• BIST 9577.46
  • Altın 2820.34
  • Dolar 34.0022
  • Euro 37.839
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 22 °C
  • Antalya 25 °C

Ayakkabı sektörünün serencamı

Fikri Türkel

Türkiye’de 200 milyon çift sahte marka ayakkabı üretildiğini biliyor muydunuz? Kayıt tutan olmadığına göre, belki de daha fazladır. Bir de bunların rakibi olan, ithal sahte markalar var. Bu da ayrı bir tuhaflık.

Tuhaf başka bir şey daha anlatayım. Laleli ve Gedikpaşa’da faaliyet gösteren, sahte marka üreten ayakkabı sektörünün en büyük oyuncularından biri yeni batmış. Zaten kayıt dışı faaliyet gösterdiği için battığı resmi olarak görünmüyor. Görünmüyor ama kendisi batarken reel sektörün zararlarını peşi sıra bıraktı. Battı mı, kepenk mi kapattı, o da ayrı bir tartışma konusu.

Buyurun bir başka vakıa: Bodrum’un ana caddesinde, dünyaca ünlü bir markanın sahte mağazası olduğunu da yeni öğrendim. Buna bizzat Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel şahit olmuş.

Gelelim ayakkabı ve hazır giyim sektörünün son günlerde yaşadığı sorunlara. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Türkiye Hazır Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) ve Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) birlikte gündemdeki sorunları konuşmak üzere gazetecilere bir araya geldi.

ayakkabi.jpg1.5 milyon çalışanın sesi

Bu üç meslek örgütü önemli bir kesimi temsil ediyor. Türkiye'de ayakkabı ve hazır giyim sektöründe toplam 7.644 alışveriş merkezi mağazası ve 9.193 sokak mağazasının yanı sıra 101 hazır ayakkabı markası ve 90 üye ayakkabı üreten şirket yer alıyor. Tekstil sektörü ile birlikte toplam 1,5 milyon istihdamı oluşturan bir topluluğun sesini dile getiriyorlar. Ancak, son dönemde sektör satışlarında ciddi düşüşler yaşanıyor ve aylık satışlarda Temmuz ayında önemli bir düşüş ve kayıp gerçekleşti. Diğer taraftan da yıllık kira değişim oranının döviz cinsinden 32,11 olarak yansıması, sektörü içinden çıkılmaz hale getirdi.

Küresel ayakkabı sektörü, hem üretim hem de ticaret hacmi açısından oldukça büyük bir pazarı temsil ediyor. 2023 yılı itibariyle dünya genelinde yaklaşık 24.3 milyar çift ayakkabı üretildi. Bu üretimin parasal karşılığı ise yaklaşık 531.3 milyar ABD doları olarak tahmin ediliyor. Bu rakamlara kayıtdışı üretim dahil değil.

Son yıllarda günlük hayatın bir parçası haline gelen spor ayakkabı pazarı ise, ayakkabı sektörünün en hızlı büyüyen segmentlerinden biri oldu. 2023 yılında küresel spor ayakkabı pazarının büyüklüğü yaklaşık 151 milyar ABD doları aşmış durumda. Bu da tüm ayakkabı sektörünün yaklaşık yüzde 28'i anlamına geliyor. Spor ayakkabı pazarındaki büyümenin temel itici güçleri arasında artan sağlık bilinci, spor ve fitness aktivitelerine katılımın artması ve moda trendleri yer alıyor.

Ayakkabı üreten başlıca ülkeler

Türkiye, dünya ayakkabı pazarına yüzde 1,5 oranında katkı sağlıyor. Ayakkabı sektöründe başlıca öne çıkan bazı ülkeler ve özellikleri şöyle:

. Çin: Hem üretim hem de ihracatta lider konumda. Dünya ayakkabı üretiminin yaklaşık yüzde 60'ını gerçekleştiriyor.

. Hindistan: Büyük bir iç pazar ve artan ihracat potansiyeli ile dikkat çekiyor.

