• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 2 °C
  • Antalya 12 °C

2020 yılında hala kızının kafasının kesen babalar var

Doğan Satmış

Haberi New York Times Gazetesi’nde görünce gözlerime inanamadım, aynen şöyle:

“İranlı 37 yaşındaki baba Reza Ashrafi, namus uğruna 14 yaşındaki kızı Romina’nın kafasını uyurken orakla kesti, yakalanmadan önce de avukat çağırdı.”

kiz.jpg

Babanın gerekçesi de şu: Kızı 29 yaşındaki erkek arkadaşıyla kaçacaktı.

İranlı’nın tuttuğu avukat da bayağı hünerli. O da katil babanın akrabalarına, “Merak etmeyin, o kızının koruyucusu bir baba olarak ölüm cezası değil, en fazla 3 ile 10 yıl arasında bir hapis alır” diye teminat vermiş.

Tabii ki olay İran’da bayağı bir infial yaratmış.

İran’da kadın ve kız çocuklarının ölümlerinin yüzde 30’u hala namus yüzünden işleniyormuş.

Ayrıca sokakta bir erkekle karşılaştığı için babasından dayak yiyenler de var, eve dönerken dondurma aldığı için yine babasının kemerle dövdüğü felsefe doktora öğrencisi de var.

Çağdaş dünyada kanunlar, kurallar ve tüm düzenlemeler, insanlığı doğru yola getirmek için var.

Eğer insanları eğitmez ve kendi hallerine bırakırsanız, karnını doyurmak dışında başkalarına zarar vermeyen vahşi hayvanlardan daha kötü davranabiliyorlar.

Hiçbir hayvan ‘namus cinayeti’ için yavrusunun kafasını kesmez. Bunu aklına bile getirmez. Erkek Aslanlar, belli yaşa gelen çocuklarını, başlarının çaresine baksınlar diye kendilerinden uzaklaştırmak için en fazla dişlerini gösterir. Dişleri gören yavrular da hemen olay yerinden uzaklaşırlar zaten.

Yani insanların kızlarını kesmemesi için eğitilmeleri gerekir. Ve kanunlar da İranlı avukatın dediği gibi babaları koruyacak şekilde değil, masum yavruları koruyacak şekilde uygulanmalı. Böyle bir şeyi aklından geçiren, bedelinin ağır olacağını bilmeli.

‘Namus Cinayeti’ kavramı Türkiye’de de çok biliniyor; özellikle Güneydoğu’daki genç kız intiharlarının, namus cinayetlerini örtmek için kullanıldığı çok yazılmıştı. Neyse ki, son yıllarda çok fazla ‘Namus cinayeti’ duymuyoruz.

Onun yerine aile içi şiddet alıyor.

Her gün sosyal medyada dövülmüş, saldırıya uğramış kadın olaylarına rastlıyoruz.

Geçen gün haberlerde izledim. Adam, kadına saldırıyor, kadın komşularının yardımıyla evine sığınıyor, adam hıncını alamıyor, arabasını parçalıyor, tüm bunlar görüntüye alınıyor, TV ana haberlerinde saniye saniye gösteriliyor ama nedense adam serbest bırakıyor.

Böyle biri serbest bırakılırken, yazdıklarından ötürü gazeteciler gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor.

Kanun böyle uygulanırsa, daha çok ‘erkek şiddeti’ olur, bunları yazan gazeteciler de ‘suçlu’ gösterilir.

Bu yazı toplam 739 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.