ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
BERLİN- Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ITB Turizm Fuarı’nda düzenlenen basın toplantısında dünya ülkelerini tarihi eser kaçıkçılığına karşı savaş açmaya çağırarak bulunarak “Bakınlık olarak hafiye gibi kaçırılan tarihi eserlerin peşine düştük. Her eser bulunduğu olduğu yere aittir.
Uluslararası terörü cesaretlendiren en önemli sebeplerden biri tarihi eser kaçakçılığıdır. Bunu içim yanarak söylüyorum. Kültürel mirasların yerine konması gerekiyor. Bu nedenle dünyayı tarihi eser kaçakçılığına karşı olmak üzere işbirliğine çağırıyorum” dedi.
İLIŞKILERIMIZIN DÜZELMESI GEREKIR
Türkiye ile Almanya arasında politik bir takım farklılıkların olmasına rağmen, geçmişten gelen dostluk ile ilişkilerin yeniden düzeltilmesi gerektiğine işaret eden Bakan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin gelişmesini sadece turizm sektöründe ileriye gitmek için beklemiyoruz. Türkiye ihracatının yaklaşık yarısını Almanya’ya yapıyor. Türkiye Avrupa pazarında ihracat bakımından 4’üncü, ithalat bakımından da 5’inci ülkedir. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin genel olarak Avrupa ekonomisiyle çok yakından ilişkisi var. Avrupa ile Türkiye ekonomisi içiçe geçmiş vaziyettedir. Bazı politik farklılıklarımız olabilir ama sonuçta Türkiye ile Almanya geçmişten gelen dostluğu ve bugün karşı karşıya kaldığımız tehditlere karşı gösterdiği ortak hassayetleri gibi konularda arasındaki ilişkileri düzeltmek mecburiyetindedir. Özellikle, Türkiye ile Almanya’nın illegal göçmenler konusunda uzun yıllar boyunca aşağı yukarı ortak bir perspektife sahip olduğu da hepimizce malum. Ayrıca Türkiye bölgesinden kaynaklanan tehditlerin Türkiye topraklarında bir şekilde önlenmesi bakımından da önemli imkanları barıdırıyor. Özellikle, Akdeniz ve Türkiye’de terör örgütlerine karşı göstermiş olduğu mücadeleyle Türkiye bunu göstermiş olan bir ülkedir. Bu anlamda Türkiye’nin varlığı, Almanya ile iyi ilişkilerini geliştirmesi Avrupa’nın güvenliğini de yakından ilgilendiren bir meseledir. Bütün bunları üst üste koyduğunuzda artık Almanya’daki seçimlerde geride kaldığına göre yeni bir momentum yakaladığımızı, yeni dönemde Türkiye-Almanya ilişkilerinin son derece pozitif seyredeceğini ümit ettiğimizi, böyle olması için de her iki tarafta açık bir şekilde iyi niyetin olduğunu söylemek isterim. Geçmiş dönemde yaşadığımız problemleri elbette bileceğimiz ama onları çok fazla takılmadan daha güzel bir gelecek kurabilmek için aramızdaki farklılıkları nasıl en aza indirebiliriz bunun da müzakerelerini yaparak, ülkelerimiz arasında ortak çıkarları olan iki ülke olarak dostuluğunu iyi niyetli iş birliği çalışmalarını arttırmak durumundadır.”
ITB BERLIN’DE ÖNEMLI BIR FIRSAT YAKALADIK
ITB Berlin fuarının dünyanın en önemli turizm fuarı olduğunu hatırlatan Bakan Kurtulmuş, Türkiye’nin tanıtılması ve ülke içerisindeki çok farklı destinasyonların, başta Alman turizm endüstrisi olmak üzere bütün Avrupalı dostlarımıza anlatılması bakımından ITB’de son derece önemli bir fırsat yakaladığını söyledi.
Türkiye’yi furda 4 ana bölgede tanıtmaya gayret ettiklerini dile getiren Bakan Kurtulmuş, Antalya, İç Anadolu, Kapadokya, İstanbul ile Türkiye’nin diğer bölgelerinin tanıtımını yaptıklarını kaydetti.
Fuarın beklediklerinden de fazla olumlu sonuçlarının olacağını belirten Bakan Kurtulmuş, “Türkiye’nin tanıtılması, buradaki bir takım ilişkilerin kurulması, anlaşmaların yapılması bakımından da çok verimli geçeceğini ümit ediyorum. Türkiye turizmine hem 2018 hem de 2023 hedefleri bakımından ITB Fuarı’nın önemli katkıları olacaktır.” dedi.
