• BIST 9636.12
  • Altın 2930.278
  • Dolar 34.6515
  • Euro 36.3536
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara -4 °C
  • Antalya 7 °C

Adır Adası turizme açılacak

Adır Adası turizme açılacak
Van Gölü'ndeki tarihi Lim Kilisesi ile ‘inanç turizminin' de gözdesi olan en büyük ada konumundaki Adır Adası yapılacak iskele ile turizme açılacak.

SELAHATTİN AKDAŞ-TÜRKİYE TURİZM


VAN - Van Gölü'ndeki en büyük ada konumundaki Adır Adası yapılacak iskele ile turizme açılacak. Üzerindeki tarihi Lim Kilisesi ile "inanç turizminin' de gözdesi olacak ada, bozulmayan tabiatı ve doğal güzelliğiyle ilgi çekiyor.
Van-Erciş karayolu üzerindeki Adır Köyü'nden tekneyle ulaşımı sağlanan ve 1918 yılından bu yana fazla ziyaret edilmeyen Adır Adası, üzerindeki kilise ve manastırla turizme açılmayı bekliyor. Van'ın turizm kenti olduğunu hatırlatan Van Valisi Münir Karaloğlu, özellikle "inanç turizmi' açısından çok önemli mekanlar bulunduğunu bunlardan birinin de Adır Adası olduğunu söyledi.
Adır Adası'na tekneyle giden Vali Karaloğlu, adadaki Lim Kilisesi ve manastırında incelemelerde bulundu. Kilise ve manastırın defineciler tarafından tahrip edilmesine tepki gösteren Vali Karaloğlu, şunları söyledi:
“Burası bölge halkı tarafından "Kuşadası' olarak biliniyor. Van Gölü'nün en meşhur adası Akdamar. Ancak en büyük adası ise Adır Adasıdır. Buraya çok ilgisiz kalınmış. Bu kadar güzel bir adanın ıssız haline terk edilmesi yüreğimizi acıtıyor. İnşallah adaya ve kıyı kesmine iskele yaparak bu adamızı da turizme açacağız. İskelelerin tamamlanması ardından öncelikle araştırma kazılarının yapılması gerekiyor. Kazı yapıldıktan sonra restorasyon sürecine girilecek. En azından yapının bir kısmı ayağa kaldırılarak ziyarete açılacak.”



ADIR ADASINDA ESERLER
Van ve çevresinin tarihi geçmişi oldukça karışık olup, Urartu Devletinden (M.Ö. 860-580) sonra bölgede süreklilik arzeden siyasi bir oluşum kurulamamıştır. Osmanlı Devletinin 1548'de Van Gölü çevresini Safevi Devletinden almasına kadar geçen sürede büyük devletlerin vesayeti altında tampon bir bölge olarak el değiştirmiştir.
Aziz Gregorios Lusavoriç'in çalışmaları sonucu IV. yüzyılda bölgeye yayılan Hristiyanlık XX. yüzyıl başına kadar yaşamını sürdürmüştür. Müslüman devletler zamanında dini inaçlarını serbestçe yaşayan Hristiyanlar'dan "Sadık Teba" olarak adlandırılan Ermenilere, Osmanlı idaresi zamanında da geniş bir inanç hürriyeti tanınmıştır. Bu serbestiyet içerisinde Hristiyanlar birçok yerde manastır ve kilise inşa etmiştir.



