ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKIN
ANTALYA, Alman bisikletçiler Manavgat'ın tarihi ören yerleri ile antik eserlerin bulunduğu köyleri bisiklet turlarıyla gezerken ‘ölümsüzlük’ ve ‘kahramanlık’ simgesi defne yapraklarından güç alarak MÖ.5’inci yüzyılda kurulan şehirlerde ve Helenistik çağda yaşamanın keyfini çıkarıyorlar.
Almanya Bisiklet Federasyonu Başkanı Toni Kirsch, UCI'nin Alanya ile Manavgat'taki dağ bisikleti yollarının Alman turistlere tarihi, kültürü, sporu ve Yunan tanrılarının efsaneleriyle bir arada sunulan eşsiz bir parkur olduğunu söyledi.
TARİHE YOLCULUK
Uluslarası Bisiklet Fedarasyonu (UCI) haritalandırdığı yerlerden biri olan Manavgat-Oymapinar alternatif turizm bölgesi, Alman bisikletçilerin pedal çevirdiği parkur arasında yer alıyor.
Alman bisikletçiler, Sorgun-Titreyengöl parkurundan yola çıkarak Oymapınar, Bucakşeyhler Köyü ile içinde bulunan Roma dönemi su kemerleri ve Seleukeia antik kentine varıyorlar. Bisiklet turu Şişeler Köyü, Green Kanyon, Sırtlar Köyü, Ürünlü Köyü, Ormana Mahallesi ve Altınbeşik Mağarası'nda son buluyor.
DEFNE TAÇLAR
Sırtköy'de mola veren Alman bisikletçiler, köylülerin ikramı gözlemeleri yiyorlar. Ayrıca Sırtköy de yetişen ‘ölümsüzlük’ ve ‘kahramanlık’ simgesi defne yapraklarından yapılan taçları başlarına takıyorlar Daha sonra bisikletçiler içinde ve kültürün pedal çevirip yollarina devam ediyor.
ALMAN TURISTLERI ÇEKIYOR
Kirsch, 'Alman bisiklet tutkunları Alanya-Manavgat'ta pedal çevirerek Selge, Seleukeia, Side Antik Tiyatro, Altinbeşik Mağarası, Alarahan, Selçuklu Köprüsü Ali Baba, Alaaddin Köprüsü, Seleukeia Antik Kent, Altınbeşik Mağarası ve Ormana Evlerini ziyaret ediyor'dedi.
APOLLON VE DEFNE AĞACI EFSANESİ
Yunan mitolojisinde Zeus'un oğlu Apollon bir gün göyüzünde Aşk Tanrısı Eros ile karşılaşır ve onun okçuluk kabiliyeti ile ilgili alaycı sözler söyler. Bunun üzerine sinirlenen Eros, Apollon'a oklarının tadını tattıracağına yemin eder. İki ok hazırlar; bunlardan biri saplandığı kişiye sonsuz aşk ve tutku verecek; diğeri ise aşktan tamamen uzaklaştıracaktır.
Günlerden bir gün Apollon ülkesinde oturmuş lirini çalarken, ormanda tek başına dolaşan güzeller güzeli su perisi Daphne'yi görür.
O sırada intikam vaktinin geldiğini anlayan Eros, aşk okunu Apollon'un kalbine saplar. Apollon, Nehir Tanrısı'nın kızı olan Daphne'ye sırılsıklam aşık omuştur. Fakat ne yazık ki nefret oku da Daphne'nin kalbine saplanmıştır. Daphne, Apollon'dan sürekli kaçacak ve aşkını reddedecektir.
Işığın ve müziğin tanrısı güçlü ve yakışıklı Apollon her gün ormana Daphne'nin güzelliğini seyretmeye gider.
Apollon'dan korkan Daphne bir gün yine kaçarken, artık daha fazla dayanamayacağını anlar. Bunun üzerine toprak ana ve babası Nehir Tanrısı'ndan yardım ister.
Apollon tam Daphne'yi yakalayacakken, genç kızın vücudu birden ağırlaşmaya, ayakları toprağa doğru kök salmaya başlar, kolları dallara, saçları yapraklara dönüşür. Güzeller güzeli Daphne, artık sonsuza dek Defne Ağacı olarak kalacaktır.
Apollon ona ulaştığında kalp atışları halen duyulmaktadır. Bunu gören Apollon çok üzülür ve ağaca sarılarak ona çok aşık olduğunu, ağacı sonsuza dek yaşatacağını ve onu unutturmayacağını söyler. Bundan böyle Apollon'la özdeşleşen Defne yaprağı, kahramanların tacı olarak zaferi simgeler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.