ANKARA- Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, müzeden camiye dönüşütürülen Ayasofya ve Kariye için "Bazı kesimlerin ulusal ve uluslararası kamuoyunda olumsuz intiba oluşturma çabalarını hayretle görmekteyiz" dedi.
UNESCO’nun 75’inci ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun 70’inci kuruluş yıl dönümünde düzenlenen 5. Büyük Buluşma programına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, burada bir konuşma yaptı.
Ersoy, "Salgının ülkemizde ortaya çıkmasından sonra ilan edilen karantina döneminde müzik, sinema ve tiyatro gibi sanat sektörleri, müze ve kültür merkezleri gibi kurumlarımız, zanaatkârlarımız ve sanatçılarımız, salgının olumsuzluklarıyla yüz yüze kalmışlardır. Ancak devletimizin sunduğu Ekonomik İstikrar Paketi kapsamında söz konusu grupların mağduriyetlerinin giderilmesi için çözümler ürettik ve üretmeye devam ediyoruz" diye konuştu.
Pandeminin kültür sektörleri üzerindeki olumsuz etkilerinin hafifletilmesi ve normale dönüşün kolaylaştırılması amacıyla çalışmaların sürdürüldüğünü kaydeden Ersoy, "Ayrıca vatandaşlarımızın kültürel olanaklardan mahrum kalmaması için dijital bilişim teknolojilerinin yardımı ile Bakanlık arşivlerimizdeki tiyatro, opera ve bale temsilleri, konserler, elektronik kitap koleksiyonları, sanal müze gezileri gibi hizmetler de halkımızın erişimine açılmıştır. Kültür çok geniş bir başlık. Bu başlık altında özellikle somut ve somut olmayan kültürel miras noktasında ülkemizin sahip olduğu zenginlik muazzamdır. Bu alanlarda gerçekleştirdiğimiz her çalışmada UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun bilgisi, tecrübesi ve işbirliği vazgeçilmezdir. Bakanlığımızın en önemli çözüm ortaklarından olan Komisyonumuzla UNESCO idealleri, değerleri ve sözleşmeleri doğrultusunda istişare ve eşgüdüm içerisinde yürüttüğümüz çalışmalar, hızlı, etkili ve doğru sonuçlar almamızda en önemli desteğimizdir" ifadelerini kullandı.
"HASSASİYETİMİZİ KİMSE İNKAR EDEMEZ"
Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’nde ve Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde 18’er tane unsuru bulunduğunu ifade eden Ersoy, "Geçici Miras Listesi’nde bulunan 83 varlığımızın sahip olduğu değerler, esas listelerdeki sayıların artacağının teminatıdır. Ebetteki bu sadece UNESCO ile alakalı bir çalışma değildir. UNESCO bu işin çatısı yahut vitrini olarak görebileceğimiz bir kurumdur. Kültür varlığımızı korumak esasen geçmişimize karşı vefanın geleceğimize karşı sorumluluğumuzun gerektirdiği bir faaliyet alanıdır. Kültür, milli kimliğin vesikasıdır. Hafızamızı güçlü tutmak, o kimliği daima geçerli kılmak kültürü tüm unsurlarıyla korumakla mümkündür. Bizim de esasen hizmet ettiğimiz amaç ve hedef budur. Dünyanın tartışmasız en zengin medeniyet coğrafyasında yaşıyoruz ve bizim kültür varlıklarını korumaktan anladığımız sadece kendi ürettiklerimize değil, bugün yaşadığımız topraklar üzerinde yükselmiş tüm medeniyetlerin emanetlerine sahip çıkmaktır. Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetini, yürüttüğü titiz çalışmalarla ulaştığı başarıyı da kimse inkar edemez" dedi.
"HAYRETLE İZLİYORUZ"
"Son dönemlerde gündemde olan Ayasofya-i Kebir Camii ve Kariye Camii’nin yeniden ibadete açılması hususunda bazı kesimlerin ulusal ve uluslararası kamuoyunda olumsuz intiba oluşturma çabalarını hayretle görmekteyiz" diyen Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu durumların bertaraf edilmesi örneğinde olduğu gibi, UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun ve Dışişleri Bakanlığının Bakanlığımız ile eş güdüm içinde çalışmaları ve destekleri, ülkemizin uluslararası arenadaki saygınlığını ve görünürlüğünü artıran kazanımlarla sonuçlanmaktadır. UNESCO çalışma alanlarında faaliyet gösteren Milli Eğitim Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Bakanlığımız başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarının UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ile uyum ve koordinasyon içinde çalışmaları devam ettiği sürece UNESCO ideallerinin ve Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin hayata geçirilmeleri mümkün olabilecektir. Büyük Buluşma Toplantıları ise bu yolda atılan temel adımları teşkil etmesi açısından çok değerlidir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.