. Vietnam: Düşük işçilik maliyetleri ve yatırımlarla hızlı büyüyen bir ayakkabı üreticisi ve ihracatçısı durumunda.

. Endonezya: Özellikle spor ayakkabı üretiminde önemli bir oyuncu haline geldi.

. Brezilya: Büyük bir iç pazar ve çeşitli ayakkabı modelleri üretimi ile öne çıkıyor.

. İtalya: Lüks ve tasarım odaklı ayakkabılarıyla tanınan bir ülke.

Çözüm arayışları ve talepler

Evet, Türkiye’nin hazır giyim ve ayakkabı sektörlerindeki iş insanları bu dünya devleri ile rekabet ederken; son yıllarda artan girdi maliyetleri, döviz kuru dalgalanmaları ve sahte ürünlerle mücadele gibi zorluklarla karşı karşıya kaldı. Bu zorluklar, sektörlerin hem iç pazarda hem de ihracatta önemli kayıplar yaşamasına neden oldu.

BMD Başkanı Sinan Öncel, TASD Başkanı Berke İçten ve TGSD Başkanı Ramazan Kaya basın buluşmasında, sektörlerin mevcut durumunu iyileştirmek ve rekabet gücünü artırmak için bir dizi talep dile getirdi. Başkanlar hammadde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranlarının düşürülmesi ve yan sanayiye yönelik teşviklerin gözden geçirilmesini talep etti.

Özellikle ayakkabı sektöründe, maliyetlerin artması nedeniyle ihracatta yaşanan düşüş ve iç pazardaki daralma dikkat çekiyor. Berke İçten, Çin ile Türkiye arasındaki 3,9 dolarlık maliyet farkının, sektördeki rekabetçiliği olumsuz etkilediğini vurguladı. Bu durum, ithalatın artmasına ve yerli üretimin zayıflamasına yol açıyor. İçten, ithalatta yüzde 100’ü aşan vergilerin makul seviyelere indirilmesi gerektiğini savunarak, küresel markaların Türkiye’de üretim yapmaları için teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.

Yabancı markaların Türkiye’de üretilmesi ile ilgili de önemli mesafe alınmış durumda. Halen İki ABD spor markası, bir Fransız spor markası Türkiye’de üretim yapıyor. Sektör temsilcileri isimlerini vermek istemediler ama Skechers’ın Türkiye’de üretim yaptırdığını biliyorum. Markalardan biri için günde 7 bin çift üretim gerçekleştirilirken, diğeri için yılda 600 bin çift üretim sağlanıyor. Şu an görüşmeleri sürdürülen bir Alman spor markası için de üretim aşamasına gelinmiş durumda (Süper Lig’deki ataklarına bakılacak olursa bu markanın da Puma olduğunu düşünüyorum).

İki sorun: İthalat ve sahte ürün

Perakende sektöründe yaşanan fahiş kira artışları da önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Sinan Öncel, son bir yılda kiraların dolar bazında yüzde 32,11 oranında arttığını ve bu durumun perakende satışlarına olumsuz yansıdığını ifade etti. Ayrıca, sahte ürünlerin yaygınlaşması, yerli üreticilere ve Türkiye’nin yurt dışındaki imajına zarar veriyor. Öncel, sahte ürünlerle mücadelenin daha kararlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti.

BMD, 211 üyesi ve çatısı altındaki 514 marka ile gıda dışı perakende sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşu konumunda bulunuyor. Her ay düzenli anketlerle hem üyelerinin hem de sektörün nabzını tutuyor. Son anketi 279 markanın katılımıyla gerçekleştirdi. Buna göre:

. Temmuz ayında markaların yüzde 66’sının adet satışı hazirana göre geriledi. Aynı dönemde cirosunun daraldığını beyan eden markaların oranı ise yüzde 35. Yani hazirandan temmuza geçişte her üç firmadan ikisinin adet satışında, birinin de cirosunda daralma dikkat çekiyor.

