• BIST 9646.58
  • Altın 2924.471
  • Dolar 34.5992
  • Euro 36.2611
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 0 °C
  • Antalya 9 °C

Boğazköy Sfenks’ine kavuşacağız

Boğazköy Sfenks’ine kavuşacağız
Günay: Boğazköy'ün ve Hattuşaş'ın 25. yıldönümünde Boğazköy Sfenksini de alıp Çorum Müzesi'ne götüreceklerini açıkladı.

ANTALYA- Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 25 Kasım’da Boğazköy'ün ve Hattuşaş'ın dünya kültür mirası listesine girişini kutlayacaklarını ve 25. yıldönümünde Boğazköy Sfenksini de alıp Çorum Müzesi'ne götüreceklerini açıkladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Antalya Arkeoloji Müzesi'nde restorasyonu tamamlanan, 'Yorgun Herakles Heykeli'nin (Herkül) açılışını gerçekleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağıyla ABD'den getirilen üst yarısı, Antalya Müzesi'ndeki alt tarafıyla birleştirilen 'Yorgun Herakles' (Herkül) heykeli için bulunduğu müzede açılış töreni düzenlendi. Açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Türkiye Seyehat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, turizmciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Antalya'daki Perge Antik Kenti'nden 31 yıl önce kaçırılan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özel uçağıyla 25 Eylül'de Türkiye'ye getirdiği 'Yorgun Herakles' heykelinin restorasyonu tamamlandı. Heykelin ABD'den getirilen üst tarafı ile Antalya Müzesi'nde bulunan alt tarafının birleştirme ve konservasyon çalışmaları tamamlanarak sergilenmeye hazır hale getirilmişti.
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bugünün çok özel bir gün olduğunun öneminde değinerek, "Bugün arkeolojiye önem veren herkes için özel bir gün. Bugünün sadece kültür dünyamız için değil, turizmin ülkemizde bir marka haline gelmesi açısından çok önemli. Gerçekten büyük bir sevinç yaşıyoruz. Çünkü son yıllarda ülkemizden alınıp götürülmüş olan, haksız biçimde, yasadışı yöntemlerle alınıp götürülmüş olan çok sayıda eseri geri getirme konusunda eski yıllara oranla bir başarı sergiliyoruz" dedi.
Yurt dışından Türkiye'ye geri getirilen tarihi eserlerin istatistiki bilgisini de aktaran bakan Günay, "1998 ve 2002 yılları arasında yurtdışından ülkemize 492 kadar eser getirilmiş. 2002 sonundan 2007 sonuna kadar olan dönemde 756 eser getirilmiş. 2007 sonunda bugüne kadar 3 bin 272 eser getirilmiş. 1998'den bu yana 4 bin 519 eser getirilmiş. Bunların 4 bin 28'i, 2002'den bugüne kadar ve 3 bin 719'u da 2007 sonundan bu içinde bulunduğumuz tarihe kadar. Bu son yıllarda Türkiye'nin ekonomisinin, turizmin dünyaya tanıtmayıp, tarihine sahip çıktığına önem veren gelişmeler. Bu sadece bir bakanın özel ilgisiyle sadece birkaç kişinin özel ilgisiyle oluşan bir güzel sonuç değil. Çok sayıda arkadaşımızın yıllar süren katkılarıyla çıkan bir sonuç" ifadelerini kullandı. Bakan Günay, şöyle devam etti:
