BERLİN - Almanya'da Merkel sonrası başlayan siyasi istikrarsızlık sürüyor. Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'nin kurduğu koalisyon, fikir ayrılıkları nedeniyle dağıldı.. Şansölye Olaf Scholz'un 16 Aralık’ta Federal Meclis’te yapılan oylamada güven oyu alamamasıyla erken seçim süreci kesin olarak başladı.. Süreç kapsamında seçmenler yarın (23 Şubat Pazar günü) erken seçim için sandık başına gidecek.
Almanya Türk Toplumu, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hristiyan Birlik (CDU/CSU), Yeşiller, Sol Parti, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) seçimlere doğrudan aday olarak giren 1707 siyasetçi arasında göçmenlerle ilgili konularda tutumları konusunda bir anket yaptı. Yaklaşık iki hafta süren online ankete 630 siyasetçi yanıt verdi. Ancak 27 sorudan oluşan anket sonuçlarının değerlendirilmesinde, verilen süre içinde anketi yanıtlayan 607 siyasetçinin yanıtları dikkate alındı. Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) seçimlerde doğrudan aday göstermediği için bu ankette yer almadı.
TGD, Almanya'da göçmen kökenlilerin nüfusun yaklaşık yüzde 26'sını oluşturmasına ve tahminen yüzde 15'inin seçme hakkına sahip olmasına rağmen seçim kampanyalarında göçmen kökenlileri ilgilendiren konuların ele alınmamasını eleştirdi. Göçün olumsuz ve sorun bazında gündeme geldiğine işaret eden TGD, göçmen kökenlilerin hayatını şekillendirecek şekilde kampanyalarda işlenmediğine dikkati çekti.
Almanya Türk Toplumu (TGD) doğrudan adaylara çifte vatandaşlıktan temsiliyete göçmenleri ilgilendiren konularda sorular yöneltti. Buna göre TGD, çifte vatandaşlık uygulamasının devam edeceğini tahmin ediyor.
"Çifte vatandaşlık uygulamasının devamı muhtemel"
Ankete katılan siyasetçilere göçmenler açısından sorulan en önemli sorulardan biri "Çifte vatandaşlık uygulamasının devam etmesinden yana mısınız?" oldu. Bu soruya, SPD, Yeşiller ve Sol Parti'den siyasetçilerin neredeyse tamamı "evet" yanıtı verdi. Bu soruya "evet" diyen FDP'den siyasetçilerin oranı yüzde 85 civarında kaldı. Seçimlerden birinci parti olarak çıkması beklenen muhafazakâr CDU/CSU'dan adayların yüzde 48'i "hayır" derken, yüzde 33'ü çifte vatandaşlık uygulamasının sürmesinden yana olduğunu bildirdi. Aşırı sağcı AfD'den siyasetçilerin yüzde 90'ı açık bir şekilde çifte vatandaşlığı reddetti.
TDG, bu konuda çıkan sonucu "cesaret verici" olarak nitelendirdi. Göçmen topluluklarının bu konuda "duygusal" olduğunu belirten TGD, "Bu birçok insanın hayatındaki gerçekliğin kabul edilmesi ile ilgili bir konu. Dolayısıyla kurulacak koalisyonda çifte vatandaşlığın devamı oldukça muhtemel" değerlendirmesini yaptı.
SPD, Yeşiller ve FDP koalisyonu vatandaşlık yasasında değişiklik yaparak göçmen kökenlilerin çifte vatandaş olmasının önünü açmıştı. Geçen yıl Haziran ayında yürürlüğe giren yasa ana muhalefet partisi CDU/CSU tarafından eleştirilmiş, seçim programında vatandaşlık yasasında değişiklik yapılacağı "genel olarak çifte vatandaşlık imkanının geri alınacağı" belirtilmişti.
