İSTANBUL - 19 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Bu özel günde İstanbul’un tam göbeğinde ‘Kurtuluş’ mücadelesinin temellerinin atıldığı ana tanık olmaya ne dersiniz? 19 Mayıs tatilinde Mustafa Kemal’in silah arkadaşlarıyla birlikte Samsun’a ilk çıkış planını yaptığı Şişli’deki ‘Atatürk Müzesi’nde, Ulu Önder’in kişisel eşyalarını görebilir, daha önce bilmediğiniz yönlerini öğrenebilirsiniz
Bağımsızlık mücadelesinin başlama döneminde, Atatürk ve yakın arkadaşlarının uykusuz geceler sonunda planlar yaptığı, bağımsızlığa ilk adımların atıldığı, İstanbul sınırları içinde bir benzeri daha olmayan, Atatürk’ün anılarını ve ailesine ait izleri taşıyan tarihi bir evdeyim.
Şişli Halaskârgazi Caddesi’nde yürürken hemen iki bakımsız binanın arasında bir güneş gibi parlıyor ev. Bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hakkını teslim etmek lazım. Gerçekten de çok güzel bir restorasyon çalışması ortaya koymuş. Önceden evin rengi pembeydi, son çalışmadan sonra sarı renk, hem eve hem de caddeye ayrı bir hava katmış.
Peki burayla Atatürk’ün yolu nasıl kesişti? Mustafa Kemal, Suriye Cephesi’nden ayrılarak 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelmiş ve Pera Palas Oteli’nde bir daireye yerleşmiş. Bir süre Şişli’de farklı yerlerde konakladıktan sonra Madam Kasabyan’ın üç katlı bu evini kiralamış. Müzeye girerken ilk dikkatimi çeken, giriş kapısının üzerindeki ‘Atatürk vatanın kurtuluşunu 1919 senesinde bu evde hazırladı’ yazısı oldu. 1924’te eski İzmir Valisi ve milletvekili Tahsin Uzer’in eşi Hatice Mediha Hanım’ın evi satın almasından sonra, 14 Kasım 1925’te törenle yazılmış. Daha içeri adım atmadan böyle bir anekdotu öğrenince içeride her oda kapısının, tarihin belli sayfalarına açılacağından emin bir şekilde heyecanla içeri giriyorum. Merdivenlere serilen kırmızı halı eşliğinde şaşkınlıkla etrafa bakıp usul usul ilerlerken Atatürk, “Hoş geldin” der gibi karşıma çıkıyor.
‘Atatürk’ün kurtuluş planlamasını yaptığı yer’ olarak tanımlanan odada neredeyse birebir aynısı olan bir balmumu heykeli var. Üzerindeki müşir üniforması ve masa üzerindeki eski Türkçe ile yazılı olan harita oldukça dikkat çekici. Buraya gelmeden önce Anıtkabir’i iki kez gezen biri olarak en önemli eşyaların sadece Ankara’da olduğunu düşünüyordum, yanılmışım. Müzeyi asıl özel kılan özellik giriş katında kütüphanenin olması. Düşünsenize, kurtuluş planlarının yapıldığı evde, kitap okuma fırsatı edinebiliyorsunuz.
Atatürk'ün notları ve kalemleri
En değerli eşyalar
Köşk beş katlı ama sadece iki katı müze olarak kullanılıyor. En önemli eşyalar ise birinci katta sergileniyor. Atatürk’ün Sivas Kongresi’nde giydiği jaketatay, 1918‘de Karlsbad’da (Karlovy Vary) satın aldığı ceket, 1920’li yıllarda giydiği skoç takım elbisesi, kalpağı, potinleri, termosu, astragan kalpağı, rugan çizmesi yer alıyor. Yine de beni en çok etkileyen, Meclis’te saltanatın kaldırılışı sırasında kullanılan özel işlemeli kalemler, sayfalarca karalamaları olan not defteri, Nutuk’un ilk baskısı ve Atatürk adına Ankara’da hazırlanmış nüfus kâğıdı oldu.
Atatürk'ün son dönemlerinde giydiği hırka
Dört duvar tablo
Bu kattaki en özel bölümse Amerika Devlet Başkanı Roosevelt’in Atatürk’e hediye ettiği müzik dolabının olduğu köşe... Bu ilginç müzik dolabının yanında ise sürpriz bir plak yer alıyor. Atatürk’ün ‘Sahibinin Sesi’ etiketli dinlediği plağı... Gerçekten de görülmeye değer. İkinci kat daha çok tablolarla dolu. Örneğin; V. Pisani’nin Yunanlıların İzmir’e çıkışıyla ilgili tabloları, İbrahim Çallı, İbrahim Ferit ve Ressam Emin’in Atatürk portreleri, Zeki Kocamemi’nin ise 1939’te resmettiği Atatürk’ün cenaze merasimiyle ilgili tablosu yer alıyor. Sadece bu kadarla sınırlı değil tabii... Çok önemli orijinal eserler var... Hatta saçından bir tutam bile... Hepsini yazmayayım, bir kısmı da size sürpriz olsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.