ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- TÜRSAB eski başkanı Başaran Ulusoy, mevcut başkan Bağlıkaya ile Hukuk Müşaviri’nin bir araya gelerek Bakanlığa sunduğu kanunun ‘kadük’ olduğunu belirterek “İki kişinin hazırladığı kanun seyahat acentelerinin sorunlarını çözemez. Bu yaptım kanunu değil, yıktım kanunu olur. Günün şartlarına uyan ve herkesi kucaklayan kanun olmalıdır. Bizi diğer kurumlardan ayıran 1618 sayılı kanundur ve korumak zorundayız. Bu kanun iyi bir çalışma ile sektörün tüm kurumlarını bir çatı atında toplayan Turizmin Anayasası haline getirilmelidir” dedi.
SIYASI OTORITE ILE ANLAŞMADAN IŞ YAPıLAMAZ
Başaran Ulusoy ile Elmadağ'da yaptığımız sohbette çalışmanın geniş katılımlı olması gerektiğini belirterek “Yoksa bu kanun iki kişilik kanun olur ve yanlıştır. Yoksa seyahat acenteleri büyük zarar görür” dedi.
Yönetim Kurulu’na seslendiğini belirten Ulusoy şöyle devam etti: “ Hepimizin geleceği için bilinmesi gereken ve tüm teşkilata sahip çıkacak kanun için yönetim kurulu olarak karar alın. Bakanlıkla uyum içine olun, anlaşın. Kanun için ilgili digger bakanlıklardan itiraz gelmesin. Siyasi otorite ile anlaşmadan iş yapmak mümkün değildir.”
SEKTÖRÜN GÜCÜNÜN FARKINDA DEĞİLİZ
Başaran Ulusoy, turizmciler olarak kendi aralarında sektörün ne kadar güçlü olduğunun farkında olmadığını belirterek şunları söyledi: “Herkes turizmi konuşuyor. Biz farkında değiliz . Seyahat acentesinin olduğu her yerde Türsab var. Devlet kıymetimizi biliyor. Biz kendimizin farkında değiliz. Biz birbirimizi yiyoruz. TÜRSAB’ta yön veren yol gösteren, engelleri ortadan kaldıran, sektörün içinde hudutları belli olan, herkesin nerede duracağı belli olan, didişmeyeceği bir kanuna ihtiyaç vardır. Allahtan 1972’de bu kanun geldi ve kiymetin bilmemiz lazım. Yavaş gidelim kimseyi üzmeyelim. Seyahat acentesi, rehber, otelci , mutfak olmazsa biz ne yaparız.Allah bize bu ürünleri çok vermiş, kıymetini bilelim.
Acı haberleri düşünmek bile istemiyorum Kucaklaşma zamanıdır diyorum. 1618 sayıleı kanunun bizi derleyen toplayan güzel bir kanun olması için çok dikkatli olmamız lazım. Bu durumda sektörü idare edenlerin yapamadığını bakan bey yapabilir” şeklinde konuştu..
AMBARDAN MAL MI KACIRIYORSUN?
Ulusoy, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un ‘içimizden gelen biri’ olarak yapılanın farkına vardığını ‘Kimsenin haberi olmadan hazırlanan kanunu durduğunu’ söyledi.
Ulusoy, hazırlanan kanundan yönetim kurulu, disiplin kurulu, denetim kurulu, bölge yöneticileri ve üyelerin habere olmadığını belirterek “Ne yapıyorsun. Ambardan mal mı kaçırıyorsun? Yapmak mı, yıkmak mı istiyorsun. Bu kanun çalışması mevcut yönetim kurulu başkanı ile hukuku müşavirinin yaptığı yetersiz bir çalışmadır” dedi.
KİMSENİN HABERİ OLMADAN KANUN HAZIRLADILAR
Türsab başkanının “Herkese sorduk ve görüşünü aldık” şeklindeki sözlerinin gerçek olmadığını belirten Ulusoy, “Ortada hiç kimsenin görmediği bir taslak varken görüş aldıklarını söylüyor, Kimsenin görmediği kanun tazlağı hakkında kim ne görüş bildirebilir. Kanun çalıyması yapılırken kişisel ihtiraslara ve düşünceye gem vurulmalı, toplumsal örgütlenmeye sahip çıkılmalıdır. Buna bizim sahip çıkmamız lazım
Kanun tüm katılımcılarla yapılacak çalışmayla yapılmalı, en önemli konu kanundur. Elimizdeki yetkileri hakları kimseye vermeyelim” dedi.
BASKIYLA VAKıFA 5 BIN LIRA YATıR GEL ACENTE OL’ DENILEMEZ
Ulusoyşöyle konuştu:“Kanun çıkarmak için kanun çıkarılmaz. Türsab’ın 1618 sayılı kanuru kendinize göre ve işinize geldiği gibi yorumlayamazsınız. Yönetmelik çıkardılar kimin haberi var. Deli Dumrul hikayesi gibi. Köprüden geçenden de geçmeyenden de para alıyorlar. Baskıyla ‘Vakıfa 5 bin lira yatır gel acente ol’ denilemez. Vakıf demek vakfeden demektir. Bu iş zorla değil, gönülden yapılan bir iştir.