Nüfusun yaklaşık yüzde 26'sının göçmen kökenli olduğuna, buna karşılık federal meclisteki vekillerin yüzde 11'inin, eyalet parlamentolarında ise yüzde 7,3'ünün göçmen kökenli olduğuna dikkati çeken TGD, doğrudan adaylara göçmen kökenlilerin parlamentoda daha fazla temsil edilmesi gerekiyor mu sorusunu da yöneltti. Bu soruya yanıtta bütün partilerden siyasetçilerin çoğu "evet" yanıtı verdi. AfD'li siyasetçilerin bile yüzde 58'i göçmen kökenlilerin parlamentolarda temsiliyetinin artması yönünde görüş bildirdi.
Sofuoğlu: Sonuçlar bizi iyimser kılıyor
Anket sonuçlarını değerlendiren Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Gökay Sofuoğlu, "Göç konusunda baskın ve tek taraflı tartışmaların göç geçmişi olan insanlarda tedirginlik" yarattığına dikkati çekti. Bu sonuçların kendilerini daha "iyimser" kıldığını belirten Sofuoğlu, "Medyada farklı bir tablo olsa da bu sonuçlarla, doğrudan adayların büyük çoğunluğunun çeşitlilik içeren toplumu ve bunun şekillendirilmesini reddetmediğini görüyoruz. Tutumlarını sorduğumuzda fikir birliği olsa da gereken tedbirlerin alınmasına baktığımızda bu fikir birliği azalıyor. Bu durumun değişmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Bir çatı kuruluşu olan TGD, Almanya'daki Türkiye kökenlilerin kamuoyunda, siyasette ve yönetimde ortak mesele ve çıkarlarını savunmak için faaliyetler yürütüyor
60 MİLYONA YAKIN SEÇMEN OY KULLANACAK
Ülkede 30,6 milyonu kadın, 59,2 milyon seçmen 299 seçim bölgesinde, 630 milletvekilini belirlemek için oy kullanacak.
Seçimlerde 2,3 milyon genç ilk kez oy verecek. Yaklaşık 1 milyonu Türk olmak üzere 7,1 milyon yabancı kökenli seçmen, siyasi tercihlerini sandığa yansıtacak.
4 BİN 506 ADAY MİLLETVEKİLİ OLMAK İÇİN YARIŞACAK
Toplam 29 partinin katılacağı seçimlerde 1422’si kadın olmak üzere, 4 bin 506 aday milletvekili olmak için yarışacak.
53'Ü TÜRK
Türk kökenlilerin de farklı partilerden milletvekili adaylığını koyduğu seçimlerde parlamentoya girme şansı bulunan partilerde 53 Türk aday oldu. 16 eyalette 675 bin kişi sandıklarda görev yapacağı seçimlerde vatandaşlar yerel saatle 08.00’den 18.00’e kadar oy kullanabilecek.
YENİLENMİŞ SEÇİM YASASI
Almanya’da Seçim Yasası’nda yapılan değişikle Federal Meclisin daha da büyümesini engellemek amacıyla milletvekili sayısı 630 ile sınırlandırıldı. Seçmenler sandığa gittiklerinde tek pusulada 2 ayrı oy kullanabilecek. İlk oyla seçim bölgesindeki adayı seçecek olan vatandaşlar, ikinci oyla partilerin belirlediği listede yer alan adayları seçecek.
Seçim yasasındaki değişiklikle daha önemli hale gelen ikinci oylar, partilerin mecliste ne kadar sandalye kazanacağını belirleyecek.
Seçimlerde oy oranında yüzde 5’lik barajı geçen partiler meclise girecek. Ancak bu barajı geçemeyen partiler, 3 bölgeden doğrudan milletvekili çıkarması durumunda partinin oy oranına göre parlamentoda temsil edilme fırsatını yakalayabilecek.
BAŞBAKANLIK KOLTUĞU İÇİN 5 ADAY
Sosyal Demokrat Parti (SPD), mevcut Başbakan Olaf Scholz’u yeniden başbakan adayı gösterdi.
OLAF SCHOLZ YENİDEN ADAY
Hukukçu olan 66 yaşındaki Olaf Scholz, 16 yıl boyunca 4 dönem başbakanlık yapan Angela Merkel’in ardından başbakanlık koltuğuna oturdu ve 3,5 yıl SPD, Yeşiller ve Hür Demokrat Partiden (FDP) oluşan ve renklerinden dolayı “trafik ışığı koalisyonu” adı verilen üçlü koalisyonun liderliğini yaptı.“Karizmatik olmamakla ve heyecan verici konuşmalar yapamamakla” eleştirilen Scholz’un popülaritesi başbakanlık döneminde, özellikle de son 1,5 yılda büyük ölçüde yara aldı.
