Asansörcu Schindler Türkiye'de

İSTANBUL -Dünyanın "en büyük" yürüyen merdiven ve "ikinci büyük" asansör üreticisi Schindler, İsviçre'de bulunan, Türkiye'nin de bağlı olduğu Kuzey Afrika-Yakın Doğu merkezini Türkiye'ye taşıdı.
Schindler Türkiye Genel Müdürü Mete Zadil, Türkiye'de istatistiksel olarak kaç asansör bulunduğunun bilinmediğini ancak 180-200 bin civarında asansör olduğu ve yılda 8 bin-12 bin asansör satıldığı tahmininde bulundu.
Önceki yıl Türkiye'de kaç asansör kazası olduğunu bulabilmek amacıyla bir çalışma başlattıklarına değinen Zadil, "Sadece günlük gazete haberlerinden takip ettiklerimize bakarak, haftada 1 kişi öldüğünü tespit ettik. Bunların bir kısmı kullanıcı, bir kısmı firma kaynaklı ve çoğunluğu da Anadolu'da meydana geliyor. Kazalar en fazla otomatik olmayan, çarpma kapı denilen asansörlerde meydana geliyor. Ölümsüz kazalar da oluyor" dedi.
Zadil, asansöre düzgün bakım yapılması gerektiğinin altını çizerek, düzenli bakım yapıldığı takdirde asansörün güvenli bir araç olduğunu, riski gidermek için güvenliği birden fazla destekleyen sistem konulması gerektiğini belirtti.
Asansörlerin kontrolünün belediyelerin inisiyatifinde bulunurken, bakımının periyodik olarak güvenilir firma tarafından yapılması gerektiğine işaret eden Zadil, Türkiye'deki kanunun asansörlere ayda bir bakım yapılması gerektiğini aktararak, bakım ve tamiratı düzgün yapılan bir asansörün güvenlikle ilgili çok fazla riski bulunmadığını söyledi.
Zadil, en eski asansörlerinin halen çalıştığını dile getirerek, "Dolmabahçe Sarayı'ndaki Atatürk'ün kullandığı asansörümüz, halen orijinal ekipmanıyla çalışıyor, sadece güvenlik için bir iki ekipman ekledik. Asansörün eski olması güvenlik açısından bir handikap değil, yeter ki gerekli modernizasyon yapılsın" diye konuştu.
Türkiye'nin kapsadığı bölgedeki Schindler projelerine Zadil, çift katlı asansörler yaptıkları Bakü Port, Kadıköy-Kartal Metrosu, Kartal Adliyesi ve Solarkent'i örnek verirken, "Biz, dünya çapında günde 900 milyon insanı taşıyoruz. Her hafta dünya nüfusunu bir kere taşıyoruz" dedi.
Zadil, 4-5 yıl önce karşılaştıkları en büyük sorunlardan birinin, "bina neredeyse bitmiş sayılırken, müşterilerinin asansör için kendilerini araması" olarak tanımladı. Zadil, proje başlarken asansörün seçildiği paket asansörün maliyetlerde yüzde 50'ye varan maliyet avantajının yanı sıra kalite ve güvenlik avantajı sağladığını belirtti.
Türkiye'nin her yerindeki projelerde yer aldıklarını, servis veremeyecekleri yere satış yapmadıklarını ifade eden Zadil, "Bizim için satmak işin küçük bir parçası. Ondan sonra yıllarca bakımını, modernizasyonunu yapıyoruz. O yüzden her an müşterilerimizi kollamamız gerekiyor" diye konuştu.
Zadil, Azerbaycan'daki müşterilerinin, "en iyinin en iyisi" olan, üzerinde türlü oyuncak, aksesuar bulunan asansör istediğini, Türkiye'deki alıcının ürünü kullanımına göre seçtiğini anlattı.
Mete Zadil, Türkiye'nin bağlı bulunduğu North Africa-Near East (Kuzey Afrika-Yakın Doğu) merkezinin İsviçre'den Türkiye'ye alındığını bildirerek, şunları söyledi:
"Bu, Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli bir şey. Bu tip kararlar gün aşırı alınmıyor, bir kere alınıyor. Önceki merkez İsviçre'deydi. İsviçre'den alıp Türkiye'ye koydukları zaman, kalıcı bir durum oluyor. Bölgenin buraya taşınmış olması çok önemli. Üretim hep düşündüğümüz bir şey. Sıcak da bakıyorum, yapmalıyız diye düşünüyorum, ancak sadece benim kararımla olan bir şey değil. Schindler bütün dünyada üretimi belli merkezlere kaydırmış durumda. En azından belli içeriklerin yapılmaması için hiçbir neden görmüyorum. Konuşması her zaman geçiyor, uygun zaman bekleniyor. Ne kadar istekli olduğunuza, ne yapmak istediğinize, koşullara bağlı. Doğru zaman olabilir yakınlarda, o yüzden tekrar tekrar bakmak lazım, ancak şu anda çok büyük önceliğimiz değil."
2010'da Türkiye'nin büyümesinin 2 katının altında kalmayacak, hatta 3 katına yaklaşacak büyüme elde edebileceklerini kaydeden Zadil, 2011 için de 2010 bü yümesinin iki katının altında kalmamayı hedeflediklerini söyledi.
Zadil, Schindler'de bütün yöneticilerin asansörlerin bizzat müşterileri ziyaret ederek, asansör teftiş ettiğini, asansörün üzerine çıkarak, kontrolü nü yaptığını ve şirketin başındaki Alfred N. Schindler dahil olmak üzere bütün yöneticilerin bakım kotaları bulunduğunu anlattı.