"Herkül heykelinin alt yarısı 80'li yıllardaki kazıda rahmetli Jale İnan hocamız tarafından bulunmuş. 1990'lı yıllarda yurt dışındaki sergide bir gazetecinin dikkatini çekmiş. Ardından profesör Haluk Abbasoğlu ve Jale İnan hocalarımıza haber verilmiş. Onlar karşılaştırma için gerekli emekleri vermişler. Amerikalılar alt ve üst yanın birbirine uymadığını, birbirinden ayrı olduğunu iddia etmiş. Ama buradan ve oradan getirilen parçalar birleştirildiğinde tam uygunluk sağladığı tespit edilmiş. Buna rağmen Amerika'daki kolleksiyoncular ve müze yine ayak diremiş. Son yıllardaki bu yöndeki taleplerimizi, ısrarlarımızı, 2007 yılından beri tekrarladık ve bu yıl ikinci güzel kavuşmayı gerçekleştirdik. Bir tanesi bu Herkül'ün topraklarımızdan ayrılması 35 yılı geçiyor. 40 yıla yakın diyorum ben. Altını 30 yıl önce bulduk, üstü daha önce götürülmüş. 40 yıla bugün bir bedenin iki hasret parçası birbirine kavuşuyor. 90 yıla yaklaşan bir hasreti daha giderdik biz. 1910'lu yıllarda Çorum'dan Hattuşaş'tan, Hitit merkezinden iki sfenks Almanya'ya götürülmüş. Bir tanesi restore edilip ülkemize teslim edilmiş. Bir tanesi de kendilerinde kalacağı hiç bir haklı belge yokken iddia edilmiş. 90 yılı aşkın bir süredir Almanya'da kalmış. İki büyük Dünya savaşı olmuş. İki Almanya olmuş. Sonra birleşmiş. Biz 90'lı yıllardan itibaren o sfenksin de ülkemize dönmesini talep etmişiz ama çok da umutlanmamışız. 2008'de Berlin Fuarı'na konuyu tekrar dile gündeme getirmiştim. Beni hemen emekli dışişleri mensubu uyardı. 'Kötü olmakla kalırsın, geri alamazsın. Zaten önceden bu tür çabalar çok oldu', ama biz bu yıl 2001 yılının temmuz ayında Boğazköy sfenksini de ülkemize getirdik. Bugün hearklesin iki parçasının bir bedenin iki parçasının özlemini gideriyoruz. Kasım ayının 25'inde de Boğazköy'ün, Hattuşaş'ın dünya kültür mirası listesine girişini 25. yıldönümünde alıp Boğazköy sfenksini de alıp Çorum Müzesi'ne götüreceğiz. Bugüne kadar İstanbul Arkeooloji Müzesi'nde sergilenen öteki eşiyle birlikte götüreceğiz. Çünkü ben, İnsanların duygu dünyası olduğu gibi toprağın, taşın da duygu dünyası olabileceğine inanıyorum. Henüz bilim bize böyle bir şey var mı, yok mu bilgi vermiyor ama. Biz yüz yıl önce doğadaki elektriği de bilmiyorduk. Ama şuanda doğada böyle bir enerji olduğunu biliyoruz."
"Belki taşlarında canı var" diyen Bakan Günay, "90 yıl sonra bu alt ve üst parça birbirine kavuştuğu zaman bizim bilmediğimiz bir zamanda büyük bir sevinç doğacak. Boğazköy Sfenksi'de İstanbul ve Almanya'dan gelip Çorum topraklarına kavuştuğu zaman, yüzyıldan bu yana süre gelen derin acı belki sona erecek. Ve birbirlerine kavuşmanın sevincini yaşayacaklar. Bütün bu sevinçler, topraklarımıza bereket getiriyor. Topraklarımıza, turizmin, kültürün, uygarlığın bereketini getiriyor. Bütün bunların biz karşılığını görüyoruz. Yeni müzeler yapmayı, yeni kazılar yapmayı, bir ailenin insanların yaşamlarını atletmesinin, biz karşılığını bereketini görüyoruz" şeklinde konuştu.

"ÇAĞDAŞ UYGARLIK DÜZEYİNE NUTUK ATARAK ULAŞILMAZ"
Bakan Günay, "Türkiye sadece dünyada güzel eserleriyle, güzel müzeleriyle, önemli kazıları ve ören yerleriyle, İslam döneminden, Romadan, Selçukludan, Osmanlıdan kalmış ayrımı yapmaksızın bütün eserlere sahip çıkmanın tüm dünyada karşılığını görüyor. Türkiye
dünyada marka değeri yükselen bir ülke konumuna geliyor. Çağdaş uygarlık düzeyine de bence nutuk söyleyerek değil böyle işler yaparak ulaşılabilir. Atatürk'ün hayali de nutuk söyleterek değil, toprağın altına ve üstüne sahip çıkarak, hayal olmaktan gerçek olmaya kavuşturulabilir. Emek veren arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Atatürk'ün hayali de buydu herhalde" dedi.
 

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.