CDU'NUN ADAYI MERKEL'İN MUHALİFİ MERZ
Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ise Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi Genel Başkanı Friedrich Merz’i aday gösterdi. Hukukçu olan 69 yaşındaki Merz’in uzun dönem partisinde siyasi faaliyetler içinde olmasına rağmen başbakanlık, bakanlık ve belediye başkanlığı tecrübesi bulunmuyor.
Eski Başbakan Angela Merkel’e karşı parti içi muhalefetin başını çeken Merz, Merkel’in göç konusunda ve Kovid-19 salgınında izlediği politikaların CDU seçmeninin bir bölümünü, AfD’nin “kollarına attığını” savundu.
“Merkel’in muhalifi” olarak da anılan Merz, Merkel’in sosyal liberal politikalarıyla CDU’nun sola kaydığını iddia etti.
Son olarak Eylül 2021’de yapılan genel seçimlerde milletvekili seçilen Merz, Ocak 2022’de CDU Genel Başkanı oldu.
Özellikle kadın ve genç seçmenler arasında popülaritesi düşük bir siyasetçi olduğu belirtilen Merz, son haftalarda CDU/CSU’nun göç politikalarının sıkılaştırılması için verdiği önergenin, AfD sayesinde meclisten geçirilmesi nedeniyle sert eleştirilerle karşılaştı.
CDU/CSU’nun anketlerde yüzde 30 oyla açık ara önde bulunmasından dolayı Merz’in, gelecek yasama döneminde başbakanlık görevini üstlenmesi muhtemel görünüyor.
AFD’NİN ADAYI 'AŞIRI SAĞ POPÜLİZMİN YÜZÜ' WEİDEL
Almanya’da son yıllarda “aşırı sağ popülizmin yüzü” olarak görülen 46 yaşındaki Alice Weidel, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisinin başbakan adayı olarak yarışa girdi.
2022’den bu yana da Tino Chrupalla ile partinin eş başkanlığını yürüten Weidel, erken genel seçimde 12 yıl önce kurulan partisinin ilk başbakan adayı oldu.
AfD’nin “güçlü kadını” olarak da nitelendirilen Weidel, eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’ı örnek alıyor
Ekonomi ve işletme eğitimi almış olan Weidel, 9 Ocak’ta ABD’li iş insanı Elon Musk ile sosyal medya platformu üzerinden yaptığı canlı yayınla dikkatleri üzerine çekmişti.
YEŞİLLERİN ADAYI HABECK
Yeşiller ise Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Robert Habeck’i başbakan adayı olarak gösterdi. 55 yaşındaki Habeck, Alman Dili ve Edebiyatı, felsefe ve filoloji eğitimi aldı. Uzun yıllar “serbest yazar” olarak eşi ile çeşitli kitaplar yayınlayan Habeck, 2012-2018 yıllarında Schleswig Holstein eyaletinde Enerji Dönüşümü, Tarım ve Çevre Bakanlığı yaptı.
BSW’NİN ADAYI WAGENKNECHT
Sol Partiden ayrıldıktan sonra Ocak 2024’te kendi ismini taşıyan “Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin” (BSW) partisini kuran 55 yaşındaki Sahra Wagenknecht, felsefe ve modern Alman edebiyatı eğitimi aldı. Annesi Alman, babası İranlı olan Wagenknecht, daha çok Almanya’nın doğu eyaletlerinde destek buluyor. BSW’nin meclise girme şansı çok düşük olduğundan Wagenknecht’in başbakan olma şansı bulunmuyor.
ANKETLERDE EN GÜÇLÜ ADAY MERZ
Öte yandan erken seçimlerde Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve sadece Bavyera'da faaliyet gösteren Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU), ortak başbakan adayları Friedrich Merz öne çıktı. Anketlere göre koalisyonun güçlü adayı yüzde 30 civarında oy oranına sahip.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.