• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 1 °C
  • Antalya 14 °C

Balparmak Çam Balı raflarda

Balparmak Çam Balı raflarda
Özen Altıparmak: Piyasaya yılda 2.500 ton civarında “çam balı” sunduk. Balparmak, 16 ay aradan sonra kasım ayı içinde sevkiyata başlıyoruz.

ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM


İSTANBUL- Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, " 16 ay aradan sonra Balparmak Çam Balı raflarda yerini alıyor. Piyasaya yılda 2.500 ton civarında “çam balı” sunan Balparmak, kasım ayı içinde sevkiyata başlıyoruz" dedi.
Hyatt Regency Oteli'nde yapılan basın toplantısında yeniden piyasaya sürülen çam balı hakkında açıklama yapan Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, bu yıl, 2006 öncesine oranla daha düşük de olsa yeterli
“çam balı” üretiminin gerçekleştiğini anlattı.
Özen Altıparmak, basın toplantısında şunları anlattı:
"Dünyada arıcılık, gerek verim gerekse kalite yönünden alarm sinyalleri veriyor. Geçen yılki kuraklığın bu yıl yaşanmaması üretimi daha iyi seviyelere getirmiş olsa da, bal üretimi Türkiye"de olduğu gibi tüm dünyada 2006 yılı öncesi seviyelerinin gerisinde kaldı.
Geçen yılki olağanüstü rekolte düşüklüğünün sonucu olarak yükselen fiyatlar direncini korumakla birlikte, Güney Amerika"da 2008 Aralık ayından itibaren başlayacak olan yeni hasat dönemi ümit vadediyor. 2009 Şubat ayından itibaren fiyatların gevşemeye başlaması beklenirken, buna karşılık hasat dönemi bitmiş olan Hindistan, Afganistan, Doğu Avrupa ülkeleri ve özellikle Meksika"da rekoltenin çok iç açıcı olmaması dikkat çekiyor. Arıcılık sektörünün yara alması sonucunda bitkisel tozlaşmanın azalmasına paralel olarak, tozlaşmayla üreyen tarım ürünlerinde rekoltenin düşmesi ve doğal ürünlerin azalması ile ciddi bir gıda sorununun yaşanması ihtimali söz konusudur."



BAL REKOLTESİ 30 BİN TON

Geçen yıl yaşanan rekolte düşüklüğünün ardından alınan önlemlerle, bu yılki bal rekoltesinin 30 bin ton civarında gerçekleşmesi beklendiğini belirten Özen Altıparmak,  önlemler arasında sağlıklı yeni arıların yetiştirilmesi, arıcılara uygulamalarla ilgili eğitimler verilmesi ve uygun ilaç kullanımının yer aldığını belirterek "Bu konuda Balparmak, yıllardır olduğu gibi yine, gerek eğitici dokümanları gerekse sosyal sorumluluk projeleri ile arıcılara rehber olup, bu çalışmalarını artırarak sürdürüyor" dedi.

ÇAM BALI ÜRETİMİNDE İLK 10'DAYIZ
Dünya bal üretiminde ilk 10"da yer alan, “çam balı” üretiminde ise, dünya birincisi olan Türkiye, dünya “çam balı” üretiminin yüzde 92"sini gerçekleştiriyor. Dünyada sadece Türkiye"nin Ege ve Batı Akdeniz bölgeleri ile Yunanistan"ın bir bölümü doğal koşulların oluşmasına elverişli yerler. Yunanistan"ın üretimi çok az miktarda gerçekleştiği için “çam balı”, ağırlıklı olarak Türkiye"ye özgü bir ürün olarak ortaya çıkıyor.
Çam balının üretilebilmesi için ise, belli doğal koşulların oluşması gerekiyor. Bu koşullar arasında; yeterli yağmur yağması, sabahları çiy olması ve buna bağlı olarak yeterli nemli ve sıcak havanın oluşması, kolonilerin güçlü olması ve poyraz rüzgârı almaması sayılabilir. Tüm bu şartlar aynı anda oluşmadığı takdirde üretim gerçekleşmeyebiliyor.