DEMEK Kİ İYİ ÖĞRETEMEMİŞİM
Başaran Ulusoy, daha önce 1618 Sayılı Yasa hakkında yapılan çalışmalarda mevcut Türsab başkanının yer aldığını belirterek “Bugün Türsab yönetimin başında olan arkadaş benle beraber olduğu dönemde kanun çalışmalarına katıldı. Neyi nerede yapacağın gayet iyi bilir. Muhalefeti çağırdığımızı Bölie Yürütme Kuruları’ndan geçirdiğimizi bilir. Demek ki iyi öğretememişim. Niye böyle yaptığını anlamıyorum” dedi.
KANUNA ÇALIŞIRKEN BİZE NİYE SORMADINIZ?
Başaran Ulusoy, daha önceki kanun çalışmalarında Prof.Dr. Ademi Sözüer başkanlığında 9 hukukçu akademisyenden oluşan bir kurulun yer aldığını belirterek “Kanun taslağı halen Bakanlıktadır. Bu kadar donanımlı bir çalışma dururken ikik kişinin hazırladığı bir taslaktan ne beklenir. Böyle bir kanun çalışması yaparken 20 yıl yönetimde olmak üzere 45 yılı aşkın tecrübeye sahip olan bize niye sormadınız?” dedi.
ALıN TERI GITMIŞ, AKıM TERI GELMIŞ
Kanun çalışmalarının her genel kurul sonrasında değişen yönetim kurulu tarafından gündeme taşındığını ve değişiklikler yapıldığını söyleyen Başaran Ulusoy, gelişen teknolojiye uyumlu bir kanun gerektiğini belirterek “Bunun bir prosedürü vardır. Ben yaptım oldu olmaz.Artık alın teri gitmiş, akım teri gelmiş. Dijital teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği dönemde hazırlanacak yeni kanunun değişmeyeceği ne malum? Kanun benim zamanımda bil üç kez değişti. Bakan Mehmet Ersoy’un bu konudaki çalışmalarını izliyorum, yaptıkları doğrudur. Bakan kanunu ele alıp, uzmanların ve tarafların katılımıyla yeniden bir çalışma ile 3-4 ayda bu işi tamamlamalıdır. Ancak acele etmeyelim, yanlış yapmayalım. Kanunun hudutları belli olmalı ve , acentenin zararına olmayan herşey olmalıdır. Ben çocuklarıma bırakaçağım acentemin kanunun mükemmel olmasını istiyorum” dedi.
ATATÜRK’ÜN DEDİĞİ GİBİ TURİZMDE DE AYRIMCILIK OLMAZ
Sektörün tek şansının her türlü sorunları çözecekek uyumlu bir kanun olduğunu belirten Başaran Ulusoy şöyle konuştu: “Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde bölücülük ayrımcılık yoktur. Bu anlayışla hareket edersek, bizim ortak paydamız turizmdir.Siyasi, sportif ve ticari görüşümüz ne olursa olsun uzlaşacağımız tek konu turizmdir. 40 a yakın sektörü kucaklayan herkesin kabul göreceği bir kanun olmalıdır.Turizmbir devlet politikasıdır. Devletleşen değil, devlet poliutikası haline gelen turizmin anayasasını oluşturmalıyız. Bu bizim tek şansımızdır. Hudutları belli olan bir Türsab kanununa ihtiyaç vardır. Değişim demek duvar çekmek değil, mantıklı değişmedir. Ben ve benim gibi düşünenler böyle bir çalışmada arkanızdayız. Her bölgenin derdi ayrıdır. Hepsinin kucaklanması gerekir. Arkadaşlar söz verdiler, seçim vaatlerinde var diye yanlış mı yapalım? Ne olduğu blli olmayan kanun mu çıkaralım?
KANUN HEMEN ÇIKMAZ
Ben bunu 2006 yılında yaşadım Aramıza hukukçu hocaları aldık. 20 yıllık hukuk müşavirimizi aldık. Muhalefeti çağırıp taslağı kim varsa önlerine koyduk. Bakanlıktan hukukçu istedik 4 kişi geldi.. TBMM’de kanunu bütün komisyon üyelerine anlattım. Ancak o dönemi aday olmadım ve kanun kadük kaldı. Aynı şeyi 2007 yılında da yaşadım. Rekabet kurulu bize ‘dur’ dedi. Böyle bir çalaşmada Bakanlık çalışmayı tamamlarve tüm bakanlıklara gönderir onların fikirlerini alır.
KAZLARA GEZECEK YER BIRAKMADIK
Muhalefet ile iktadıran uzlaştığı 2006’dakibizim kanunumuzdur. Deniz Baykal, Devlet bey ve Bakan Atilla Koç ile sabah 06.30 da milletvekillerine sunup kanunu çıkardık. Ancak günümüzde yeterli olmadığını görüyoruz. Teknolojik gelmelerle bu kanun yarın da yetmeyebilir. Biz ekmek kavgasını herkese karşı yapıyoruz.
Biz Türkiye’yi tanıtıyoruz. Sektörün kucaklaşma zamanıdır. Sektör çok zarar gördü. Şimdi kazanma zamanıdır. Kavga değil uyum içinde Türk turizmini nasıl geliştireceğimizi düşünmeliyiz.
Bir Kaz dağları olayı turizme çok zarar verdi. Kazar gezsin dedik kazların geçezeği yer bırakmadık. Türkiye’de olan değerler nerede var? 2004’te Türsab olarak en çevreci kurum seçildik. Turizm adına doğayı korumak ve kollamak bizim görevimizdir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.