. Üye markaların yarıdan fazlasını oluşturan hazır giyim ve ayakkabı kategorilerinde ortalamanın da üzerinde bir gerileme var. Özetle söylemek gerekirse perakende satışları temmuzda sert fren yaptı.

. Yıllık değişime baktığımızda ise markaların yüzde 58’inde adet satışlar düştü. Temmuz 2023’e göre ciro artışının resmi enflasyonun altında kaldığını beyan eden markaların oranı yüzde 66’ya ulaştı. Bu tablo söz konusu markaların ciro artışının giderleri karşılayamadığı anlamına geliyor.

. Markalar için işçiliğin yanı sıra kira ve ortak alan giderleri ile hammadde en önemli maliyet kalemlerini oluşturuyor.

. 10 uzama yılı sona eren kontratlarda 4-5 kat kira artış talepleri ile karşılaşılıyor. Son bir yılda kiralarda dolar bazında yüzde 32,11 artı.

. İki yıl öncesine kadar perakende cirolarının yüzde 10’u turist alışverişinden geliyordu. Türkiye Avrupa’daki birçok ülkeden daha pahalı konuma geldiği için turist alışverişinin ortalama ciro payı yüzde 4 düzeyine inmiş bulunuyor.

Ayakkabı sektörünün dış ticaret dengesindeki bozulmaya dikkat çeken Berke İçten ise, 2023'ün ilk 6 ayında ihracat yüzde 13.8 azalırken, ithalatın yüzde 22 arttığını beliriyor. Sektörün cari açığının 190 milyon dolara ulaştığı da paylaşılan veriler arasında. 2022'de Türk ayakkabı endüstrisi net bir ihracatçı konumundaydı. Ancak bu durum 2023'te ihracatta 1.270 milyon dolar ve ithalatta 1.400 milyon dolar seviyelerine geldi. Bu değişim sektörün dış ticaret dengesinde bozulmaya yol açtığını belirten İçten, hammadde ve yarı mamul ithalat üzerindeki ek vergilerin makul seviyelere düşürülmesini talep ediyor.

İstihdam kaybı

Hazır giyim sektöründe istihdam kaybı da dikkat çekici boyutlara ulaştığı toplantıda dile getirildi. TGSD Başkanı Ramazan Kaya, son iki yılda hazır giyim sanayiinde 110 bin, tekstil sektöründe ise 200 bin kişilik istihdam kaybı yaşandığını vurguladı. Kaya, sektördeki firmaların finansman ihtiyacının arttığını, bu nedenle uzun vadeli ve düşük faizli finansman imkânlarının sağlanması gerektiğini savundu. Ayrıca, Avrupa pazarında daha yenilikçi ve esnek bir stratejiyle rekabet etmeye çalıştıklarını belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılının ilk yarısında hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,7 azalarak 9,5 milyar dolara geriledi. Ayakkabı sektöründe ise ihracat yüzde 8,5 düşüşle 544 milyon dolar seviyesinde kaldı.

İthalat rakamları da krizi derinleştiriyor. Hazır giyim ithalatı 2023'ün ilk yarısında yüzde 20 artarken, ayakkabı ithalatı yüzde 15 arttı. Bu durum, yerli üreticilerin pazar payını kaybetmesine neden oluyor.

Özellikle KOBİ'ler zor durumda. İstanbul Ticaret Odası verilerine göre, 2023'ün ilk 6 ayında İstanbul'da 350'den fazla hazır giyim ve ayakkabı işletmesi kapandı.

Türkiye'nin önde gelen hazır giyim markalarından LC Waikiki bile krizden etkilendi. Şirket, 2023'ün ilk yarısında kârını yüzde 30 oranında düşürdüğünü açıkladı.

Sektör temsilcileri, Türkiye’nin hazır giyim ve ayakkabı sektörlerini yeniden canlandırmak için çeşitli çözüm önerilerinde bulundular. Hammadde ithalatında vergi indirimi, sahte ürünlerle mücadele, kira artışlarının kontrol altına alınması ve finansman desteği gibi önlemler, sektörlerin rekabet gücünü artırmak ve istihdam kayıplarını durdurmak için hayati önem taşıyor.

