• BIST 9312.13
  • Altın 4067.34
  • Dolar 38.2723
  • Euro 43.6944
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 16 °C
  • Antalya 23 °C

Ülkede kafalar özelleşince

İsmail Emen

Zülfü Livane'linin Vatan'daki yazısını okuyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Sabancı Üniversitesi kurucu rektörü Tosun Terzioğlu'nun gazeteye verdiği demeçte söylediği bir söze değiniyor Livaneli. Hocamız aynen "Başörtüsünün ilkokulda da sorun olmaması gerekir." demiş.
İnsanın havsalası almıyor münevver bir insanın bu lafları etmesine. Tosunoğlu Hocayı tanımam ama Sabancı Üniversitesi'nin rektörü olunca bu laflar benim için önem taşır. Çocukları orada okuyan aileler içinde önem taşır.Yoksa kökeni muhafazakar olan bir okulun hocası bu lafı etse üzerinde fazla durmam. Ben gözlerime inanamadım ama Sn. Güler Sabancı üniversitenin mütevelli heyet başkanı olarak bu lafları duyunca tepkisi ne oldu merak ediyorum. Sağolsun hocamız iktidara iyi çanak tutmuş mu der acaba?
Livane'linin yazısında iktidarların ve zamanın insanları nasıl değiştirdiğini neden olarak görmesine hak veriyorum. Yedi yaşındaki çocuğun başını örtmesine ses çıkarmayan hatta rahatsızlık duymak bir yana bunu öneren saygın bir ögretim kurumunun başındaki kişiyi böyle düşünmeye ne sevkedebilir diye düşünmeden edemiyorum.
Ülkemin içinde bulunduğu koşulları giderek anlamaktan çözmekten acizim. Bu tür düşünceler ahkam kesmeler hele bir hocadan gelince hiç hazmedemiyorum. Yedi yaşındaki kız çocuğunun gözüken saç telinden kim hangi sapık tahrik olur, hangi cemaatte vardır böyle bir rahatsızlık onuda merak ediyorum. Yeter artık demek geliyor içimden, çöl koşullarında bir dünya yok artık bakın etrafınıza. Benim çocuklarım için böyle bir dünya kuramazsınız, siz kim oluyorsunuz diye bağırmak geliyor içimden.Nasıl bir ruh haletidir bu allahım.
Livaneli bu konuda hükümeti suçlamıyor. Hükümetin çizgisi baştanberi aynı diyor. O değişmedi. Ama insanlarımız ve kurumlarımız yavaş yavaş değiştiler. O bizleri, gazeteci, akedemisyen, işadamı ve üniversite kuran kurumları suçluyor. Bir taraftan bünyesinde çocukların örtünmesinden rahatsızlık duymayan hatta öneren , diğer taraftan da caz festivalleri düzenleyen aynı zihniyeti barındıran ikiyüzlü kurumları suçluyor.Kime yaranmak için bu allah aşkına. Ülke için neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemeyen bu insanlar üç kuruş beş kuruş için bunları yapıyorlarsa çok yazık diyor.
Bilirsiniz meşhur kurbağa hikayesini. Kurbağayı kaynar suya sokun hemen tepki verir fırlar canını kurtarır. Ama kısık ateşte yavaş yavaş ısıtın rehavet içinde ne olduğunu anlamadan pişer gider ve farketmez. Ülkenin bugünkü durumu bu ve malesef kimseden ses çıkmıyor. Çocuklara ilkokulda seçmeli falan diyerek kuran dersi kondu. Başörtüde de beis görmüyorsunuz ulema olarak. Kıyafet İmam Hatipliler gibi olacak. Bunları devlet büyüklerimiz söylediler. Eeee bu ülke nereye götürülüyor bilmeyen bu gidişi görmeyen var mı?
Memleketin nereye götürülmek istendiğini ben tahmin edebiliyorum da yazan çizen ve bundan çuval dolusu para kazananlarımız ne diyorlar bu konuda. Terzioğlu'na bakarsak hocaları kaybettik galiba bu konuda. Diğerler ide bari bizce de beis yok desinler de ümit keselim onlardan. Ama gazetecilerimiz gördükleri bu manzara karşısında günlük yazılarında hala şarap markaları üzerine ahkam keseceklerse, Paris'te kahvaltı yapıp Newyork'da akşam yemeği ile vakit geçireceklerse çok işimiz var demektir. O zaman Livaneli'nin üç kuruş beş kuruşu çok önemli işlevler yapıyor demektir.
 

Bu yazı toplam 2215 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.