Yerleşim merkezlerinde uzakta kurulan, dini eğitim ve öğretimin yapıldığı ve elyazma kitapların yazıldığı manastırlardan biri olan Adır Adasındaki Lim Manastır'ının inşası XIV. yüzyılda din adamı I. Zakariya tarafından 1305'de gerçekleştirilmiştir. 1310 tarihli el yazma bir kitapta: " Bu kiliseyi 1305 yılında görkemli bir şekilde Zakariya yapmıştır." ibaresi vardır. Kuruluşundan itibaren elyazma kitapların yazıldığı önemli merkez olan manastır, 1534 tarihinde Safevi Hükümdarı Şah Tahmasp tarafından tahrip edilerek kapatılmıştır. 1621'de Moks'lu Nerses öğrencileriyle adaya yerleşmiş ve Aziz Georges Kilisesi'ni inşa etmiştir. XVII. yüzyılda manastır hayatı canlanmış ve tekrar elyazma kitapların yazıldığı merkez konumuna gelmiştir. Ön giriş mekanı olan Jamatonun ve Şapelin yapım tarihi ise 1766'dır



Adanın güneyinde kurulmuş olan manasıtırın; Aziz Georges Kilisesi, Aziz Sion Şapeli, çan kulesi, keşiş hücreleri, okul ve iskeleden oluştuğu bilinmektedir. Ancak manastırdan günümüze Aziz Georges Kilisesi'nin giriş kısmının kuzeyindeki tonozlu bir mekanı jamaton ve Aziz Sion Şapeli ulaşmıştır.
Günümüzde yıkık olan Aziz Georges Kilisesi'nin serbest haç planlı olduğunu eski çizimlerden öğrenmekteyiz. 1.90 x 1.60 m. ölçülerindeki tonozlu mekan kilisenin batı haç kolundan kalmıştır.
Batı haç kolu aynı zamanda jamatondan kilseye giriş kapısının açıldığı yerdir. Beyaz kalker taşıyla kaplı kilisenin beden duvarları yaklaşık 1.00 m.kalınlığındadır. Tonozlu mekanının üst kısmında yer alan üç sıra halindeki silmeler dikkat çekicidir. Süsleme olarak silmelerde üç sıra halinde niş motifleri bulunmaktadır.



Kilisenin batı girişinde bitişik olarak yapılan jamaton dıştan 14 x 14 m. ölçülerinde kare bir plana sahiptir. İç mekanın ortasında yer alan yaklaşık 1 m. kalınlığında dört adet kare paye ve duvarlarda yer alan sekiz adet duvar payesinin taşıdığı sivri kemerlerin üzerine oturan pandantif geçişli dokuz adet kubbe, üst örtüyü oluşturur. Yapı dıştan kırma çatılıdır ve taş plaklarla kaplanmıştır. Jamatonun zemini içten ve dıştan yaklaşık 1.50 m. kadar yükselmiş durumdadır. Bugün moloz taşlarla örülerek kapatılmış bulunan 1.30 m. enindeki sivri kemerli giriş kapısı batı duvarının tam ortasında yer almaktadır. İç mekanın kuzeydoğu köşesinde ise şapele geçiş kapısı vardır. Doğu duvarı kısmen yıkılmıştır. İç mekanın aydınlatılması dört cephede açılan 11 (onbir) adet mazgal pencere ile sağlanmaktadır



Yapının dış cephelerinde, batı giriş kapısı hariç hiçbir süslemeye rastlanmaz. Batı cephede yer alan giriş kapısı iki sıra halinde işlenmiş mukarnas dizisi ile süslenmiştir. İç mekandaki tek süsleme elemanı duvar tekniğinde olup 1 m. kalınlığa sahiptir.
Aziz Sion Şapeli Janotonun kuzeydoğu köşesine eklenmiştir. Mimari bir özellik arzetmeyen şapelin duvarları düzgün kesme taş malzemelerle kaplanmıştır.yapıda herhangi bir süsleme unsuru bulunmamaktadır.
Bu yapılar topluluğu Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlılarını Koruma Kurulu tarafından birinci derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.
Van ve çevresinden günümüze kadar gelen diğer kilise ve manastırlar gibi Adır Adasın'daki Aziz Georges Kilisesi Kompleksi de, Müslüman devletlerin ve medeniyetinin, himayesindekilere karşı göstermiş olduğu engin hoşgörünün bir ispatı olarak karşımızda durmaktadır.

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.