ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKIN
MANAVGAT/ANTALYA - Antakya Medeniyetler Korosu şefi Yılmaz Özfırat , depremzedelere acınılmaması onun yerine kolundan tutularak bir ihtiyacı karşılanarak yaralarının sarılması gerektiğini söyledi.
Kendisininde deprem günü Antakya'da yıkılan binanın enkazı altında kaldığını belirten Yılmaz Özfırat, ''Konserlerimize ilk olarak İstanbul'dan başlayacağız. Konserlerin tamamının geliri depremzede kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşımaya yönelik olacaktır. Kadim şehir Antakya'nın yaralarını ve varlığını sürdürmek için Medeniyetler Korosu konserlerine başlayacağız” dedi.
YARALARI SARMAK İSTİYORUZ
Üç ilahi din mensupları Hristiyan Musevi ve Müslümanlar dan oluşan Antakya Medeniyetler Korosu'nun eksiklikleri giderildikten sonra konserlerine yeniden başlayacağının altını çizen Yılmaz Özfırat, şunları anlattı: ''Konserlerimize ilk olarak İstanbul'dan başlayacağız. Konserlerin tamamının geliri depremzede kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşımaya yönelik olacaktır. Kadim şehir Antakya'nın yaralarını ve varlığını sürdürmek için Medeniyetler Korosu konserlerine başlayacağız.”
7 ARKADAŞIMIZI KAYBETTİK
Depremde koroda görevli 7 arkadaşlarını depremde kaybettiklerini belirten Yılmaz Özfırat, “Onların isimlerinin yaşaması için Medeniyetler korosu konserlerine devam edecektır. Buna mecburuz. Bir yanımız hep eksik olacak artık. . Biz sizden razıydık, Rabbimizde sizde razı olsun mekanlarını cennet olsun. Medeniyetler Korosunda depremde vefat edenlerin isimleri ise Mehmet Özdemir, Fatoş Çevik, Pınar Aksoy, Ahmet Fehmi Ayaz, Gizem Dönmez ve Müge Mimaroğlu” dedi..
SAHİPSİZDİK; DEVLETİME KIZGIN DEĞİL, KIRGINIM
Kendisininde deprem günü Antakya'da yıkılan binanın enkazı altında kaldığını anlatan Koro şefi Yılmaz Özfırat,” İlk üç gün yanımızda halkımız, sivil toplum kuruluşları,belediyeler sivil inisiyatiflerin oluşturduğu gönüllü yardımseverler vardı. Maalesef devlet yanımızda yoktu.
Ben 1999 Gölcük depreminde Tuzla'da Yedek Subay olarak vatani görevimi yapıyordum. Yaşadığımız depremin yanında 1999 Gölcük depremi hafif kalır. Sahipsiz bırakıldığımız için devletime ''kızgın'' değilim ama; çok kırgınım. Lütfen baba bir şey olmaz demeyin evinizdeki dolapları lütfen sabitleyin.Bizim halkımız yalnız bırakılmayı hak etmiyor.'' dedi.
ÇOK ÇARESIZ VE KIMSESIZ KALDıK
Depremden önce Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Kongresinde, Avrupa Birliği(AB) ve Fransa Strazburg'da Avrupa Birliği(AB) Parlamentosunda konser verdiklerini anlatan K çok çaresiz ve kimsesiz kaldık.oro şefi Yılmaz Özfırat,”40 takım elbisem vardı. Bugün üzerimde bulunan hiçbir giysi benim değil. Arkadaşlarımın verdiği emanet giysiler. Vallahi söylüyorum. Deprem sonrası şunu daha iyi anladım ki, malda yalan mülkte yalan. Fakat şu bir gerçek ki depremin ilk üç günü çok çaresiz ve kimsesiz kaldık.
ECZANEDEN TANSIYON ILACı ÇALMAK ZORUNDA KALDıM
Yılmaz Özfırat yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ben 8 saat enkaz altında kaldım ve şanslıydım. Ben arkadaşlarımın gayreti ile enkazdan çıktım. Çıktıktan sonra insanların ‘yardım edin kurtarın' sözleri hala kulağımda çınlıyor. 100'ün üzerinde insanımızı enkazdan kimini sağ, kimini yaralı , kimini vücudu parçalanarak hayatını kaybedenleri çıkardık. Deprem sonrası hipertansiyon hastası biri olarak Hatay'da bir eczaneden tansiyon ilacı çalmak zorunda kaldım. Zengin Hataylı biri ile bir tas çorba içmek için saatlerce sırada bekledim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.