İSTANBUL- Travelzone Genel Müdürü Barış Öztürk, TÜRSAB yönetiminde yaşanan sorunların Bakan Ersoy’dan değil TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan kaynaklandığını belirterek“Bağlıkaya, Bakan Ersoy ile iletişimi daha iyi becerebilseydi; bazı sıkıntıları bugüne taşımazdık”dedi.
Turizm Günlüğü’nde Yaşar Çelik, Cem Bişkin’in yaptığı röportajda bir dönem, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın başdanışmanlığını da üstlenen Travelzone Genel Müdürü Barış Öztürk , TÜRSAB yönetiminde yaşanan sıkıntılar, mevcut TÜRSAB yönetim hakkında açıklamalarda bulunarak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya arasında yaşanan iletişim çatışması, iletişim sorununun Firuz Bağlıkaya’nın iletişim hatalarından kaynaklandığını” belirtti.
ERSOY BAŞARILI BİR BAKANLIK DÖNEMİ GEÇİRDİ
Geçmişte TÜRSAB’ın yönetiminde ve TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın danışmanları arasında yer alan Barış Öztürk; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yürüttüğü çalışmalar ve sektöre yönelik katkıları hakkında şöyle konuştu:
Bakan Ersoy’un turizm ve seyahat endüstrisi açısından en zorlu süreçte görev aldığını belirten Öztürk şunları anlattı:
“Mehmet Nuri Ersoy’un bakanlığı en kötü döneme denk geldi. 2018 ve 2019 yılını hazırlık süreci olarak değerlendirirsek; hemen ardından pandemi süreci yaşandı. Ardından Rusya – Ukrayna Savaşı ve buna bağlı olarak uçuşlarda yaşanan sıkıntılar ortaya çıktı. Bana göre Türkiye turizmi, zorlu pandemi sürecini iyi atlattı. İlk defa uygulanan “Güvenli Turizm Sertifikası” ve hükümetin ülkeye girişlerde katı kurallar uygulamamasıyla en az hasarla pandemi sürecini atlattık. Bana “Hangi dönemde Turizm Bakanı olmak istemezsin?” diye sorsalar; kesinlikle bu dönemi seçerim. Ama ben genel olarak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un hem tecrübesi hem de turizm bilgisiyle bu süreci çok iyi yürüttüğünü düşünüyorum. Bence başarılı bir bakanlık dönemi geçirdi.”
TGA PAYI HAKKINDA
Barış Öztürk, Ersoy’un TGA Payı, Konaklama Vergisi gibi uygulamalar başta olmak üzere sektöre vergi yükü getirdiğine yönelik eleştiriler hakkında şunlattı söyledi
“Bir seyahat acentası olarak TGA payı, konaklama vergisi otelcileri, ilgilendiren başlık… Evet, TGA Payı hayata geçmeden önce uygulama konusunda birtakım itirazlarımız oldu. Outgoing, incoming, etkinlik, uçak bileti satan acenteler gibi farklı segmentler için farklılık olmasını talep etmiştik. Bu itirazlar, daha sağlıklı şekilde değerlendirilip; daha adil bir şekilde uygulamaya geçirilebilirdi.
Ama buna şöyle bakmak gerekiyor: Sektör için, tanıtım ve pazarlama konusunda sürdürülebilir bir kaynak oluşturuldu. Sektör, kendine yetebilir hale geldi, her defasında devlete yalvarmadan yakarmadan kendi pazarlamasını, kendi tanıtımını ortaya çıkartabilir bir bütçe yaratılmış oldu. Ben bunun önemli olduğunu düşünüyorum.”
TÜRSAB BAŞKANI’NIN SİVRİ DİLLİ AÇIKLAMALARI KUTUPLAŞTIRMA YARATTI
Bakan Ersoy ve TÜRSAB BaşkanıBağlıkaya arasındaki iletişim çatışması hakkında Barış Öztürk; şunları söyledi:
“Turizmciler uzun zaman boyunca sektör içerisinden bir bakan bekledi. Bu talep sonunda gerçekleşti. Fakat seyahat acentaları olarak Bakan Ersoy’un sektör tecrübesinden, bilgi birikiminden yeterince faydalandığımızı düşünmüyorum.
Maalesef mevcut TÜRSAB Başkanı’nın sivri dilli açıklamaları bir kutuplaştırma yarattı ve iki tarafı birbirinden uzaklaştırdı.
BAKAN SORUNLARI ÇÖZMEYE ÇALIŞTI
Bir dönem Bağlıkaya’nın danışmalığını yürüten biri olarak, Bakan Ersoy’un bakanlık süresince mümkün mertebe herkese eşit mesafede olmaya çalıştığına, herkesin telefonuna çıktığına, dertleri mümkün mertebe çözmeye çalıştığına şahit oldum. O dönemde TÜRSAB başkanı biraz daha kucaklayıcı olabilirdi. Fakat sivri dilli açıklamalar nedeniyle Bakanı uzaklaştırdığımızı düşünüyorum.
Bugüne kadar Ersoy ile ne bir siyasi ne de ticari bir ilişkim söz konusu oldu. Ama başdanışmanlık görevim süresince hem benim hem de birçok arkadaşın telefonuna yanıt vererek; mümkün mertebe elinden geldiğince yardımcı olmaya, yanımızda olmaya çalıştı.
