• BIST 9636.12
  • Altın 2928.974
  • Dolar 34.6381
  • Euro 36.4981
  • İstanbul 4 °C
  • Ankara -2 °C
  • Antalya 8 °C

Ayasofya'nın bir sırrı daha çıktı

Ayasofya'nın bir sırrı daha çıktı
Ayasofya'nın 160 yıldır karanlıkta kalmış kapıları, doğramalar ve levhalarda kullanılan ağaçların cinsi ve menşei ve yaşı da ortaya çıkartıldı.

İSTANBUL- Ayasofya'nın 160 yıldır karanlıkta kalmış kanatlı meleği ve 500 yıl saklı kalan vaftiz havuzunun ardından kapılar, doğramalar ve levhalarda kullanılan ağaçların cinsi ve menşei ve yaşı da ortaya çıkartıldı. Müzede kullanılan ağaçların Kuzey Afrika'dan getirilen meşe,ardıç ve ıhlamur ağacı ve bin 600 yaşında oldukları tespit edildi.
Müze Başkanı Dr. Haluk Drusun " Ağaçların yaş, menşe ve cinsini ABD'den gelen uzmanların tespit etti" dedi.

AĞAÇLAR MÜZEDEN DAHA YAŞLI

Bizans İmparatoru I'inci Jüstinyen tarafından 532-537 yılları arasında inşa ettirilen ve 916 yıl boyunca Ortodoks dünyasının başkilisesi, 481 yıl boyunca da İslam dünyasının büyük camisi olan şimdiki tarihi Ayasofya Müzesi'nin sırları bir bir ortaya çıkıyor. Restorasyon çalışmaları sırasında 160 yıldır karanlıkta kalan kanatlı meleği ve 500 yıl saklı kalan vaftiz havuzu ortaya çıkartıldı.Şimdi de müzede kullanılan ağaçların sırrı çözüldü. ABD'li araştırmacılar yaptıkları inceleme ve tespitlerde kapılar, doğramalar ve levhalarda kullanılan ağaçların meşe, ardıç ve ıhlamur ağacı oldukları ve müzenin tarihinden daha yaşlı olduklarını ortaya çıkardılar.

MENŞEİ KUZEY AFRİKA
Araştırmacılar Müze'nin kapıları,doğramaları ve levhalarında kullanılan ağaçların Kuzey Afrika'dan getirildiğini tespit ettiler. Kapılarda meşe , doğramalarda ardıç levhalarda ise ıhlamur ağacının kullanıldığı belirlendi.

BİLİMSEL ÇALIŞMA YAYINLANACAK
Müze Başkanı Dr. Haluk Dursun ABD'den gelen araştırmacılar çok gelişmiş teknolojiyi kullanarak Ayasofya Müzesi'de kullanılan ağaçların cinsi, yaşı ve menşeini tespit ettiler. Kapıların ana malzemesini meşe ağaçları oluşturuyor. Ağacın üzerine kaplama yapılmış.Yüzyıllardır ağaçlar bu nedenle korunabilmiş. Bu yaptıkları bilimsel çalışmayı makale olarak da yayınlayacaklar "dedi.

KEŞİFLERE DEVAM ETMEMİZ GEREKİYOR
Müze'de yapmak istediklerini de anlatan Dursun " Vaftiz havuzundan sonra keşiflere devam etmemiz gerekiyor. Öncelikli Kaybolan Medreseye hayat vermemiz gerekiyor. O Medrese yeniden canlandırılacak. Daha sonra müzenin arka kısmında bulunan imarete eski işlevini kazandırmak istiyorum. Ayrıca Müze içerisinde bulunan ancak şu anda kapalı olan 1. Mahmut kütüphanesini de yeniden açmak istiyorum" dedi. Müzenin ziyaretçi sayısının üç milyona dayandığını söyleyen Dursun " Müze artık bu kadar ziyaretçiyi kaldıramıyor. bunun için bir formül bulunması gerekir. Aynı anda içeride binlerce insan oluyor" diye konuştu.

AKUSTİK ÖLÇÜMLERİ YAPILIYOR
Ayasofya'nın akustik ölçümlerinin de yapıldığını belirten Ayasofya Müze Başkanı Haluk Dursun " boş zamanlarında balonlar patlatılarak hangi köşesi ne kadar akustik o ölçümler yapılıyor. Ayasofya'da mikrofon sistemi olmadığın göre akustiğin iyi oylaması gerekir.Bu tespitler şu anda yapılıyor" dedi.

Ayasofya'nın tarihi 6. yüzyıla uzanıyor
Ayasofya , Bizans İmparatoru I'inci Jüstinyen tarafından 532-537 yılları arasında inşa ettirildi. 916 yıl boyunca Ortodoks dünyasının başkilisesi, 481 yıl boyunca da İslam dünyasının büyük camisi olan Ayasofya, 9'uncu yüzyıldan itibaren figürlü mozaiklerle bezenmeye başladı. 1453'te Ayasofya'nın camiye çevrilmesiyle mozaikler örtüldü.
1934'ten itibaren müze olarak kullanılan Ayasofya'ya şu anda yılda yaklaşık üç milyon kişi ziyaret ediyor.

AKŞAM

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.