TURIZM DESTEKLERINI SÜRDÜRECEĞIZ
Turizm sektörüne yönelik kademeli desteklerle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Kurtulmuş, desteklerin bu yıl da sürdürüleceğini söyleyerek, ”Desteklerimizi sürdüreceğiz. Destekleri kademeli yapmamızın sebebi turizmi bütün yıla yaymaktır. Sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da Türkiye’nin alternatif turizm alanlarını geliştirerek çok geniş bir alanda dünya çapındaki misfirlerimizi davet edebilmek için ve bunu da mümkünse yıl boyuna yayabilmek için böyle kademeli bir destek veriyoruz. Destekleri 9 bin dolara kadar çıkardık ve bu yıl da bu destekleri sürdüreceğiz.” dedi.
2018’TE 38 MİLYON TURİST BEKLİYORUZ
ITB Berlin Fuarı’nda Almanya’nın önemli yayın organları ve Türk gazetecilerle basın toplantısında buluşan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş fuardaki gözlemlerini şöyle dile getirdi: “Almanya pazarını yöneten acentelerle görüştük.
TURİZMDE REZERVASYONLAR YÜZDE 100 ARTIYOR
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıla oranla bu yıl yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artan bir rezervasyon oranlarına ulaşmış bulunuyoruz. 2017 yılında 3,5 milyon Alman turist ülkemizi ziyaret etti. Bu yıl ise biz 5 milyonu aşkın Alman ziyaretçinin gelmesini bekliyoruz. ITB Turizm Fuarı’nın Türkiye’nin tanıtılması, buradaki bir takım ilişkilerin kurulması, anlaşmaların yapılması bakımından da çok verimli geçeceğini ümit ediyorum. Türkiye turizmine hem 2018 hem de 2023 hedefleri bakımından ITB Fuarı’nın önemli katkıları olacaktır.
Buna göre 2018 yılında 38 milyon turiste ev sahipliği yapmayı bekliyoruz. Türkiye turizminin 2014 rakamlarına döneceğini umuyoruz. 2019 yılına ise rekorlarla gireceğiz. Türkiye ile Almanya arasında sadece turizmde değil çok ciddi ittifakları olan iki ülkedir. Almanya’da yaklaşık 3.5 milyon Türktoplumu var. Şimdi ise büyümüş ve gelişmiş 4‘cü nesil Türkle Alman toplumuna uyum sağlamışlardır. İki ülke arasında iyi niyet olduğunu görüyoruz. Kültür ve turizmin iç içe geçtiğini ve derinliği olan kültürel yapının turizmi besleyen en önemli unsurdur. Fuarda Türkiye’de bulunan 17 Unesco kültürel mirasını tanıtıyoruz. Kültür ülkenin gücü ve turizmin avantajıdır.
Terör örgütlerinin Türkiye’ye saldırıları, 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizin karşı karşıya kaldığı hain darbe teşebbüsü, Rusya ile yaşadığımız uçak krizi ve özellikle Avrupa’daki seçimler dolayısıyla artan milliyetçiliğin, yabancı düşmanlığının, İslam karşıtlığının ve Türkiye düşmanlığı ülkemiz turizmini dip noktaya indirmişti. Ancak, 2017 yılında ise yeniden yükselişe geçtik. 2017 yılında 32,4 milyon turist geldi ve 26,5 miyar dolar turizm geliri elde ettik. Bu göstergeler de bizi son derece optimistik olmaya yönlendiriyor.
TROYA MÜZESI BÜYÜK BIR PRESTIJ MÜZESI OLACAK
Troya’dan başlayarak 24 büyük medeniyete ev sahipliği yapan Türkiye’nin Roma’da olduğundan daha fazla Roma Dönemi eserine, Yunanistan’da olduğundan daha fazla Yunan Dönemi eserlerine sahip olduğunu dile getiren Bakan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Göbeklitepe 10 bin yıllık bir yerleşim yeridir. İstanbul’daki kazılar bilimsel olarak da onaylanırsa çok daha öncesine giden, Tunç devrine uzanan eski tarihi birikime sahip bir ülkeyiz. Bu tarihi birikim içerisinde geçmiş kadim medeniyetlerin izleri var. Türkiye olarak biz bunların hepsine değer veriyor ve korumaya gayret ediyoruz. Özellikle de antik kentlerin yeniden günyüzüne çıkarılması için olağanüstü gayret sarf ediyoruz. Bunlardan birisi de İlyada’nın destanına konu olan Troya’dır. Türkiye için 2018 yılı Troia yılıdır. Troya’nın bütün dünyaya tanıtılması, Troya üzerinden Türkiye’nin tanıtılması için çok büyük bir gayret sarf ediyoruz. Yaz aylarında, Çanakkale’deki Troya’da çalışmaları devam eden dünya çapındaki Troya Müzesi’nin açılışını yapacağız. Türkiye için bu müze büyük bir prestij müzesi olacaktır. Troya medeniyetinin o kalıcı, görkemli eserleri dünyaya tanıtılacaktır.”
