı ve TÜRKONFED Yönetim Kurulu üyesi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.