Gastronomi Festivali aşçıların bayramıdır

Ne zaman Yalçın Manav’la ilgili haber yazsam “Yalçın Manav’ı destekliyorsun” diyorlar...
Hem de bunu bana en yakın bildiğim kişiler söylüyor.
Benim tarafsız ve hiç kimseye göbek bağı olmayan gazeteci olduğumu bile bile söylüyorlar...
Haberlerin hepsini okumuyorlar... Sadece işlerine geleni kadarını okuyorlar...
Herkesi, her aktiviteyi, her yarışmayı yazdığımı unutuyorlar...

Haaa... Antalya’da sevgili Fahir Telli’nin Altın Kep Yarışması’nı yazmadım...
Neden mi?
Çünkü davetli değildim...
Hatta sevgili Ali Rıza Dölkeleş bile yarışma sonrası neden gelmediğimi sordu...
Bana birileri kullanmam için o yarışmadan fotoğraflar bile gönderdi...  
Bu durumda görmediğim, izlemediğim bir yarışmayı yazmam mümkün olmadı.
O kadar kişiyi çağıran, ağırlayan Altın Kep organizasyonuna biraz ağır geldik...
Gelseydim o yarışmayı her yönüyle yazardım.
Çünkü ben gazeteciyim ve benim görevim haber vermek.
Ben kimsenin adamı değilim...
Üstelik her yerde “turkiyeturizm.com’un sahibi Türkiyle turizmine doğru hizmet edenlerdir” diyorum.
“Doğru hareket etmeyenlerin ve beni kullanmaya kalkışanların karşısındayım” diyorum.
Ben doğrudan ve bu sektöre canla başla hizmet edenlerden yanayım.
Bu kadar yıllık gazeteciliğimle de ne yaptığımı biliyorum...

Peki ben bu yarışma için Yalçın Manav’ı desteklemiş olayım...
Peki İstanbul Gastronomi Festivali’nde Aşçılar Yarışması’na katılan 15 ülkeden 1684 aşçıda mı Yalçın Manav’cı oldu?
Oraya katılan engelli aşçılarda mı aynı?

Eğri oturup, doğru düşünelim beyler...
Bu kriz döneminde İstanbul’un 80 kilometre uzağında...
Tüyap’ta sadece aşçıların katıldığı bir festivali başarmak her babayiğitin harcı değil...
Konuşmak, eleştirmek çok kolay...
En zoru, zoru başarmaktır...
Yalçın Manav ve TAF ekibini zoru başardıkları için kutluyorum...
Hele ödül töreni günü aşçı kardeşlerimin, özellikle de engelli aşçıların gözlerindeki sevinç ışıltıları beni daha çok mutlu etti...
Yarışma boyunca salonları dolduran aşçılar, stand açan kuruluşlar...
Gelenler bu kez fuar için değil aşçılar için geldiler...
Bir fuara yamanmadan aşçıları izin festival yapıldı...
O salonlar dolduysa aşçılar için doldu...
Aşçının gücü gösterildi.
Orada “Aşçılar Bayramı”nı yaşadık.

Sevgili Ali Selek’in başkanı olduğu Chef Club ekibi yarışmaya renk kattı...
Hatta müzik eşliğinde coşmaları, neşeleri herkesi kendinden geçirdi.
Ali Selek ve Chef Club ekibini yürekten kutluyorum.
İstanbul Profesyonel Aşçılar Derneği Başkanı Yahya Erdoğan ve Yönetim Kurulu Üyeleri Alaattin Yalçınkaya ve Aydın Dayı'yı da bu yarışmaya gelerek sahip çıktıkları için ayrıca kutluyorum.

İstanbul Gastronomi Festivali ve Aşçılar Yarışması Yalçın Manav’ın yarışması değildir.
Bu nedenle hasetlerinden çatlayarak, gelmeyenleri, yarışmaya katılmayanları kınıyorum.
Bu yarışma Yalçın Manav ve TAF’ı aşmıştır.
Dünya Aşçılar Birliği WACS’ın dünya takvimine girmiştir.
Yarışma Türkiye’nindir ve Türk aşçısının dünyadaki bayrak yarışıdır.
Bu yarışma tüm Türk aşçılarının sahip çıkması gereken bir yarışmadır.
Türk aşçılarının bayramıdır, bayrağıdır ve dünyaya seslenme fırsatı bulduğu önemli bir fırsattır.

Türk aşçısı burada kazandığı deneyimle dünya yarışmalarına daha güvenle gider.Ülkemize başarılar getirir.
Dünyada Türk mutfağı ve Türk aşçısının saygınlığı artar...
Türk aşçısının dünyadaki varlığı hepimizin özlediği seviyeye çıkar...

Jüride Amerikalı, İngiliz, Kanadalı, Rus, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Azerbaycan gibi ülkelerden görevliler vardı.
Bunların yarısı WACS’ın dünya yönetiminden geldiler...
Artık Türk aşçılarının aklını başına alıp bu yarışmaya sahip çıkması gerekiyor.
Çünkü bu yarışma Türk aşçısının dünya yarışmasıdır...
Bu yarışma aşçıların bayramıdır...