Hangi ülke, hani önlemi aldı?

Peki, dünyanın farklı ülkeleri, benzer sorunlarla baş etmek için ne yapıyor? Bu konuyu da biraz araştırdım. İşte önemli ayakkabı üreticisi bazı ülkelerden örnek uygulamalar:

. İspanya'da, yerel üretimin teşvik edilmesi için, 2017 yılında "Plan de Internacionalización de la Empresa Española" adlı bir program başlattı. Bu program, yerli şirketlerin ihracatını artırmak ve yabancı yatırımları çekmek için çeşitli avantajlar sağladı. Vergi avantajları ve uygun finansman imkanları bu avantajların başında geliyor. Bu sayede, 2017 yılında, İspanya'nın ihracatı yüzde 3,2 artarken ve 2018 yılında bu artış yüzde 3,6 oldu. Ayrıca, yabancı yatırımlar da geldi. 2017 yılında, İspanya'ya yapılan yabancı yatırımlar yüzde 9,8 artarken ve 2018 yılında bu oran yüzde 12,5 oldu.

. Almanya'da, sektördeki maliyetleri azaltmak için, şirketlere işletme masraflarını azaltma çalışmalarını teşvik eden bir program başlattı. Bu program, enerji maliyetlerini azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını ve işgücü maliyetlerini azaltmak için iş gücü eğitimi ve geliştirme programlarının desteklenmesini teşvik ediyordu. Bu program nedeniyle, Almanya'da sektördeki maliyetler yüzde 5 azaldı.

. ABD'de, sektördeki rekabeti artırmak ve sahte ürünlerin önüne geçmek için kalite kontrolü ve standartlara uygunluk denetimleri uygulandı. Bu, sektörün genelinde daha yüksek kalitede ürünlerin üretilmesini ve tüketicilere daha iyi hizmetlerin sunulmasını sağladı. 2018 yılında, ABD Hükûmeti "Made in USA" etiketi ile işaretlenmiş ürünlerin kalitesinin kontrol edilmesi için başlattığı program ile ürünlerin kalitesi yüzde 10 artırdı.

. Çin'de, yerel üretimin teşvik edilmesi için "Made in China 2025" programı başlattı. Bu program, yerli şirketlerin ihracatını artırmak ve yabancı yatırımları çekmek için çeşitli avantajlar sağladı. Bu avantajlar arasında vergi avantajları ve uygun finansman imkanları yer aldı.

. İngiltere'deki programın amacı ise, sektördeki maliyetleri azaltmak için şirketlere işletme masraflarını azaltmaya çalışmalarını teşvik etmek. Böylece enerji maliyetleri azaltan sektöre yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını ve işgücü maliyetlerine yönelik eğitimler ve geliştirme programları da destek oldu.

. Kanada'da ise, sektördeki rekabeti artırmak ve sahte ürünlerin önüne geçmek için kalite kontrolü ve standartlara uygunluk denetimlerini yaptı. Bu, sektörün genelinde daha yüksek kalitede ürünlerin üretilmesini ve tüketicilere daha iyi hizmetlerin sunulması sağlandı.

Toplantıda dile getirilen bu taleplerin hayata geçirilmesi ve dünyadaki bu örneklerin ele alınmasıyla Türkiye’nin tekstil ve ayakkabı sektörlerindeki güçlü konumunu korumasına ve uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmasına katkı sağlanabilir. Sektörlerin geleceği için atılacak adımlar, sadece üreticiler ve markalar için değil, aynı zamanda ülke ekonomisi için de kritik öneme sahip.

Ayakkabı önemli. Konuya uyan ünlü bir atasözümüz var: Ayağını sıcak tut, başını serin! Eline bir iş tut, düşünme derin!..

Bu yazı toplam 1299 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.