TÜRSAB’TA SORUN FİRUZ BAĞLIKAYA İMİŞ
Demek ki burada konu; TÜRSAB değilmiş ya da konu, partizanlık değilmiş, konu hangi sektör olduğu değilmiş, konu seyahat acentacılığı da değilmiş… Demek ki konu; iletişimmiş… TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, burada iletişimi daha iyi becerebilseydi; sağlıklı bir iletişim kurabilseydi şu an yaşanan bazı sıkıntıları bugüne kadar getiriyor olmazdık.
“DEVLET KUCAKLAYICI OLACAK AMA İLK ADIMI SIZ ATACAKSıNıZ
Geçmişte ne yaşadığınız önemli değil. Arkadaşlığınız veya arkadaşlığınızın hangi boyutta olduğu da önemli değil. Önemli olan; makam, mertebedir ve hiyerarşidir. Dolayısıyla devlet tabi ki kucaklayıcı tarafta olacak ama siz de ilk adımı atacak tarafta olacaksınız. Kişisel çatışmalar ya da geçmişten gelen kişisel problemler, temsil ettiğiniz 10 binden fazla acentanın çıkarını gözardı etmenize yol açmamalı.”
TEK SORUN KANUN OLARAK SUNULMAMALI
Barış Öztürk, Bağlıkaya’nın ileri sürdüğünü “Acentaların en önemli sorunun 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu olduğu” yönündeki açıkalmalarına değinerek şöyle konuştu:
“TÜRSAB Başkanı’nın en önemli çıkış noktasından bir tanesi de yasa tasarısı, yeni yasaydı… Yeni yasa, birçok noktada seyahat acentalarının birçok sorununu çözebilecek bir noktadaydı. Yasa çıkmadı, çıkartılmadı ya da çıkarılamadı… Bunun nedenini sektörle paylaşılmadığı için bilemiyoruz. Ben de danışmanlık yaptığım süreç içerisinde yasayla ilgili hiçbir bilgiye sahip olamadım. Dolayısıyla yasa neden çıkartılmadı; ben bile bilmiyorum. Ama acentaların tüm sorunlarının çözümü, tek çaresi yeni yasa, yeni kanun olarak lanse edilmemeli.
DİĞER BAKANLIKLARLA İLİŞKİNİZ NEDİR?
Sektörün birçok konuda çok acil ihtiyaçları oldu. Kredi ihtiyaçları oldu çıkmadı. Transferlerle ilgili problemler halen devam ediyor. Bunlar diğer kamu kuruluşuyla çözülebilirdi. Yine geliyoruz, Turizm Bakanlığı’na. Herşeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Bakan’a bağlamamak lazım.
TÜRSAB’ın diğer bakanlıklarla ilişkisine bakmak lazım. Sanayi Bakanlığı’nda, Ticaret Bakanlığı’nda, İçişleri Bakanlığı ile işimiz var.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çatıştınız ve kavga ettiniz. Diğer bakanlıklarla ile ilgili durumunuz nedir? Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı gibi bakanlıklarla hiçbir ilişki, sağlıklı iletişim kurulamadı. Demek ki konuyu bir tarafa atıp; orada bir düşman yaratıp “Bu var diye görevi yapamadım” demek doğru değilmiş.”
BAĞLIKAYA, ULUSOY’UN METOTMLARINI UYGULUYOR
TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya’nın üç dönemi hakkında Barış Öztürk “Başlangıçta yaptıkları doğruydu ama bugün geldiğimiz noktada bir çok konu eleştirme noktasındadır” diyerek şunları söyledi.
“Bağlıkaya’nın TÜRSAB Başkanlığı süresince yaptığı iyi şeylerden bahsetmek gerekirse; TÜRSAB kurumsal bir yapıya kavuştu, yapılanlar ve gelir, giderler kayıt altına alındı. Profesyoneller ile çalışma tercihi son derece doğruydu. Bunlar başlangıçta çok doğru işlerdi. Fakat bugün geldiğimiz noktada eleştirdiğimiz birçok konu, yine gündemde yer alıyor.
Örneğin BTK’lar ile hareket etme tarzı, BTK Başkanlarının seçilmesi ardından BTK Başkanlıklarının TÜRSAB Başkanı seçimlerindeki rolü… Bu konu, bizim eleştirdiğimiz konulardan bir tanesiydi ama bugün baktığımızda kendisi şu an için Başaran Ulusoy’dan görmüş olduğu metotların tamamını uyguluyor.
BIRAKMASI GEREKİYORDU. BIRAKMADI
“İki dönem başkanlık” sözüyle geldi, üçüncü dönem için şu an için bizimle beraber, sözünü tutmadı. Bırakması gerekiyordu. Bırakmadı… Vizyoner olarak iyi başladı. Uygulayıcı olma konusunda son derece başarısız oldu. TÜRSAB’ın eski alışkanlıkları değişmedi. İsimler değişti, mevkiler değişti, organizasyon şeması değişti ama mantalite hiçbir zaman değişmedi.
Eleştirdiği, TÜRSAB’a zararları dokunuyor dediği her kişiyle kol kola girdi. En önemlisi bu! Demek ki burada amaç TÜRSAB’ı zarara uğratanlarla savaşmak değil kendi yoluna devam etmekmiş. Bizim, süreç içerisinde kendisiyle olan fikir ayrılığımızın en büyük sebeplerinden bir tanesi de buydu.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.