İSTANBUL - Göçün 10. yılında Suriyelilerin Türkiye'de kurdukları KOBİ sayısı 20 bini buldu. İstihdamda ise rakamlar iç açıcı değil. Tahminlere göre 1.3 milyon aktif işgücündeki Suriyelinin sadece 50 bininin çalışma izni var. İstihdam daha çok kayıtdışı. Vatandaş olanların sayısı ise 150 bin olarak açıklanıyor.
Göç tarihi için 2021 önemli bir sene. Mültecilere Dair Cenevre Sözleşmesi’nin 70’inci, Türk işçilerin Almanya’ya gidişinin 60’ıncı ve Suriye göçünün 10’uncu yılı. Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyelilerin 3.6 milyonu burada kaldı. Gaziantep’te büyük çaplı işletmeleri olsa da “Suriyeliler Barometresi”ne göre Suriyelilerin KOBİ niteliğinde Türkiye’de kurduğu işletme sayısı Türkiye’de 20 bin. İstihdamda ise yüksek kayıtdışı çalışma oranlarıyla kaderleri Türk vatandaşlarından çok da farklı değil. Son açıklanan SGK anketine göre Türkiye’de kayıtdışı istihdam yüzde 34’lerde. Tahminlere göre 1.3 milyon aktif işgücündeki Suriyeli’nin ise sadece 50 bininin çalışma izni var.
Her yıl “Suriyeliler Barometresi”ni hazırlayan Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi (TAGU) Yönetim Kurulu Başkanı ve İİBF Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Erdoğan ile 2020 sonuçlarını konuşmak üzere bir araya geldik. Erdoğan, Suriyelilerin Türkiye’de halen “geçici koruma” statüsünde olduklarını belirterek, “3.6 milyon Suriyeli Türkiye’de geçici koruma altında. Bunlardan sadece 58 bini artık kamplarda” diyor ve ekliyor: “Kamplarda kalmayan insanlara halen geçici gözüyle bakmak çok doğru değil. Son verilere göre her gün Türkiye’de 270 Suriyeli bebek dünyaya geliyor. 10 yıllık rakam 650 bin. Bu çocuklar burada büyüyor. İstanbul’da yabancılarla günde 200 nikah kıyılıyor. Bunun yarısı yabancı ile yabancılar arasında diğer yarısı bir yabancı bir Türk vatandaşı arasında. Nüfusumuzun yüzde 5’inden bahsediyoruz.”
Erdoğan’ın sözlerini T.C. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Geçici Koruma istatistikleri de teyit ediyor.
17 Mart itibariyle Türkiye’deki geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı tam olarak 3 milyon 663 bin 336. Yine aynı istatistiklere göre Suriyeliler yarım milyonun üzerindeki nüfuslarıyla en çok İstanbul’da yaşıyorlar. Bunu Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa, Adana, Mersin, Bursa, İzmir, Konya ve Kilis takip ediyor. Kamplarda yaşayan yüzde 1.6’yı saymazsak, Suriyelilerin önemli bir kısmı büyükşehirlerde yaşıyor.
Erdoğan, “Büyükşehirde yaşamanın bir maliyeti var” sözleriyle bu duruma dikkat çekiyor ve şunları kaydediyor: “Bağışlarla ilgili çok dedikodu var ama bunun gerçekliği yok. Sosyal uyum yardımı ya da Kızılay kart olarak verilen yardımlar... 3.6 milyon Suriyelinin sadece 1.6 milyonu bu sosyal desteklerden faydalanıyor. Yani yüzde 30’u. Aldıkları rakam kişi başına 120 TL. Bu parayla büyükşehirde geçinemezsiniz. Yardım alanlar Suriyeliler içinde en mağdur kesim, hastası, engellisi, çalışamayacak durumda olan kesim. Dolayısıyla bu yardımı alsalar da çalışıyorlar almasalar da. Türkiye’de minimum 1.3 milyon Suriyeli aktif olarak çalışma hayatının içinde. Çok önemli bir kısmı kayıtdışı. Tarım, inşaat, hizmet sektöründe ucuz iş gücü olarak görülüyorlar. KOBİ kuranlar da var. Bunların sayısı da 20 bini buluyor. Bu işletmelerin önemli bir kısmı, terzi, kuaför, tamirci gibi en küçük işletmeler.”
Rap şarkıları yarayı ortaya seriyor
Prof. Dr. Murat Erdoğan, “Biz Suriyeliler için çok şey yaptığımızı düşünüyor olabiliriz. Bu bizi sevecekler anlamına gelmiyor. Özellikle onları ucuz işgücü olarak görmemiz bir problem. Herkes bir süre sonra negatif şeyleri hatırlar, bu da ilerde onlar arasında milliyetçilik yaratacak. Bizim coğrafyamız için önemli bir sorun. 13 yaşındaki Suriyeli bir rap grubunun şarkısında ‘Türkiye’ye geldik çok kalabalıktı ama insan bulamadık’ diyorlar. Bu gözden kaçırmamamız gereken bir yara” diyor.
Fatih ve Esenyurt için önemli karar
İki ay önce Türkiye’de önemli bir karar alındığının altını çizen Prof. Dr. Murat Erdoğan, “Sadece Esenyurt’ta 220 bin yabancı yaşıyor. Önemli bir karar alındı. ‘Fatih ve Esenyurt’ta yabancılara ikamet vermeyeceğiz’ denildi. Doğru bir karar. Çünkü uyum sağlanmıyor. Türkiye’de halen uyum politikası yok. Geri dönecekleri konusunda en yetkili ağızlar demeçler veriyor. Ama durum çok öyle değil. . Türk işçiler için de öyle Almanlar böyle düşünmüştü. 60 yıl oldu. Bir bölgede yüzde 5’in üzerinde yabancı olamıyor. Ama biz bu dengeyi bozduk. 400 bin kişi geri döndü diyorlar ama rakamın 100 bini ancak bulduğu belirtiliyor. Araştırmaya göre Suriyelilerin sadece yüzde 6’sı geri dönmek istiyor. O da güvenli bölgeye değil doğdukları yere. Yine de Türkiye bu süreci çok iyi yönetti. Çünkü şehirlerde iç göç var. Hayat kozmopolit” tespitini yapıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.