TARİHİ ESER KAÇAKÇILARILARA KARŞI ÜLKELER İŞBİRLİĞİ YAPMALIDIR
Bakan Kurtulmuş, dünya ülkelerini tarihi eser kaçakçılarına karşı işbirliği kurulması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“Yurtdışına kaçırılan tarihi eserleri geriye getirmek için haiye gibi peşine düştük. Zorlukla getiriyoruz. Tarihi eser kaçakçılığı dünyanın en büyük kültürel sorunlarından biridir. Irak ve Suriye’den çalınan eserleri Avrupa’daki müzelerde sergilenirken görebiliriz. Bu nedenle dünyayı tarihi eser kaçakçılığına karşı olmak üzere işbirliğine çağırıyorum. Her eser yerine değerlidir. Büyük müzelerde sergilenen her kaçak eser uluslararası kaçakçıların, mafya gruplarının sırtını sıvazlayan, onlara cesaret veren maalesef kuvvetli bir sebeptir. Bütün ülkelerin bu konuda samimi bir iş birliği içerisinde olması gerekir. Uluslararası terörü cesaretlendiren nedenlerden birisi de bu tarihi eser kaçakçılığıdırBunu içim yanarak söylüyorum. Kültürel mirasların yerine konması gerekiyor.
Bu yıl içerisinde Antalya’ya getirdikleri Herakles Lahidi ve Karya Dönemi’nden kalan Altın Taç gibi son derece önemli eserleri Türkiye’ye getirmeyi başardıklarını sözlerine ekleyen Bakan Kurtulmuş, 54 eserin listelerinde olduğunu, bunları takip ettiklerini, bulundukları ülkelerde peşine düşerek, mahkeme açtıklarını, Türkiye’ye ait olduğunu ispatladıklarını ve özellikle ilgili ülkelerdeki muhataplarının da iş birliğine yatkın olması halinde bunları çok daha kısa süre içerisinde getirmeyi başardıklarını dile getirdi.
80 tarihi eserin mahkemesiz geri gönderdik
Tarihi eser kaçakçılığının dünyanın da en önemli konularından birisi olduğuna vurgu yapan Bakan Kurtulmuş, bu alanda üzerlerine düşeni samimiyetle yaptıklarını ve son olarak da Irak’tan Türkiye’ye getirilmiş 80 eseri mahkemede dava açılmasını beklemeden geri iade edeceklerini belirterek, “Suriye’de antik kentler DEAŞ tarafından bombalandı. Irak’taki, Bağdat’taki, Halep ve Şam’daki müzeler yakıldı, yıkıldı, tahrip edildi. Buraraki eserler birkaç sene sonra Avrupa’daki birçok müzede sergilenmeye başlanacaktır. Uluslararası camiyayı iş birliğine davet ediyorum. Her eser doğduğu topraklara aittir ve orada olmak mecburiyetindedir. Irak’tan savaş sırasında kaçırılmış iri ufaklı 80 tarihi eserin mahkemeye bile gerek olmadan ülkemizden geri gönderilmesi için ben yeni imza attım. Samimiyet bunu gerektirir. Kaçırılan tarihi eserlerin alıcısı olursa, bu eserler özelikle de büyük müzelerde sergilenirlerse tarihi eser kaçakçılarına gün doğar. Büyük müzelerde sergilenen her kaçak eser uluslararası kaçakçılarının, mafya gruplarının sırtını sıvazlayan, onlara cesaret veren maalesef kuvvetli bir sebeptir. Bütün ülkelerin bu konuda samimi bir iş birliği içerisinde olması gerekir. Uluslararası terörü cesaretlendiren nedenlerden birisi de bu tarihi eser kaçakçılığıdır” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.