ALTIPARMAK: GELECEĞE UMUTLA BAKIYORUZ
Bu yıl “çam balı” rekoltesinde geçtiğimiz iki yıla oranla daha verimli bir dönem yaşanabileceğine dikkat çeken Özen Altıparmak, bekleneni karşılayabilecek miktarlarda bir üretim olmamasına rağmen, gelecek döneme umutlu baktıklarını belirtti. Türkiye"de 40 bin arıcı ailesi olduğuna ve 240 bin kişinin geçimini arıcılıktan sağladığına değinen Altıparmak, “Ülkemizde iklim koşullarına bağlı olarak, doğudan batıya doğru göçer arıcılık yaygın olarak yapılmaktadır. “Çam balı” üretimi ise ağırlıklı olarak, eylül-ekim aylarında gerçekleştirilmektedir. Yıllık “çam balı” üretimimiz son 10 yılın ortalaması dikkate alındığında 14 bin ton kadardır ve toplam bal üretiminin yüzde 35-40"ını oluşturmaktadır. Son 10 yılın en kötü sezonu olan 2007 yılında “çam balı” üretimimiz, sadece 1.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Genelde ülkemizde üretilen “çam balı”nın 10 bin ton kadarı iç piyasada tüketilmekte olup (140 gr/kişi/yıl), 4 bin ton kadarı ise ihraç edilmektedir. “Çam balı” ihracatımız toplam bal ihracatımızın yüzde 75-80"ini oluşturmaktadır. Ancak bu yıl “çam balı” rekoltesinin 10.000 ton civarında gerçekleştiği tahmin edilmekte, iç piyasaya bile zor yetişeceği düşünülmektedir” diye konuştu.

16 AY ARADAN SONRA PİYASADAYIZ
Balparmak olarak yılda 2.500 ton civarında “çam balı”nı piyasaya sunduklarını ve bu balı ağırlıklı olarak Muğla, Marmaris, Yerkesik, Köyceğiz ve Milas bölgelerinden aldıklarını söyleyen Altıparmak, kasım ayı itibariyle “çam balı” sevkiyatının yapılacağı müjdesini verdi. Tüketicilerin bu ay içerisinde raflarda gerçek ve sağlıklı “çam balı”nı bulabileceklerine dikkat çeken Altıparmak, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Bilindiği üzere geçtiğimiz iki yıl bal rekoltesi beklenenin çok altında gerçekleşti. Gerek iklim şartları, gerekse tüm dünyada hâlâ nedenleri araştırılan toplu arı ölümleri, önemli sorunlar olarak ortaya çıkmış ve bal rekoltesini olumsuz etkilemiştir. Markamızın standartlarına uygun “çam balı” yeterli miktarda temin edilemediği ve ürün kalitemizden ödün veremeyeceğimiz için, uygun kalitede yeterli miktarda “çam balı” temin edene kadar tüketicilerimize bu ürünü sunamayacağımızı medya kanalıyla duyurmuştuk. Nihayet bu yıl çok yeterli olmasa da uygun kalitede “çam balı” temin edebilme imkânı doğmuş ve tüketicilerimize arz edilmeye başlanmıştır. “Çam balı”mızı yeniden tüketicilerimize sunabiliyor olmanın mutluluğunu yaşadığımız şu günlerde yurdumuzun tüm bölgelerinde ve pek çok ilimizdeki distribütörlerimiz ve zincir mağazalarımız vasıtasıyla “çam balı”mızı en uzak noktaya kadar ulaştırmaya çalışıyoruz.”
Doğal bir ürün olan balın verimliliğinde tabiat şartlarının önemli bir etken olduğunu hatırlatan Altıparmak, arıcılığın tarımsal ürünlerin üretiminde, tozlaşmaya yaptığı katkılarından dolayı son derece önemli olduğunu vurguladı ve “Bal üretiminin devamlılığını sağlamak, hem arıcılarımızın geleceği hem de ülkemizin tarımsal ürünlerden sağlayacağı faydalar açısından asla göz ardı edilemez” diye konuştu.

BAL ÇEŞİTLERİ
Türkiye, ballı bitki bakımından oldukça zengin bir floraya sahiptir. Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde arıcılık ve bal üretimi yapılmaktadır.
Ballar çiçek balı ve salgı balı olarak ikiye ayrılmaktadır. Çiçek balı arıların bitki çiçeklerindeki nektarlardan yaptıkları baldır. Eğer arı, balı ağırlıklı olarak tek bir çiçeğin nektarından elde etmişse, bu bal monoflora çiçek balı olarak sınıflandırılmakta ve o bitkinin adı ile adlandırılmaktadır. (Örneğin: Ayçiçeği balı, pamuk balı, narenciye balı, üçgül balı vb.)
Eğer arı, balı çok çeşitli çiçeklerin nektarından elde etmişse ve hiçbiri baskın özellikte değilse, bu tür ballar poliflora olarak sınıflandırılmakta ve elde edildikleri yörenin adı ile adlandırılmaktadır (Şemdinli Balı, Kayseri Balı, Muş Balı vb.) Genellikle yayla balları, karışık çiçek ballarıdır ve yöre ismi ile satışa sunulurlar.
Salgı balları ise; çam balı; meşe balı; köknar balı; yaprak balı gibi bitki kaynağına göre isimlendirilirler.
Dolayısıyla markette görmüş olduğunuz " Salgı Balı" yazılı ürünümüz çam balı olup, renk, tat, koku, olarak çiçek balından çok farklı özellikler göstermektedir.

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.