İSTANBUL- Türkiye Obezite Araştırma Derneği, 2009 yılından beri 24 Ekim’in Who ve Ico / Easo tarafından Dünya Obezite Günü olarak kabul edildiğini belirtiyor. Tüm ülkelerde 24 Ekim’de çeşitli etkinliklerle bu hastalık için uyarılar yapılıyor.
Halen dünyada 400 milyon obez, 1.6 milyar fazla kilolu var. 2020 yılında obezler 700 milyona, fazla kilolular 2.5 milyara çıkacak.
Türkiye’de 20-22 milyon obez var, fazla kilolular 28-30 milyon ülkemizde çocuk yaşı obezite hızlı bir artış göstermektedir. (1.5-2 milyon) Eğer bu çocuklar tedavi edilmezse ileri yaşta bunlarda tip 2 diyabet oluşumu kaçınılmazdır. Diğer komplikasyonlar ve kanser riski bu çocuklarda çok fazladır.
OBEZİTENİN ÖNLENMESİ VE TEDAVİSİ:
1-Toplumun bilinçlendirilmesi, okullarda, işyerlerinde, kışlalarda obezite ile savaş başlatılmalı.
2-Beslenme alışkanlıkları ve gençlerde çok görülen fast-food beslenmenin zararları devamlı topluma anlatılmalı, okul kantinleri zararlı besinlerden arındırılmalı, yağlı ve şekerli besinlerin boyutları ve gramajları küçültülmeli.
3-Fiziksel aktivite ve hareket alışkanlık haline gelmeli ve çocuk yaşta başlamalı.
4-Obezite dernekleri ve sağlık kuruluşları tam donanımlı hale getirilmeli
5-Bayramlarda (Ramazan ve Kurban) ölçülü yenmeli, yağdan ve hamur tatlılarından kaçınılmalı.
Türkiye Obezite Araştırma Derneği
TÜRK'ÜN HAREKETE VAKTI YOK
Türkiye Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, 12 ilde yürütülen araştırmanın sonuçlarını Radikal gazetesine açıklamıştı. Sonuçlarda bugünde bir değişim görülmüyor. Türk halkı günde 4 saat 37 dakikayı ekran başında geçiriyor ama "Egzersize vaktim yok" diyor.
Türkiye Obezite Araştırma Derneği tarafından gerçekleştirilen ‘Türkiye’de Beslenme Alışkanlıkları ve Fiziksel Hareketlilik Düzeyi Saptama Araştırması’ Türk insanının günlük beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeyiyle ilgili çarpıcı sonuçları ortaya çıkarttı.
Türk halkının yüzde 70’i zamansızlıktan egzersiz yapmıyor. Günde 4 saat 37 dakika TV ve bilgisayarın başında geçiren Türkler, kahvaltıda bol bol simit, poğaça, börek yiyor. Türk halkının yüzde doksanında kalori bilinci yok, sofralarda ise ‘ekmek’ her zaman başrolde yer alıyor.
Türkiye genelinde 12 il ve 15 yaş üstü 1563 kişiyle yapılan araştırma sonuçlarını değerlendiren Türkiye Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık “Sonuçlar, Türk halkının yeterince fiziksel aktivitede bulunmadığını ve doğru beslenme alışkanlığına sahip olmadığını gösteriyor. Türkiye’deki obezite probleminin esasının yanlış beslenme alışkanlıklarıyla, fiziksel aktivitenin düşüklüğünden kaynaklandığını söyleyebiliriz” dedi.
GELENEKSEL MÖNÜYE YENI YORUM GEREK
Geleneksel Türk mutfağında bulunan kalorisi yüksek gıdalarla beslenme alışkanlığına bir de hareketsizlik eklendiğinde şişmanlığın kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Bağrıaçık şöyle konuştu:
“Türk sofrasının vazgeçilmezi çorbadır. Ama içinde pirinç, bulgur bulunan unlu ve nişastalı bir çorba tercihiyle daha ilk etapta 300-350 kalori sadece çorbadan alınıyor. Yanına, pirinç ya da bulgur pilavı ve etli bir yemek geldiğinde kalori miktarı iyice artıyor. Oysa sebze çorbası gibi hafif tercihler yaparak çok daha az kalori almak mümkün. Geleneksel mönüye besleyici değeri yüksek ama kalorisi az gıdalar eklenmeli. Örneğin salatalara bir miktar peynir, tavuk, balık ya da et katılarak ve ceviz, badem, fındık gibi kuruyemiş eklenerek hem besleyici hem de daha az kalorili öğünler oluşturmak mümkün. Toplum olarak süt içmiyoruz. Türkiye’de kişi başına tüketilen yıllık süt miktarı 26 litre. Bu günlük 70 gram süt demek. Süt obeziteyle mücadele için çok iyi bir ara öğündür” dedi.
2 ERKEKTEN 1’I: HIÇBIR FIZIKSEL AKTIVITEM YOK
* Türk halkının yüzde 90’ının kalori bilinci yok.
* Halkın sadece yüzde 4.4’ü düzenli olarak günde 5 öğün tüketiyor.
* Toplumun yüzde 34’ü haftada en az 6 öğünü evin dışında tüketiyor.
* En sık yapılan fiziksel aktivite ise yürüyüş ve temizlik.
* Katılımcıların yüzde 36.7’si hiçbir fiziksel aktivitede bulunmadığını belirtiyor. Erkeklerde bu oran yüzde 50’ye yaklaşıyor.
* Toplumun yüzde 70.8’i spor yapmamaya neden olarak vakit yokluğunu gösteriyor. Ancak TV ve bilgisayar başında geçen süre ortalama günde 4 saat 37 dakikayı buluyor.
* Kahvaltı toplumun yüzde 68’i tarafından yapılıyor. Düzensiz kahvaltı yapanlar
yüzde 31.6, hiç kahvaltı yapmayanlar ise yüzde 0.4.
* Toplumun yüzde 85.8’i bir seferde 30 dakika sürede yemeğini bitiriyor.
* Erkekler kadınlardan daha sık alkol tüketiyor.
* Türk halkının yüzde 85.2’si düzenli spor yapmıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.